Akif Beki bugünkü yazısında müzakere süreciyle ilgili detaylara yakından bakmanın önemini vurguluyor.
"Her karaltı kuşkulanmaya, her şüphe ciddiye alınmaya değer. Uyanık kalıp dikkati ayakta tutmak şart! Yayın eğriliğinin onun doğru hali olduğunu söyler sufi öğretisi. Tabiatta her şey, tam da olması gerektiği gibidir.İşte böyle sufimeşrep bir iyimserlik seziyorum havada. Barışa çok yakınız. Bu da beni korkutuyor. Ya bir terslik olur da işler aksi giderse?"
Hükümetin
İmralı görüşmelerinin gizlemeden yapılmasını büyük bir risk olmak olarak gören Akif Beki, CHP'nin müzakereleri teşvik etmesinin de paha biçilmez kıymette olduğunun altını çiziyor. Aynı şekilde BDP'nin tavrının da çözüme katkısının inkar edilemeyek düzeyde olduğunu yazmış. Ancak Akif Beki'yi endişelendiren şey de tüm şartların "rüya gibi" olması. Ve bu durumun herkesi rehavete sürükleme ihtimali. ' Bir de tuzaklara dikkatli olmak gerektiğini işaret ediyor...
"Tuzakları kestiremeyiz... Nerelere saklandıklarını, hangi karanlık köşeden çıkageleceklerini, ne tür hile ve tuzaklara başvuracaklarını, barış çabalarını neresinden baltalayacaklarını kestiremeyiz.
Ancak müzakere sürecini raydan çıkarmak için yapmayacakları şey yoktur.
Çözüm isteyenlerin de iyi niyetlerine kurban gitmek gibi bir lüksü olmamalı.
Her karaltı kuşkulanmaya, her şüphe ciddiye alınmaya değer. Uyanık kalıp dikkati ayakta tutmak şart!"