Utanmanın bir türü de insanın başka birileri adına utanmasıdır; zor katlanılır bir duygudur. Nokta'da "Darbe Günlükleri"ni yayına hazırlarken sık sık yoklamıştı bu duygu beni. Fakat zirveye 21 Ocak 2004 tarihli notla ulaştım. Özden Örnek o gün şöyle yazmıştı günlüğüne: "Coşkun Kırca ve Mehmet Ali Kışlalı'nın ziyareti...
Her iki ziyaretçi de cumhuriyetçi ve TSK'yı destekleyen yazarlar. Kırca 76 yaşında. O kadar duygulu hale gelmiş ki benim yanımda olayları ve son durumu anlatırken iki kez ağladı. Kışlalı da efendi bir insan. Her ikisi de bana 'zaman geçiyor ve her gün daha kötüye gidiyoruz. Ne yapacaksanız yapın yoksa geç olacak' mesajını verdiler."
Star gazetesi geçtiğimiz günlerde Özden Örnek'in 12 Aralık 2009'da İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na verdiği ifadeyi açıkladı. Örnek, Günlükler'in bazı bölümlerini kabul ediyor, bazı bölümlerini de reddediyordu. 21 Ocak tarihli not da Örnek'in "bana aittir" dediklerinin arasındaydı.
Günlükler'in tümü gibi o notun da doğru olduğunu biliyordum ama, haberi okuyunca bir kez daha utandım.