Başbakan Erdoğan'ın son Rusya ziyaretindeki gündem maddelerinden biri de Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın yerine kimin geçeceğiydi. Aslında Beşar Esad'ı devirmek üzere çoktan harekete geçen uluslararası güç, Suriye'de bir türlü tam mutabakat sağlayamayan muhalif gruplar arasında öne çıkacak bir isim belirmediği için bir süredir bu girişimlerden kendini çekmişti. Ancak ABD'deki seçimin sonuçlanmasının ardından Beşar Esad'ın geleceği hakkında daha fazla yorum yapılmaya başlandı. Örneğin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Rusya dönüşü yaptığı açıklamalar Beşar Esad'ın olmadığı bir geçiş hükümetine vurgu yapıyordu. Bu noktada Türkiye'nin, ardından seçimin geleceği bir geçiş hükümeti için Beşar Esad'ın yerine düşündüğü ismin Suriye Devlet Başkanı Yardımcısı Faruk Şara olduğunu şimdilik duymayan kalmadı. Suriye'de herhangi bir isim ön plana çıkarak uzlaşmaya konu olmadığı için Suriye dışından devletlerin de kendi çaplarında desteklediği, öne sürmeye çalıştığı adaylar var. Beşar Esad'ın gelecekte yerini kimin dolduracağı şimdilik çok tartışmalı olsa da muhaliflerin uzlaştırılacağı zaman geldiğinde büyük ihtimalle şu isimler ülkenin yönetiminde söz sahibi olacaklar.
Faruk Şara
GÜVEN ADAMI, DENEYİMLİ, DİPLOMAT
Suriye Devlet Başkan Yardımcılığı görevinde bulunan Faruk Şara ileride yapılacak seçimlere kadar ülkeyi bir geçiş döneminde yönetmeye yakın bir aday olarak görülüyor. Bu özellikle Türkiye'nin de desteklediği bir öneri. Daha Ekim ayının başında Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu'nun ağzından Türkiye'nin tercihinin Şara olduğu açıkça vurgulandı. "Faruk Şara gayet akıllı ve vicdanlı bir tutumla bu son olaylarda, katliamların içinde yer almadı. Sistemi herhalde Faruk Şara'dan daha iyi bilen yok" açıklamasında bulunan Davutoğlu'na göre Şara, muhalefetin de sıcak bakabileceği bir isim. Alevi hakimiyetinde bir rejim olan Baas yönetimi içinde en üst düzeye çıkmayı başarmış bir Sünni olan Faruk Şara başkan yardımcısı olduğu 2006'ya kadar 15 yıl boyunca Esad rejimi diplomasisini yönetti ve bu rejimin en güvendiği adamların başında yer aldı. Adeta Alevi Suriye rejiminin Sünni teminatı olarak görüldü. Arap devletlerinin de bir uzlaşma adamı olarak nitelediği ve tıpkı Türkiye gibi demokratik bir sisteme gidilirken geçiş hükümetini yönetmesini düşündüğü bir isim Şara. Şara'yı destekleyenler arasında Moskova yönetimi de bulunuyor.
Riyad Hicab
ELİNİ KANA BULAMAMAK İÇİN BAŞBAKANLIĞI BIRAKTI
Suriye'de olaylar başladığında Riyad Hicab başbakandı. Ancak devletin muhalif ve isyancılara uyguladığı şiddeti tasvip etmediği için 2012 Ağustos'unda istifa etti. Kendi yönetimini ahlaki çöküşle itham eden Hicab, başbakanlıktan ayrıldıktan sonra derhal yeni çözüm arayışlarına katıldı. Hatta bu sebeple Arap ülkelerinde Esad karşıtı toplantılara katıldı ve son olarak da Türkiye'ye gelerek Dışişleri Bakanı Davutoğlu ile görüştü. Hicab da Faruk Şara gibi Türkiye'nin Suriye'de Esad sonrası için düşündüğü isimlerin arasında geliyor. Eli kana bulanmadığı ve sistemi iyi bildiği için Türkiye'nin üzerinde düşündüğü isimlerden biri olmayı sürdürüyor. Hicab da Şara gibi Sünni.
Menaf Tlas
ESAD'IN EN YAKINIYDI ŞİMDİ DÜŞMAN OLDU
Menaf Tlas, Fransa'ya kaçmadan önce rejimin teminatı olan Cumhuriyet Muhafızları'nın komutanıydı. Daha da ötesi Beşar Esad'ın samimi bir çocukluk arkadaşıydı. Ama ordunun silahları halka çevrilmeye başladıktan sonra General Tlas, Esad'ın telefonlarına çıkmamaya ve emirleri uygulamayı reddetmeye başladı. Ailesinin artık güvende olmadığını öğrenene kadar bu şekilde direndi. Çocuklarının koruması okul yolunda öldürülünce de çareyi Fransa'ya kaçmakta buldu. Şimdi muhalefetin yanında... Yakışıklılığı ve havalı purosu ile ilgi çeken 48 yaşındaki general, Fransa'nın üzerinde çalıştığı bir isim. İşin ilginci Fransa, Şam'la ilişkilerinin 30 yıl boyunca olumsuz seyretmesinde başrol oynayan bir ailenin ferdi üzerine hesaplar geliştirmeye çalışıyor. Ancak ailesinin Esadlarla yakın olması ve onların gölgesinde parlak bir hayat sürmüş olması, kendisininse muhaliflere oldukça gecikmeli katılışı onun Esad'ın yerine geçme ihtimallerini bir hayli azaltıyor. Bir diğer sorun da halen hakkında yapılan "Esad'ın Truva Atı" olduğu yönündeki şaibeler.
Navaf Faris
MUHALİFLERİN SAFINA GEÇTİ AMA ŞÜPHEYLE KARŞILANIYOR
Suriye'nin Irak büyükelçisi iken muhalif saflara katılan Navaf Faris, geçmişte polis teşkilatında görev aldığı gibi Suriye'nin değişik bölgelerinde valilik de yaptı. Suriye'de üst düzey bürokratik makamlara çıkan bir Sünni olan Faris, emniyet ve istihbarat teşkilatı ile sıkı ilişkileriyle biliniyor. Beşar Esad'ın güvendiği ve görüşüne başvurduğu bir bürokrat olmasına rağmen ona cephe alan Faris yakın zamanda "Suriye'deki rejim artık ölmüştür" açıklamasının yanı sıra "Beşar Esad bir diktatörün genlerini taşımaktadır" sözleriyle de Esad ve yönetimiyle olan köprüleri kesip atarak isyancıların saflarına katılmış oldu. Batılı ülkeler ve Katar'ın geçiş süreci için düşündüğü isimler arasında yer alan Navaf Faris, eski rejimdeki hizmeti sırasında sert uygulamalarıyla bilindiği için isyancılar tarafından şüpheyle karşılanıyor.
Riyad Esad
ESAD'IN ALBAYI, İSYANCILARIN KOMUTANI
Esad sonrası oluşumlar açısından kilit bir diğer isim de isyancı Özgür Suriye Ordusu Komutanı Albay Riyad Esad. İsyan başladıktan sonra Suriye Hava Kuvvetleri'ndeki görevini bırakarak isyancı gerillaları toplayıp eğitmeye başlayan Riyad Esad, işlerinin çoğunu Türkiye'den takip ediyor. Antakya'daki sığınmacı kamplarını sık sık ziyaret eden isyancı Albay, Esad'ın ancak silahlı mücadeleyle iktidarı bırakacağı görüşünde. Beşar Esad'ın eniştesinin ve önemli yetkililerin öldürüldüğü bombalama olayını da üstlenerek bir hayli prestij kazanmıştı. Kontrol ettiğini ileri sürdüğü 15 bin kişilik isyancı gerilla ordusu onun en büyük kozu.
Abdülbasıt Seyda
MUHALİFLER KONSEYİNİN BAŞI
Seyda, liderliğini yaptığı Suriye Milli Konseyi'nin kurucuları arasında. 20 yıldan uzun bir süredir İsveç'te yaşamak zorunda kalan Seyda, aynı zamanda kadim kültürler alanında uzman bir akademisyen. Avrupa ve Arap ülkelerini karış karış dolaşarak Esad'a karşı destek arayışlarını büyük bir gayretle sürdüren Seyda en azından muhalif grupların kolaylıkla benimseyeceği bir isim. Kürt olmasına rağmen, Suriye'deki bazı Kürt gruplar tarafından yeterince benimsenmiyor. Hatta Kürdistan Demokratik Partisi tarafından "Türkiye'nin ajandasını takip etmekle" ya da Kürtleri temsil etmemekle dahi suçlandı. Ancak farklı muhalif grupları birleştirmeye çalışan Seyda'nın Esad sonrasında başa gelme ihtimali hiç de küçümsenecek gibi değil.
Muhammed Ahmed Faris
KOZMONOT GENERAL ESAD'A HALEF OLUR MU?
Ruslarla yapılan uzay çalışmalarına katılarak Suriye'nin ilk astronotu olarak belli bir şöhrete sahip. Daha önce uzaya çıktı ve Lenin Nişanı aldı. Ancak adının Esad'ın halefleri arasında gösterilmesinin en önemli nedeni onun bir halk kahramanı olması değil, isyancıların güvenini kazanmış olması. 2012 Ağustos ayında Suriye ordusundaki görevinden ayrılarak muhalifler arasına katıldığını açıklayan ve Türkiye'ye kaçan General Faris, muhalifler tarafından kurulması planlanan ortak askeri biriminin başına da aday gösterildiği için iç desteğe sahip.
UZMANLAR NE DİYOR?
Dr. Göktürk Yıldız (GSÜ Stratejik Araştırmalar Merkezi)
Kazasız belasız bir geçiş
ABD başkanlık seçimlerinin Beşar Esad'a yapılan baskıların kesintiye uğramasında etkisi oldu. Ancak yeni dönemde Suriye'de rejim değişikliği için daha hızlı adımlar atılacağına kesin gözüyle bakılabilir. Türkiye'nin Esad yerine geçmesini öngördüğü isimlerden biri Faruk Şara. Türkiye bu ismi ılımlı ve kazasız belasız bir geçiş süreci için uygun görüyor. Türkiye'nin ılımlı bakacağı isimlerden bir diğeri ise eski başbakan Riyad Hicab. Burada asıl mesele Türkiye'nin Esad yerine öngördüğü isimlere İslam ülkeleri de sıcak bakarlar; zira bu isimler kendi toplumlarına silah tutulmasına tavır almaları sebebiyle olumlu karşılanan isimler.
Akif Emre (Gazeteci- Yazar)
HER ÜLKENİN STRATEJİSİ FARKLI
ABD bu defa Esad yönetiminin çekilmesi yönünde baskı yapmaktan önce muhalefeti dizayn etmek için ağırlık koyacak. Fransızlar kendi güdümünde bir ismi içeriden kaçırarak öne çıkarırken, net bir ifade kullanmaktan kaçınan ABD daha İslamcıların etkin olmadığı, daha uzlaşılabilir isimler üzerinde duruyor. Ancak bu süreçte öne çıkacak birçok ismin yıpranıp devre dışı kalması muhtemel. Ancak ABD, daha açıktan müdahil olması için belli isimlerden çok, kendileriyle uzlaşacak kadro ve anlayışı öne çıkarmak isteyecektir. Şu anda öne çıkacak hiçbir ismin kalıcı olacağının garantisi yok.
Birol Biçer