İç politika sorunlarıyla boğuşan, ekonomik krizin pençesinden kurtulmaya çalışan ve tarihi bir seçimi atlatan ABD, yılı yorgun ve hala bitmeyen uzlaşmazlıklar içinde tamamlıyor.
2012'ye bütçe sorunlarıyla giren ülke, yılı yine "mali uçurum" gibi bütçe sorunlarıyla bitiriyor. Bundaki en büyük neden ise Obama ile Kongre'deki Cumhuriyetçilerin zenginlerin vergileri konusunda anlaşmaya varamaması. -En büyük sorun ekonomi- Daha genel olarak bakıldığında ise, ülkenin bu yılki en büyük sorunu ekonomi oldu. ABD, 2012 yılında istenen düzeyde büyüme gösteremezken, işsizlik oranları da hayli yüksek seyretti. Geçtiğimiz günlerde, kredi derecelendirme kuruluşu Egan-Jones, ABD'nin borçlanma notunu AA seviyesinden AA-'ye düşürdü. Ülkede bazı ekonomik toparlanmalar görülse de bunun hala vatandaşlar tarafından hissedilememesi, Obama'nın en fazla ekonomi alanında eleştirilmesine neden oldu. Bu nedenle de ABD ekonomisi, başkanlık seçimlerinin de ana maddesi oldu.
Tarihi başkanlık seçimi
2012'de ekonominin ötesinde, yıla damgasını vuran en önemli olay, elbette Kasım ayında yapılan ABD Başkanlık seçimleriydi.
ABD'nin ilk siyahi başkanı olan Barack Obama'nın ikinci kez seçilip seçilmeyeceği yılın tartışma konusuydu. Obama, bu seçimde, Cumhuriyetçi Parti'nin başkan adayı Mitt Romney ile yarıştı.
Seçimlerin çok çekişmeli olacağı beklentisine karşın Obama, yarışı ezici farkla tamamlayarak, Amerikan halkının kendisini desteklemeye ve onaylamaya devam ettiğini kanıtladı. Obama, seçimlerde 332 delege kazanırken, rakibi Romney 206'da kaldı. Obama, ülke genelinde de oyların yüzde 51'ini alırken, Romney yüzde 47 düzeyinde oy elde etti.
Kongre'deki uzlaşmazlık döngüsü
Bunun yanında, Amerikalıların Washington'a baktığında, 2012'deki en önemli sorunlarından birisi de her konuda birbiriyle çekişen siyasetçileriydi.
Obama ile Kongre'deki Cumhuriyetçiler arasında hemen konudaki uzlaşmazlık bu yıl da devam etti. Bu da bazı yasaların çıkmasına, bütçe kararlarının alınmasına, reformların hayata geçmesine engel oldu.
Seçimler sonucunda Cumhuriyetçiler'in Temsilciler Meclisi'nde, Demokratlar'ın da Senato'daki çoğunluğunu korumasıyla, bu tablo değişmedi. Son 2 yıldır Obama ile Cumhuriyetçiler arasındaki bitmek tükenmek bilmeyen çekişme ve uzlaşmazlığın, 2013'de de devam edeceğinin habercisi oldu.
Doğal afetler ve bireysel katliamlar
Toplumsal olaylarda ise, ülkenin gündeminde bomba etkisi yaratan konular hep silahlarla bağlantılı oldu. Amerikalılar, bu ay Connecticut'ta Sandy Hook ilköğretim okuluna yapılan saldırı sonucu 20'si çocuk 27 kişinin hayatını kaybetmesiyle sarsıldı. İlk kez bir katliamın kurbanları çok sayıda küçük çocuk oldu. Bu yılın Temmuz ayında ise Colorado eyaletinin Denver kentinde "Batman" serisinin son filminin ilk gösterimini basan James Holmes, 12 kişinin ölümüne, 58 kişinin de yaralanmasına yol açtı. ABD'nin Florida eyaletinde de Trayvon Martin adlı siyahi bir genç de, Hispanik kökenli George Zimmerman tarafından ''kendini savunma'' gerekçesiyle sokakta öldürüldü ve bu olay ülke genelinde infial yaratarak özellikle ırkçılık tartışmalarını artırdı.
Özellikle Connecticut saldırısından sonra ülke genelinde, silah satın alma ve kullanımına dair sınırlandırılmalar noktasında ilk kez bu kadar kapsamlı tartışma başladı ve ilk defa Amerikan halkının çoğunluğu silahların sınırlandırılmasına destek verdi. ABD Başkanı Barack Obama da bu konuda kısa zamanda adım atacağının sinyallerini verdi. Bunun yanında, ABD her yıl olduğu gibi bu yıl da doğal afetlerle uğraştı. Ekim ayının sonunda ülkenin doğu yakasını vuran Sandy kasırgası 100'den fazla kişinin ölmesine ve 63 milyar dolarlık zarara yol açtı.
Reformlar
Obama tarafından 2010 yılında imzalanıp yürürlüğe konulmasından bu yana ülkenin en büyük tartışma konularından biri olan sağlık reformunda da son nokta, 2012'de konuldu. ABD Yüksek Mahkemesi, Haziran ayındaki oturumunda, sağlık reformunu anayasaya uygun buldu. Seçimleri Obama'nın tekrar kazanmasıyla da Cumhuriyetçilerin reformu yürürlükten kaldırma hayalleri rafa kalktı. Obama, Haziran'da da ABD'deki belirli kıstasları yerine getiren genç göçmenlerin sınır dışı edilmesini önleyen ve çalışma izni alabilmelerini sağlayan kararnameyi imzaladı. Kararname 1,7 milyon civarındaki genç göçmeni etkiliyor.
Skandal ve gaflar
ABD'yi bu yıl en fazla sarsan skandal ise CIA'den geldi. CIA Başkanı David Petraeus, evlilik dışı ilişkisi nedeniyle Kasım ayında görevinden istifa etti. Petraeus'un evlilik dışı ilişkiye girdiği Paula Broadwell'den tehdit mesajları aldığını ileri süren Jill Kelley ile "uygunsuz iletişim kurduğu" gerekçesiyle de Afganistan'daki en üst düzey komutan olan General John Allen hakkında soruşturma başlatıldı. ABD Başkanı Barack Obama'nın, Seul'daki Nükleer Güvenlik Zirvesi sırasında dönemin Rusya Devlet Başkanı Dimitri Medvedev'le görüşmesinde açık mikrofonun azizliğine uğrayarak, füze kalkanı konusunda seçimlerden sonra daha esnek olabileceğini söylemesi, yılın en akılda kalan gaflarından biri oldu. Seçim kampanyası sırasında da adayların gafları kamuoyunu gündemini meşgul etti. Cumhuriyetçi Parti'nin başkan adayı Mitt Romney'nin, Amerikalıların yüzde 47'sinin kendilerini devlete muhtaç olarak gördükleri şeklindeki sözleri seçimlerin en dikkat çeken gafı oldu. ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden'ın da Cumhuriyetçi Parti başkan yardımcısı adayı Paul Ryan ile açık oturuma çıktığında, Ryan konuşurken sürekli gülmesi, günlerce konuşuldu.
Bunun yanında, ön seçimlerde Cumhuriyetçi Parti'nin başkan aday adaylarından Teksas Valisi Rick Perry'nin, diğer adaylarla birlikte katıldığı televizyon açık oturumunda, başkan olması halinde kaldırmak istediği üç federal kurumdan birini hatırlamaması dikket çeken diğer seçim gaflarından biriydi.
Seçimlerde diğer gaflar, tecavüz tartışmalarında geldi. ABD'nin Missouri eyaletinden Cumhuriyetçi senatör adayı olan Todd Akin, "Meşru tecavüze uğramışsa kadının vücudu hamile kalmayı önler" sözleri ile Indiana eyaletinde Cumhuriyetçi Parti'nin senatör adayı Richard Mourdock'un, tecavüz sonucu oluşan hamileliği "Tanrı'nın istediği bir şey" diye yorumlaması ülkede ciddi tartışmalara neden oldu.
Obama'dan ilkler
Obama, bu yıl bazı ilklere de imza attı: Seçimlerdeki başarısıyla, ABD tarihinde ülke genelindeki oyların salt çoğunluğunu alan Ronald Reagan'dan bu yana ilk ABD başkanı; Franklin D. Roosevelt'ten bu yana da ilk Demokrat başkan oldu. Obama yine, eşcinsel evliliği desteklediğini açıklayan, Myanmar ve Kamboçya'yı ziyaret eden ilk ABD başkanı oldu. (AA)