"İşsizlikte gerileme beklemiyorum
TEMKİNLİ BİR YIL
2013, istihdam ve ekonomik büyüme açısından temkinli bir yıl olacak. Avrupa'daki durgunluk ve belirsizlik Türkiye'deki istihdam politikalarını etkileyecek. Buna bağlı olarak derinleşen borç sarmalı ve bazı bölgelerdeki siyasi ve toplumsal istikrarsızlıklar mutlaka Türkiye'deki istihdam süreçlerine de yansıyacak. İşsizlik oranında düşme söz konusu olmayacak. Gelişmekte olan ülkelerin sert bir biçimde yavaşlaması özellikle Türkiye'de yatırım yapmayı hedefleyen bazı firmaların önünü kesecek. Bu nedenle yeni yatırımlara yönelik beklentiler çok yüksek olamayacak.
Yeni gelen ve yatırımlarını henüz gerçekleştirmeye çalışan firmalarınsa daha temkinli davranma ihtimali bekleniyor. Bu da
yeni istihdamların önünün kesilmesi anlamına gelebilir.
MOBİL UZMANLIKLAR ÖNE ÇIKACAK
2013 yılında bilişim ve telekomünikasyon sektörleri ivmelerini koruyabilir. Son teknolojik gelişmelerle mobil uygulama yazılım geliştirme ve mobil pazarlama alanlarında uzmanlıklar ön plana çıkabilir. Proje yöneticisi, iş analisti, yazılım ve veritabanı uzmanı alımlarında artış olabilir.
E-ticaret ve dijital medya sektörlerindeki yeni gelişmelerle özellikle online pazarlama, kategori yönetimi, ağ pazarlama uzmanlığı ve iş geliştirme alanlarında talep artabilir. Epazarlama uzmanı, dijital reklam uzmanı, mobil uygulama yazılım uzmanı, dijital pazarlama uzmanı, SEO uzmanı gibi pozisyonlarda yeni işe alımlar olabilir. Bu sektörlerde faaliyet gösteren firmalar çalışma biçimi ve sağladıkları olanaklarla "Y kuşağı"nın (1980-1999 yılları arasında doğanlar) da en fazla rağbet gösterdikleri firmalar arasında yer alıyor. E-ticaretin yanı sıra favori sektörleri arasında bilişim, telekomünikasyon ve finans ön plana çıkıyor.
YEŞİL MESLEKLER GELİŞİYOR
Günümüzde firmalar kurumsal itibarlarını sosyal medya ve dijital dünyada da kontrol altına almak istiyor. Online itibar yönetimi ile dijital halkla ilişkiler uzmanlığı, sosyal medya editörü ve sosyal medya takip uzmanı gibi farklı meslek alanları ortaya çıkıyor. Yine dünya genelinde yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelik yapılan yatırımlarla yeşil mesleklerde artış yaşıyor. Ön plana çıkan yeşil enerji ve çevrecilik, gözde mesleklerin değişmesini de sağlayacak.
Geleceğin yeni meslekleri temiz enerji, verimlilik ve sürdürülebilirlik alanlarında yoğunlaşmaya başlayacak. Yenilenebilir enerji danışmanlığı, iş geliştirme, çevresel etki değerleme uzmanlığı dünya genelinde önem kazanan meslekler olarak öne çıkıyor. Türkiye'de ise 2012'deki kanun değişikliği nedeniyle iş sağlığı-iş güvenliği eğitmenlerine, uzmanlarına ve bu alanda deneyimli
teknisyenlere olan ihtiyaç artabilir.
"Bankalarda yönetici transferleri olacak"
büyüme hedefi yüzde 4 olarak açıklandı. Yani ekonomi bu yılın üzerinde büyüyecek. Dolayısıyla iş piyasasındaki hareketlilik büyüme paralelinde devam edecek. 2012'de en çok çalıştığımız pozisyon "ülke müdürlüğü" oldu. Geçen yıl farklı sektörlerden pek çok Avrupalı şirket Türkiye'de ofis açtı ve bizden "genel müdür" talebinde bulundu. Bu yıl da yeni şirketlerin Türkiye'ye gelmeye devam edeceğini düşünüyorum.
Bankacılıkta da lisans almak için başvuruda bulunan, bulunmayı düşünen çok sayıda yabancı banka olduğunu biliyoruz. Bu bankaların çoğu tek şubeli yapılarla başlasa da yönetici transferlerinde hareketlilik olacak.
2013 yılında da "private equity" (özel sermaye fonları) yatırımlarının artarak devam edeceğini sanıyorum. Bu şirketler özellikle CFO ve pazarlama direktörü pozisyonlarında yöneticiler talep ediyor.
TÜRKLER DIŞARIDA BÜYÜYOR
2013 yılında özellikle perakende, hızlı tüketim malları, bankacılık, sigorta, enerji, enerji dağıtım, yan sanayi ve telekom hareketli geçecek sektörler olacak. Danışmanlık sektöründeki hareketliliğin geçen yıl olduğu gibi devam edeceğini sanıyorum.
Şirketler büyümelerini destekleyecek altyapı çalışmalarının yanı sıra geçen yıl nispeten düşen karlılıklarını yükseltmeye yardımcı olacak verimlilik ve risk çalışmaları için danışmanlık sektöründen hizmet talep etmeye devam edecek.
Geçen yıl gözlemlediğim bir başka durum da Türk şirketlerinin yurtdışında satın almalar veya yeni yatırımlarla büyümeye, genişlemeye başlaması. Bu şirketler, hem yurtiçindeki pozisyonlarda hem de yurtdışındaki ofislerin başında görevlendirmek için donanımlı, çokuluslu şirket tecrübesine sahip yöneticilere ihtiyaç duyuyor. Bu durum 2013 için de geçerli olacak.
YÖNETİM KURULU ÜYESİ ARAYACAĞIZ
Geçen yılın sonunda SPK'nın yayınladığı tebliğle halka açık şirketlerde, halka açıklık oranı nispetinde "bağımsız yönetim kurulu üyesi" bulundurmak zorunlu hale getirilmişti. Bu nedenle bağımsız yönetim kurulu üyesi için şirketlerden yoğun talep alacağımızı düşünmüştüm.
Oysa süreç öyle gelişmedi.
Şirketler daha çok kendi çevrelerinden tanıdıkları adaylarla ilerlemeyi tercih etti.
Ancak iki üç projede bağımsız yönetim kurulu üyesi için çalışmalarımız oldu. 2013'te özellikle kendilerini önümüzdeki 10-20 yıla hazırlamak isteyen, belli büyüklüğe gelerek bunu devam ettirebilmek için kurumsallaşmaya ihtiyaç duyan orta boy aile şirketlerinden yönetim kurulu üyesi talebi gelmeye başlayacağını düşünüyorum.
"Uluslararası şirket pozisyonları azalıyor"
PAKETLERDE ESNEK OLMALILAR
Türk iş dünyasının yöneticilerini 2013'te bekleyen fırsatları, yurtdışı ve İstanbul dışı pozisyonlarla ciddi şekilde ilgilenmeleri, Türk şirketlerine rahat geçiş yapabilmeleri ve hesaplanabilir risk alabilmeleri olarak özetleyebilirim.
Sadece İstanbul'da olan uluslararası şirket pozisyonları giderek azalıyor ve bunların maddi getirileri de süratle düşüyor. Değişen piyasa şartlarına, coğrafi ve kültürel değişime, ekonomik dinamiklere uyum sağlamaları önemli bir başarı faktörü olacak. Menfaat paketlerinde daha esnek olabilmeliler. Garantili maaşa odaklanmak yerine performans ve başarı primlerine odaklanmaları gerekiyor.
HIZLA UYUM SAĞLAMAK ŞART
Özellikle yurtdışında Türk yöneticiler için Kazakistan, Azerbaycan, Rusya, Irak, İran, Çin, Hindistan, Malezya, Suudi Arabistan ve BAE ülkeleri fırsatlar açısından öne çıkıyor. İstanbul dışında Anadolu'da ise Gaziantep, İzmir, Adana, Mersin, Antalya, Manisa, Bursa ve Kocaeli'nden söz edebiliriz. Bence bu yılın iş trendi, hesaplanmış risk alabilmek ve esnek olabilmek.
Coğrafi veya kurumsal, farklı kültürlere süratle uyum sağlayabilmek profesyonel başarının anahtarı olarak ön plana çıkacak.
Yöneticilerden performans ve katma değer beklentilerinin yükseldiği bir döneme girdik. "Neler yapmış" değil "neler yapabilir" beklentisi işverende en önemli seçim kriteri haline geldi.
"Kadın çalışan sayısı artar"
İSTİHDAM ENVANTERİ DEĞİŞEBİLİR
2013 yılında Türkiye'de istihdam politikalarında büyük değişiklikler olmasını beklemiyorum. Son iki yılda istihdam politikaları ve ekonomik büyüme sonucunda işsizlik oranları neredeyse kemikleşmiş taban seviyelerine yaklaştı (yaklaşık yüzde 8). Bu seviyenin altına kalıcı gidişin 2013'te gerçekleşmesi mümkün değil. Ancak istihdam ve işsizliğin kompozisyonunda
farklılıklar, artan odaklama ve coğrafi dinamiklerdeki değişimle gerçekleşebilir. Örneğin, bölgesel göç alan Gaziantep gibi şehirlerin istihdam envanteri değişiklikler kaydedebilir. Diğer taraftan, hükümetin odaklanmış politikalarıyla kadınların istihdama katılım oranının artacağını düşünüyorum.
ZANAAT ROLLERE TALEP SÜRECEK
Özellikle dijital dünyayla ilgili rollere yönelik talebin artacağını öngörüyorum. Örneğin içerik geliştirme ve yönetme, reklam/ ilan satış, online grup yöneticiliği gibi rollere yönelik ilgi devam edecek. Meslek okulu ve lise mezunlarına yönelik "zanaat" rollere yönelik talep de sürecek. Bu bağlamda zamandan bağımsız, doktor, hukukçu, inşaat mühendisi gibi meslekler yükselişte olacak. 2013'te örneğin eğitim alanında "online brokerage" yapan insanları göreceğiz.
"Esnek çalışma dönemi"
İSTER EVDEN İSTER UZAKTAN
Türkiye'nin 2023 işsizlik hedefi yüzde 5. Bu doğrultuda her yıl işsizlik seviyesini düşürmeye yönelik çalışmalar yapılıyor. Şu anda yüzde 9.5 civarında olduğu belirtilen işsizlik seviyesini azaltmak için İşkur'un çalışmaları var. İstatistiklere göre 2012 yılında İşkur tarafından düzenlenen mesleki eğitim kurslarından 215 bin 854, toplum yararına çalışma programından 181 bin 218, iş başı eğitim programlarından
ise 27 bin 88 kişi faydalandı. Ortalama 2 bin 850 kişi göreve başladı. İşkur bünyesindeki iş ve meslek danışmanı sayısının 4 bine yaklaştığı belirtildi. Politika anlamında düşünüldüğünde kayıt dışı istihdamın önlenmesi ve işsizlikle mücadele kapsamında "Ulusal İstihdam Stratejisi" uygulanacağı söyleniyor.
Kadın konusu çok önem kazandı, hükümet programında da bu var. Kadına iş hayatında daha fazla yer verme gereği görülüyor.
Bundan böyle kadınlara yönelik esnek çalışma uygulamaları daha yaygın olacak. Evden veya uzaktan çalışma modellerini göreceğiz. Aslında sadece kadınlara değil her çalışana yönelik bu modellere dönülebilecek.
Yine özellikle kadınlar başta olmak üzere girişimci yönü olan herkese iş kurma alanında danışmanlık hizmetleri verilmesi konusunda bir politika var. Ayrı bir başlık olarak staj ve iş başı eğitim programlarıyla gençlerin işgücü piyasasında deneyim kazanmalarını sağlayan bazı programlar mevcut. Bununla ilgili gençlere yönelik çeşitli rehberlik/danışmanlık hizmetleri veriliyor.
Bu eğilimlerin devam edeceğini düşünüyorum.
YENİ VE FARKLI MESLEKLER VAR
Bilişim, mobil teknolojileri ve internet yükselen sektörler. Aynı zamanda sosyal medya, internet pazarlama, mobil uygulama yazılımcılığı, e-ticaret yazılımı ve girişimciliği popüler meslekler ve iş alanları olacak. Ekonomistlik, fon yöneticiliği, her alanda girişimcilik de yaygınlaşmaya başladığından girişim danışmanlığı trend alanlar. Perakende ve alışveriş merkezlerinin trendi devam ediyor. Buna paralel inşaat yine iyi gidecek. İklimlendirme teknolojileri enteresan geliyor bana. Üniversitelerde de böyle bir bölüm var. İnovatif denir mi bilmiyorum ama en azından farklı bir meslek kolu olduğunu düşünüyorum. Bir de girişim danışmanlığı diye bir tanım eskiden yoktu. Bu da yeni ve farklı görünüyor.
"Global fırsatlar doğuda ve güneyde"
ÖZELLEŞTİRMELERİ
TAKİP EDİN
Kanıtlanmış girişimci özellikleri olan yöneticilerimizin liderlik ekibinde yer almak üzere özelleştirmeleri, özel sermaye ve risk sermaye gruplarının yapacakları yeni yatırımları takip etmelerini tavsiye ederim. Özelleştirmenin yıllık programları zaten belli.
Diğer yatırımcı grupların geçmiş yıllardaki yatırımlarını incelemeleri geleceği öngörmelerine yardımcı olacaktır.
Türk yöneticiler için tüm komşu coğrafyalar aktif olanaklar sunuyor. Bölge olarak Balkanlar, CIS, Ortadoğu, İran, Irak, Körfez ülkeleri ve Levant'tan (Doğu Akdeniz ülkeleri) söz edilebilir. Ülke bazında da Türkmenistan, Kazakistan, İran, Irak, Mısır, Katar, BAE, Kuveyt ve Suudi Arabistan'ı sayabiliriz. Bu bölgelerde tecrübeye sahip yöneticilerimiz zaten ülkeler arası ticaret hacmini ve projeleri yakından takip ediyor. DEİK ülke gruplarının aktiviteleri güzel bir kaynak. Genel olarak doğal kaynak zenginliği olan ülkeler "Arap baharı"nın uyandırıcı etkisiyle altyapı yatırımlarına hız veriyor. Bu bağlamda inşaat, telekom, finansal hizmetler sektörlerinde tüketiciye yönelik ürün ve hizmet sunan firmalarda mobilitesi olan yetkin yöneticilerimize her zaman yurtdışı çalışma imkanları mevcut.
YÖNETİCİ GÖÇÜ ARTACAK
Yabancı yöneticilerin Türkiye'ye ilgi gösterdikleri 2012 yılından sonra eldeki pozisyonları tutmak akıllıca. 2013'te batıdan doğuya birikimli yönetici göçünün artmasını bekliyorum. Yerli yöneticilerimiz Türkiye'de iş beğenmezken yeni iş alanlarında iş fırsatlarını yabancılara kaptırmasınlar. Her daim Türkiye ekseninde olacak gelişmeleri yakından takip edip öngörülerine yönelik pozisyon alsınlar. Hedef çalışma alanları ve hatta çalışmak istedikleri şirketlerin listesini hazırlasınlar. Eksiklikleri varsa derslerini çalışıp kendilerini hedeflerine yönelik olarak geliştirsinler. Eğer kendilerini hazır hissediyorlarsa risk almadan adım atılmadığını bilmeleri gerekiyor. Her ayrılışın bir de dönüşü olduğunu unutmasınlar.
Türk 'ekspat'larımızdan çok azı uzun dönemli yurtdışı çalışmayı bir yaşam tarzı olarak benimsiyor. Bu yüzden ortalama üç beş yıllık bir dönem sonrasını da baştan planlamalarında yarar var. Üç yıldan sonra Türkiye ilişkili bilgi ve iletişim ağlarının zayıflayacağını ve artık bulundukları bölgede geliştirdikleri yetkinlikle aranacaklarını bilsinler. 2013'te de dünya ekonomisinde eksen genç nüfusa sahip gelişmekte olan ülkelere doğru kaymaya devam edecek. Dolayısıyla yeryüzünde global iş akımları batıdan ziyade doğuda, kuzeyden ziyade de Güney'de yer alıyor.
"EMEA'da yönetici ihtiyacı artıyor"
TÜRK ŞİRKETLERE İLGİ SÜRECEK
2013'te yabancı şirketlerin Türk şirketlerine ilgisi devam edecek. Yeni oluşturulacak organizasyonlarda yöneticilere, özellikle direktör ve genel müdür yardımcısı pozisyonundaki profesyonellere yeni fırsatlar doğacak.
EMEA (Avrupa, Ortadoğu ve Afrika) bölgesinde Türk sermayedarların da yoğunlaştığı Irak, Mısır, Rusya, Türk Cumhuriyetleri
ve Romanya'da özellikle ülke müdürü, finans ve iş geliştirme rollerinde orta ve üst düzey yönetici ihtiyacı olacak.
Yeteneği yönetmek ve elde tutabilmek 2013 yılında da en önemli olacak. Şirketler ürün ve sundukları hizmetlerden ziyade müşteriye yarattıkları değerlerle fark yaratabiliyor. Müşteriye değer yaratmak için ekibinizde çok güçlü yeteneklere ihtiyacınız var. Çünkü müşteriye yaratılacak değerin ne olacağına ekibiniz karar veriyor. Ekibiniz bu konuda ne kadar yetkin ve yetenekliyse şirketiniz de o derecede başarılı oluyor.
"Risk yöneticilerinin yılı"
2013 biraz daha zor bir yıl olacak. Avrupa'daki yavaşlama daha çok hissedilecek. Servis şirketleri en çok zorlanan kesim olacak.
Madencilik ve endüstriyel sektörler öne çıkacak. Yeni dönemde bankalar yerine yeni finansçı gruplar doğacak. E-business büyümeye devam edecek. Şirketlerde risk yönetiminden sorumlu başkan (CRO - chief risk officer) yeni mesleklerden
biri olarak öne çıkacak.
"İstihdamda artış bekliyoruz"
İÇ DENETÇİLER ALINACAK
Grant Thornton'un araştırmasına göre Türkiye'de 2012 üçüncü çeyrek sonunda son bir yılda çalışan sayısında artış beyan edenlerin oranının, azalış beyan edenlerinkine farkı yüzde 54 oldu. Bu oran, artış beyan edenlerin azalış beyan edenlerin iki katından fazla olduğunu gösteriyor. Bu gösterge 2011'in üçüncü çeyreği sonunda yüzde 42'ydi. Yani 2012'de çalışan sayısında artış olan şirketler, 2011'de çalışan sayılarında artış olan şirketlere göre daha fazla oldu. Bu artış trendi bozulmazsa 2013 yılında istihdamda artış bekliyoruz. Fakat bu artış işsizliği düşürecek diye kesin bir şey söylemek zor. Çünkü yer yıl küçümsenmeyecek sayıda yeni mezun da iş arayanlar grubuna katılıyor. Özellikle yeni Türk Ticaret Kanunu'nun getirdiği bazı yeniliklere paralel olarak risk yönetimi ve iç denetim birimlerine yönelik pozisyonlarda artış olabilir. Ayrıca belirtmek istediğimiz nokta şu ki, önümüzdeki yıllarda özellikle yurtdışından gelecek orta ve üst kademe başvurularda artış olabilir. Türkiye'den kendilerine talep gidebileceği gibi, direkt kendileri de bu konuda adım atabilirler. Bu konuda çok net bir şey söylemek zor. Fakat genel ekonomik konjonktür, kaliteli orta ve üst düzey iş gücünün Türkiye'ye yönelebileceğinin sinyallerini veriyor.
"Yabancılar Türkiye'de iş arıyor"
2013 yılında işe alımlar 2012'ye göre artacak. Özellikle üst kademe yönetici pozisyonları ihtiyacı olacak ve yer değiştirmeler gündeme gelecek. Ar-Ge çalışmaları doğrultusunda bilim adamlarının icatları Türkiye'de yatırımlara dönüşmeye başlayacak.
Ortadoğu, Balkanlar, Rusya gibi ülkelerde Türk yöneticilerin sayısı giderek artacak. Ancak bir süredir orda görev yapan yöneticilerinse Türkiye'ye dönme talepleri oluyor. Amerika, Afrika ve bazı Avrupa ülkelerinden de hem Türk hem de yabancı yöneticilerin başvurularını alıyoruz. Türkiye'de çalışmak isteyen yabancılar da söz konusu. Bir de son dönemde Sudan, Azerbaycan, Güney Afrika, Kazakistan ve Rusya'dan yabancı yöneticiler iş arıyor.
Yine genç yöneticiler revaçta. İtibarı yüksek, başarıları kanıtlanmış, istikrarı yakalamış, referansı kuvvetli, güven duyulan yöneticiler talep ediliyor. Hedeflerini gerçekleştirememiş, sosyal sorumluluk projelerini önemsememiş, yönetim kurullarıyla uyuşmazlık ve idare sorunu yaşayan yöneticiler değişecek. Halka açık şirketlerde bağımsız yönetim kurulu üyelerine olan ihtiyaç
daha da artacak.
KOÇLUK VE TERAPİLER REVAÇTA
Performans yönetimi ve takibi konuları önem kazanıyor. Bireysel performansın ve şirket performansının izlenmesi ve sonuçlara nasıl yansıdığının analizi önemli. Geçmiş yıllara göre İK fonksiyonlarının şirket içinde tasarlanması ve uygulanması giderek güçleniyor. İK departmanı olmayan şirketler bu birimi oluşturmanın faydasına ve katkısına inanarak eyleme geçti. Bu trend daha da güçlenerek devam edecek.
Profesyonel anlamda İK fonksiyonlarını uygulayan güçlü ekiplere sahip olan yapılarda ve özellikle bankaların İK departmanları, stratejik İK departmanlarını kurmaya ve etkin olarak yönetmeye başladı. 2013'te bunun daha fazla gelişeceğini tahmin ediyorum ve bu daha farklı sektörlerde de yer alacak. Önemsenen diğer konuysa kariyer gelişimi ve yetenek yönetimi...
Kişisel gelişim eğitimleri ve özellikle yöneticilere birebir koçluk ve sosyal-psikolojik terapiler gündeme daha fazla gelecek.
CEO DEĞİŞİMLERİ YAŞANACAK
Muhasebe ve finans rolleri, satış pozisyonları, teknoloji sektöründe ara pozisyonlar (mühendisler-yazılım uzmanları) ve perakendedeki pozisyonlar, internet uzmanları, tedarik zinciri ve kalite yönetimiyle ilgili pozisyonlar ve mühendislere talepler olacak. CEO, genel müdür ve direktör seviyesinde her fonksiyonda yönetici ihtiyaçları olacağını düşünüyorum. 2013'te özellikle CEO değişimleri yaşanabilir.
En çok işe alım yapacak sektörlerse şöyle olacak: Emlak, inşaat, gayrimenkul yatırım geliştirme ve GYO, denizcilik, maden, bilişim, telekom, internet, sosyal medya, e-ticaret, sağlık, enerji, iletişim, hızlı tüketim malları, finans ve bankacılık. Fon şirketleri de Türkiye'ye gelmeye başladı. Türkiye'de yabancı sermayeli start-up oluşumlar için ayrıca yurtdışında Türk yatırımcıların projeleri için üst kademede yönetici transferleri gerçekleşecek.
Özellikle Kazakistan, Dubai, Katar, Irak, Rusya, Hindistan, Çin, Mısır ve Sudan gibi bölgelerde Türk yöneticilere
ihtiyaç var.
"Performans ücretlerde önemli etken"
ÇALIŞANLAR DAHA BİLİNÇLİ
2013 yılında esnek çalışma sistemlerini kullanan firma sayısı artacak.
Baz ücretlerdeki artışlar uzun zamandır olduğu gibi düşük seviyelerde olacak ve yine birkaç yıldır gündemde olan performansa bağlı artışlar ve primler daha önemli motivasyon aracı haline gelecek. Çalışanlar ister mavi ister beyaz yakalı olsun işverenin karşısına eskisine oranla çok daha bilinçli bir şekilde çıkacak.
Bu sebeple şirketler İK politikalarını daha ciddi bir şekilde gözden geçirmek zorunda kalacak.
İŞVERENİN BEKLENTİLERİ ARTIYOR
Baz ücret artışlarının çekici olmaktan çıkmasıyla beraber performans sistemleri kurmak ve kariyer planlaması yapmak İK'nın en fazla odaklandığı konular olacak. Ayrıca kariyer planlarının hayata geçirilmesi için eğitim ve gelişim programları öne çıkan konular haline gelecek. Pazarlama, reklam, satın alma, satış, yatırım yönetimi, finansla ilgili işler önemini koruyacak.
Buradaki değişim noktasıysa çalışanlardan beklenen yetkinlikler olacak. Sözgelimi İK ile ilgileniyorsa sosyal medyayı da bilecek, finansı da... Yani tüm işler birbirine daha da entegre olmaya başladı. Ve biz daha fazla yetkinliğe sahip çalışanlar arar olduk.
Lojistik, telekomünikasyon, mağazacılık ve hizmet sektörlerinde faaliyet gösteren şirketler 2013 yılında en çok işe alım yapanlar olacak. "
Geleceğin yönetim kadroları şekillenecek"
PERFORMANS ÖN PLANDA
2013, iş dünyasının kriz sonrası için yeniden yapılandığı ve geleceğin yönetim kadrolarını şekillendirmeye başladığı bir dönem olmaya aday. Çalışma ve ticaret hayatına yönelik kanun ve düzenlemelerin etkisini daha fazla hissedeceğiz. Yenilenen iş kanunuyla birlikte yeni Türk Ticaret Kanunu'nun çalışan ve işveren ilişkilerine getireceği değişiklikler olacak.
Performans ve ücret yönetiminin yanı sıra kariyer, eğitim ve gelişim konuları 2013'ün öncelikleri arasında yer alıyor. İnsan yönetiminde giderek daha geniş ekiplerin çalıştığını ve üst yönetimin daha fazla rol aldığını görüyoruz. İK hem çalışanlara hem yönetim kadrosuna daha çok yol gösteren, farklı beklentileri dengeleyen, çalışan bağlılığı, işveren markası, kurum kültürü konularında önemli destek veren bir konuma yönelmek zorunda. Bu yüzden 2013'ten itibaren "altyapı müteahhitliği"ni geliştirme konusunda çalışmalara ağırlık verilecek.
MÜHENDİS TALEBİ ARTABİLİR
Danışmanlık, denetim, avukatlık, iş ve çevre güvenliği uzmanlığı öne çıkacak meslekler olacak. Gündemde olan kentsel dönüşüm ve altyapı yenilenmesine yönelik çalışmalar mühendis talebini artırabilir. Türkiye'nin finans dünyasında bölgesel bir güç olarak öne çıkma amacına istinaden bankacılık ve sigortacılık başta olmak üzere finansal hizmetler yine gözde meslekler
olacak. Büyüme trendleri ve insan kaynağına olan ihtiyaç gözönünde bulundurulduğunda perakende, inşaat, bankacılık, telekomünikasyon, denetim ve danışmanlık en çok işe alım yapacak sektörler olacak.
"Yeni çalışma ve iş biçimleri oluşuyor"
BELİRSİZLİKLER AZALDI
2008'ten itibaren oluşan kriz ortamının getirdiği belirsizlik yerini yavaş yavaş daha öngörülebilir bir döneme bırakıyor. Dünyada yaşanan siyasi ve ekonomik istikrarsızlık ve sektörlere özgü risklerden de kaynaklanan endişeler devam ediyor. Türkiye krizi beklenenden daha hafif atlatmış olmakla birlikte 2012 ihtiyatlı bir yıldı. 2013 yılı için öngörüler daha iyimser. Yeni yılda özellikle iş sağlığı ve güvenliği yasası, esnek istihdam modellerine yönelik yeni yasal düzenlemeler gündemde olacak. Dünya hızla değişirken iş yaşamında da yeni çalışma ve iş biçimleri oluşuyor. Online eğitimler, e-öğrenme gibi internet üzerinde, uzaktan mobil eğitimler yaygınlaşmaya devam edecek.
Bireysel yönetici koçluğu, etkili geri bildirim verme gibi kişisel gelişime yönelik ilgi artıyor.
ONLINE'DA İSTİHDAM VAR
2013'te nitelikli işgücüne; birden fazla yabancı dil bilen, yetkinliği ve kapasitesi yüksek, değişime hızlı adapte olabilen insan kaynağına ihtiyaç duyulacak. Şirketler artık daha çok fark yaratabilecek, sorumluluk almaya hazır, özgüveni yüksek kişilerle çalışmayı tercih edecek.
İnternet ve sağlık alanında yapılan yatırımlara bağlı olarak bu sektörlerle ilişkili pozisyonlar öne çıkacak. İş sağlığı ve güvenliğiyle ilgili yasal düzenlemelerin getireceği yükümlülükler bu alana yönelik alımları uzun vadede etkileyecek. E-ticaret pazarının gelişmesiyle online hizmet veren şirketlerin giderek artması, sektöre ilişkin web tasarım uzmanı, sosyal medya uzmanı gibi pozisyonlarda ihtiyacı öne çıkaracak. Bilgi teknolojileri, telekomünikasyon, perakende, sigortacılık ve enerji sektörleriyse yeni iş alanlarına açık sektörlerin başında yer alacak.
"Niş meslekler önem kazanıyor"
YEŞİL YAKALARDA ARTIŞ VAR
2012'de Kariyer.net'te en çok ilan yayınlanan, en çok talep edilen pozisyonlara baktığımızda satış elemanları ve mühendisler açık ara önde görünüyor. Yıl boyunca yayınlanan ilanlarla 80 bine yakın satışçı ve 70 bine yakın mühendis arandı. Bunu muhasebe elamanları, tekniker ve teknisyenler, yazılım uzmanları, çağrı merkezi elemanları, sekreterler ve perakende sektörünün en çok arananları olan mağaza müdürleri ve kasiyerler takip etti...
Ancak yeni meslekler dediğimiz, arz ve talebin az ama güçlü olduğu bazı niş alanlar önem kazanıyor. Bilişim sektörü doğası gereği sürekli yeni uzmanlıklar yaratırken teknolojiyi yoğun kullanan alanlarda da sürekli yeni pozisyonlar oluşuyor. Örneğin dijital medya alanında sosyal medya uzmanı, mobil yazılım uzmanı, dijital pazarlama uzmanı, e- ticaret uzmanı, Google Adwords uzmanı, e-pazarlama uzmanı, SEO uzmanı gibi pozisyonlara talep giderek artıyor. Sağlıktaysa örneğin organ nakil hemşiresi, biyoteknolog gibi yeni pozisyonlara artan bir talep gözlemliyoruz. Yeşil yaka dediğimiz çevre koruma odaklı pozisyonlarda artış var. Örneğin çevresel etki değerlendirmesi (ÇED) uzmanı önemli talep görüyor. Sosyal sorumluluk bilincinin artmasıyla kurumsal iletişimde sosyal sorumluluk uzmanı pozisyonu da talep edilmeye başladı. "
Z kuşağıyla dinamikler değişecek" İK "STRATEJİK ORTAK" OLACAK
Yöneticiler, daha büyük ve karmaşık şirketleri yürütmek ve yönetebilmek için yeni araçlara ihtiyaç duyacak. Dünya Bankası raporuna göre dünyada 6 milyar insan mobil telefon kullanıyor.
Bu durumda mobil teknolojilerin 2013 ve sonrasındaki yıllarda hem yatırımcıların hem de çalışanların ilgi odağı olacağı şüphesiz. Bioteknoloji, lazer teknolojisi ve nano teknoloji gibi alanlardaki yeni gelişmeler, ürün ve hizmetlerin ötesinde ilerliyor. Çalışanların teknolojiyi ve dijitali yakından takip ettiği bir dünyada iş dünyası da bu ortama ayak uyduracak.
İK yöneticilerinin ise 2013'te kurumlarda daha aktif rol alacaklarını ve stratejik ortak olarak masaya oturacaklarını düşünüyorum.
Y kuşağıyla (1980-1999 yılları arasında doğanlar) ilgili stratejiler üreten İK artık Z kuşağı (1990'larda doğanlar) için yeni stratejiler üretmeye başlayacak. Z kuşağı henüz yeni yeni üniversiteden mezun olup iş hayatına girmeye başlasa da önümüzdeki yıllarda iş hayatının dinamiklerini değiştirmeye adaylar.
İş ilanlarına başvuru yüzde 44 arttı
İş ve insan kaynakları sitesi Yenibiris.com'un istihdam raporundaki 2012'nin son çeyrek verilerine göre, geçen yıl en çok yapı-inşaat, perakendecilik-toptancılık ve üretimimalat sektörlerinde ilan yayınlandı. 2012'nin önceki dönemlerindeki liderliğini son çeyrekte de koruyan yapıinşaat, iş arayanların en çok başvuru yaptığı sektörlerin de başında geldi. Yapı-inşaat sektörü dördüncü çeyrekte de yüzde 9'a yakın oranla yine listenin en üst sırasındaki yerini korudu. Perakendecilik-toptancılık (yüzde 6.25), üretim-imalat (yüzde 5.86), turizm-otelcilik (yüzde 5.62) ve sağlık-tıp (yüzde 5.41) en çok ilan yayınlayan sektörler arasında yer aldı.
Dördüncü çeyrekte en çok aday aranan pozisyon "satış temsilcisi" oldu. Yüzde 9.6 ile ilk sırada yer alan satış temsilcisi pozisyonunun ardından muhasebe elemanı (yüzde 8.6), sekreter (yüzde 8.2), yönetici asistanı (yüzde 5.7) ve inşaat mühendisi (yüzde 2.2) pozisyonları listede yer aldı. Rapora göre ilanlara yapılan başvuru oranı 2011'in aynı dönemine göre 2012'de yüzde 44 artış gösterdi.
Adayların en fazla tercih ettiği sektör yapı-inşaat (yüzde 7.74) oldu. Banka-finans (yüzde 6.92), perakendeciliktoptancılık (yüzde 6.71), eğitim (yüzde 5.43), tekstil (yüzde 5.32) ve üretim-imalat (yüzde 5.18) da adayların en çok başvuru yaptığı diğer sektörler olarak öne çıktı.
Tuğçe Altınsoy