Türkiye'deki İş ve Yatırım İklimi Raporu'na göre Amerikan şirketlerinin yüzde 75'i Türkiye'de iş geliştirmek için olumlu bir ortamı olduğunu ve dörtte üçü de Türkiye'nin önemli bir pazar olduğunu düşünüyor.
Amerikan Şirketleri Derneği-Amerikan Ticaret Odası Türkiye (ABFT/AmCham Türkiye) tarafından GFK Araştırma Türkiye işbirliğiyle yürütülen ''Türkiye'de İş ve Yatırım İklimi'' Araştırmasının 2012 yılı sonuçları düzenlenen basın toplantısıyla açıklandı. Buna göre, paylaşılan araştırma sonuçları, uluslararası derecelendirme kuruluşu Fitch'in Türkiye'ye verdiği yatırım yapılabilir notu ile paralellik gösterdi. Rapor, katılımcı şirketlerin geleceğe ilişkin iyimserliklerini koruduğunu da ortaya koydu.
Türkiye'de faaliyet gösteren medikal, enerji, gıda ve finans gibi Amerikalı yatırımcıları kapsamlı bir şekilde temsil eden sektörlerdeki 89 üst düzey yöneticinin Türkiye'de genel yatırım iklimi, makroekonomik durum, hükümet yetkilileriyle iletişim olanakları, altyapı, vergilendirme, yasal sistem, iş gücü, eğitim gibi konulardaki değerlendirmeleriyle şekillenen araştırma sonuçları, bugünün yanı sıra geleceğe dair beklentileri de yansıtıyor.
Araştırmadaki ''Genel İş Ortamı'' başlığı altında yer alan sorulara verilen cevaplara göre, araştırmaya katılanların yüzde 75'i Türkiye'de iş geliştirmek için olumlu bir ortam olduğunu ve dörtte üçü Türkiye'nin önemli bir pazar olduğunu düşünüyor.
Kur ve faiz politikasını destekliyor, kişisel gelir vergisinden şikayet ediyorlar- Araştırmaya göre Türkiye'deki genel iş ortamı hakkındaki algıları ise özetle şu şekilde oluştu:
Katılımcılar arasında Türkiye'nin bir pazar olarak potansiyeline inananların oranı artarken, yolsuzlukların olumsuz algısında bir azalma görülüyor. Teşvikler ve yasal düzenlemelerin de olumlu etkilerini akılda tutmakta yarar bulunuyor. Makroekonomik şartlar konusunda 2010 yılından itibaren olumlu algılamaların arttığını ortaya koyan araştırma, hükümetin uyguladığı kur ve faiz politikasına destek verildiğini de gösteriyor.
ABD kökenli yatırımcıların makroekonomik gidişattan memnun oldukları, ekonomik istikrarsızlık konusunda bir kaygılarının olmadığı görülüyor. Hükümetin ekonomik politikalarına ve krizle mücadele kapasitesine duydukları güven devam ediyor. Yatırım eğilimleri söz konusu olduğunda ise, görüşülen kişilerin yüzde 82'si firmasının Türkiye'ye yatırım yapmasını iyi bir karar olarak değerlendiriyor. Katılımcıların yüzde 86'sı Türkiye'de yatırım yapmayı tavsiye ediyor, yine yüzde 76 oranındaki katılımcı da firmasının Türkiye'ye yatırım yapma konusunda hevesli olduğunu belirtiyor.
ABD kökenli firma yetkilileri hükümet ihalelerinin ve kararlarının şeffaflığı konusunda son iki yıla göre daha olumlu algılara sahip. Türkiye'de uygulanmakta olan vergi sistemi konusunda ise katılımcılar kişisel gelir vergisinin yüksekliğinden şikayet ediyor, ancak kurumlar vergisi uygulamalarından memnun olduklarını dile getiriyor.
Katılımcıların yüzde 93'ü gelecekte Türkiye'de faaliyetlerini sürdürmeye devam edecek, ancak 2011 yılında yüzde 84'lük bir kesim firmasının Türkiye'de daha fazla yatırım yapacağı kanısına sahipken, bu oran 2012'de 8 puan düşerek, yüzde 76'ya geriledi. -''Türkiye'ye yapılan doğrudan yabancı yatırımlarda artış bekleniyor''- ABFT Başkanı Rahşan Cebe de, basın toplantısında yaptığı değerlendirmede, araştırmanın yapıldığı son 5 yılda iyimserlik düzeyinin gelişme gösterdiğini ve buna göre Türkiye'ye yapılan yıllık doğrudan yabancı yatırımlarda artış beklediklerini ifade etti.
Cebe, dernekleri tarafından 2007 yılından beri düzenli olarak yaptırdıkları araştırmanın Amerikan Şirketler Derneği'ne üye olan ve olmayan Amerikan şirketlerinde üst düzey yönetici olarak çalışan profesyonellerin, Türkiye'deki mevcut iş ve yatırım ortamına bakışlarını anlamaya olanak sağlayan başarılı bir çalışma olduğunu söyledi.
ABFT Yönetim Kurulu Üyesi Doktor Murat Aşık ise, ''Araştırma sonuçları, hükümetimizin uyguladığı başarılı para politikaları sonrası yatırımcıların makroekonomik gidişattan memnun olduklarını ve ekonomik istikrar konusunda bir kaygıları olmadığını göstermektedir. Daha şeffaf ve öngörülebilir bir iş çevresinin oluşması halinde Türkiye'nin yatırım bakımından global bir cazibe merkezi haline gelebileceğini kesinlikle söyleyebiliriz'' diye konuştu.
Mülkiyet haklarının korunması konusuna da dikkati çeken Aşık, fikri haklar alanında düzenleme yapılmasının çok büyük önem taşıdığını, bu konunun özellikle yenilikçi ilaç sektörü için çok önemli olduğunu vurguladı.
Dünyada yenilikçi ilaç alanında yıllık 130 milyar dolarlık bir yatırımın söz konusu olduğunu ifade eden Aşık, ''Ancak Türkiye bundan sadece 50-60 milyon dolarlık bir pay alabiliyor. Bu yatırımların yüzde 1'ini bile çeksek Türkiye açısından olağanüstü bir gelişme sağlanır'' dedi.
ABFT Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Wall Street Institute CEO'su Dündar Uçar da, ''Araştırmanın eğitim ile ilgili sonuçlarına baktığımız zaman üniversite-özel sektör işbirliğinin yetersiz olduğunu görüyoruz'' dedi.
Buarada, basın toplantısına, ABFT Yönetim Kurulu Genel Sekreteri Mert Yücesan, GfK Türkiye Pazarlama ve İletişim Yöneticisi Hande Akdağ ve Boğaziçi Üniversitesi'nden Dr. Emre Erdoğan da katıldı.