CHP Genel Başkanı
Kemal Kılıçdaroğlu, ''Etnik kimlik üzerinden siyaset yapılmasına parti olarak karşıyız. Bu ülkede yaşayan her yurttaşın başımızın üstünde yeri vardır. Kimsenin şu veya bu şekilde etnik kimlik üzerinden siyaset yapması, bir etnik kimliği dışlaması, onu ikinci sınıf yurttaş olarak görmesi bizim kabul edebileceğimiz bir olay değildir'' dedi.
Kılıçdaroğlu, Kayseri Organize Sanayi Bölgesi'nde faaliyet gösteren, Boydak Holding'e ait Boyteks fabrikasını ziyaretinde gazetecilerin, CHP Genel Başkan Yardımcısı
Birgül Ayman Güler'in Genel Kurul'da söylediği ''Türk ulusuyla Kürt milliyetini eşit, eş değerde gördüremezsiniz'' ifadelerine ilişkin soruyu yanıtladı.
BİRLİK VE BERABERLİK VURGUSU
Birlik ve beraberlik duygusuna vurgu yapan Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti: ''Hepimiz bu coğrafyada bu topraklarda beraber yaşayacağız, birbirimizi seveceğiz, birbirimize saygı göstereceğiz, birbirimizi kucaklayacağız. Düşüncelerimiz ayrı olabilir, farklı düşünebiliriz ama bir ortak paydamız, ortak söylemimiz olamalı. Bu ülkenin çıkarları, insanımızın çıkarı eğer biz bu bağlamda siyaset yaparsak bu ülkeye katkı vermiş oluruz.
Etnik kimlik üzerinden siyaset yapılmasına parti olarak karşıyız. Bu ülkede yaşayan her yurttaşın başımızın üstünde yeri vardır. Kimsenin şu veya bu şekilde etnik kimlik üzerinden siyaset yapması, bir etnik kimliği dışlaması, onu ikinci sınıf yurttaş olarak görmesi bizim kabul edebileceğimiz bir olay değildir.''
Parlamentonun ülkenin sorunlarına kilitlenmesi gerektiğini belirten Kılıçdaroğlu, sözlerine şöyle devam etti: ''Ülkemizin büyümeye ihtiyacı var, gelişmeye ihtiyacı var, sanayinin gelişmeye ihtiyacı var. Yaklaşık 10 milyon insanımız işsiz. Bunlara iş bulmaya ihtiyacımız var. Siyasetin görevi bu. Siyaset kısır döngü içinde dönüp dolaşan bir alan değil. Siyasetin görevi, daha geniş bir perspektiften görmek ve değerlendirmek, ülkemizin sorunlarına kilitlenmek. Aksi halde kısır tartışmalarla zaman kaybedersek kaybeden sadece siyaset kurumu olmaz, ülke kaybeder, insanımız kaybeder. Herkes gözünü dikmiş parlamentoya. Acaba bu parlamento bu ülkenin sorunlarını nasıl çözecek? Devasa sorunlarımız var. Terör bunlardan birisi, işsizlik bunlardan birisi. Çiftçinin, sanayicinin sorunları var. Bizim görevimiz nedir? Halk bizi niye seçti? Parlamentoya gidip bizim sorunlarımızı çözün diye. Parlamentoya gidip kavga edin diye değil. Parlamentoya gidip birbirinize girin diye değil. Parlamentoya gidin uzlaşın, bu ülkenin sorunları çözün diye.''