"BEN HER ZAMAN KENDİMİ BEĞENDİM"
Yüz nakline karar verme aşaması nasıl oldu, anlatır mısınız? 2004'te İstanbul'daki ağabeylerimin yanına gittim. Beni Şişli Etfal'deki doktorlara gösterdiler. İki yıl boyunca birkaç küçük estetik operasyon geçirdim. 2001 Mayıs'ında da Ankara'ya askeri hastaneye gittim. Ancak beni kabul etmediler, asker olmam gerekiyormuş. Ama ben buna rağmen Ankara'da kaldım bir süre, tüm devlet büyükleri oradaydı, elbet bana yardım edecek biri çıkardı. Sağlık Bakanlığı'nı buldum. Durumumu görünce Antalya Valiliği'ne dilekçe yazdılar. Türkiye'de ilk kez bir yüz nakli yapılacağından haberdar oldum. Ömer Özkan hoca ile tanışmam böyle oldu. Akdeniz Üniversitesi'ne geldim hemen, hocamla riskleri konuştuk ve ameliyata karar verdik. Böylece bize nasip oldu ilk yüz nakli.
Ne gibi riskleri vardı?
Ameliyattan sonra bir süre yiyecek, içeceklerime dikkat etmem gerekti. Diyabetik yiyecekler yedim hep, yeşillik hiç yemedim. Maskeyle dolaştım. Ölüm riski vardı.
"Bir dostum rüyasında yeni yüzümü görmüş"
Ameliyat öncesinde ya da sonrasında rüyalarınız nasıldı?
Ben hiç rüya görmedim. Ama çok yakın bir dostum daha ameliyat fikri bile ortada yokken beni yeni bir yüzle görmüş rüyasında. Ama anlatmamıştı rüyasını. Ameliyat olduktan sonra söyledi bana.
Peki siz hiç yüzünüzle ilgili rüyalar görmez miydiniz?
Hayır. Neden derseniz çünkü ben hayatımdan memnundum. Çünkü her zaman, her ne şekilde olursa olsun hayatı, insanları sevdim ben.
Hiç depresyona da girmediniz mi görüntünüz yüzünden?
Hiç öyle şeyler yaşamadım. Onun yerine bana verilen bu canı daha iyi taşımak için araştırma yaptım hep. İşte sonuçta böyle buradayım.
Ameliyattan sonra her fırsatta aynaya bakmışsınızdır herhalde?
Yok, hayır, öyle sık sık aynaya bakmam.
Ne kadar meraksızsınız, burcunuz ne?
İkizlerim ben.
Aynaya bakınca kendinizi beğeniyor musunuz?
Ben her zaman kendimi beğenirim.
Önceden insanların bakışlarından rahatsız oluyor muydunuz peki?
Çocuklar korkardı. Anne, baba diye bağırırlardı. Ben inşaatta çalışırken sıvacılar, tuğlacılar sorardı yüzün nasıl böyle oldu diye ama hiç dışlanmadım, rahatsız edilmedim.
"Arkadaşlarım beni hiç dışlamadı"
Okul yıllarında sorunlar yaşadınız mı?
Kendi köyümüzde, Manavgat Gebece köyünde olduğumuz için zaten bütün arkadaşlarım küçüklükten beri alışkındı bana. Farklı biriymişim gibi davranmadılar hiç.
Kaça kadar okudunuz?
Sekiz yıl okudum. Ama ameliyattan sonra açık öğretim lisesine kaydımı yaptırdım.
Küçükken ne olmak isterdiniz?
Futbolcu olmak isterdim. Galatasaray fanatiğiyimdir.
Favoriniz?
İmparator. Neden derseniz futbolcular gelip geçici ama Fatih Terim tek. Futbolcu olarak da Hakan Şükür'e hayranım. Dokuzuncu saniyede gol atan bir isim.
Köyden çıkmaya nasıl karar verdiniz?
Köyde durulacak gibi değildi, dünyayı, insanları tanımak istiyordum. Antalya'ya geldim, inşaatlarda çalışmaya başladım. İnsanları tanıdıkça da kendimi geliştirdim, başka biri oldum. Ameliyatla ilgili araştırmalar yapmaya başladım.
Hiç sevdiğiniz bir kız oldu mu?
Bu zamana kadar olmadı. Bundan sonrasındaki kişilere açığım.
Genelde bir gününüz nasıl geçiyor?
Sabahtan hocamı karşılıyorum, hastanede çalışıyorum ben, işe aldılar beni burada, akşamları da genelde Facebook'ta takılıyorum.
Yalnız mı yaşıyorsunuz, aileniz burada mı?
Üç ağabeyim İstanbul'da, iki tanesi Manavgat'ta, annem babam da köyde, ben burada yalnızım.
"Eskiden Facebook profilime araba fotoğrafları koyardım"
Facebook'a yeni fotoğrafınızı koydunuz mu?
Bu yeni halimi koymadım ama nakilden sonraki ilk halimi koymuştum.
Neden koymuyorsunuz yeni halinizi?
Belki de koymak istememiş olabilirim. Bilmiyorum nedenini. Neyi, nerede, ne zaman yapacağıma o an karar veririm ben. Birkaç arkadaşım kendi sayfalarında paylaştılar fotoğrafımı ama ben paylaşmadım.
Nakilden önce fotoğraflarınızı koyuyor muydunuz Facebook'a?
Hayır, son model bir araba koyuyordum. Gençler olur ya artist tipli. Onların kullandığı araba çeşitlerinden arabalar koyardım.
Bir fotoğraf stüdyosuna girip fotoğraflarınızı çektirdiniz mi yeni halinizle?
Yok çektirmedim. Kimliğim değişeceği zaman kimlik fotoğrafı için çektireceğim. Bir buçuk yılın dolmasını bekliyorum.
Siz hayatla çok barışıksınız belli ki. İnsanların artık sık sık estetik operasyon için bıçak altına yatmasına nasıl bakıyorsunuz?
Her insan kendi bacağından asılır. Herkesin kendine göre bir özelliği vardır, ona bir şey diyemem. İnsanlar belki şu an beni tanıyorlar ama ne yaşadığımı, gördüklerimi kimse bilemez. Kimsenin ne yaşadığını kendisinden başka kimse bilemez. O nedenle o insanların niye kendilerinden memnun kalmayıp ameliyat masasına yattıklarını da bilemem.
Aileniz yeni yüzünüzü görünce sevindi mi?
İlk başta böyle bir şey olabileceğine inanmadılar. Sonra ağabeyim gördü ilk. O zaman annem de inandı. Hasta olduğu için pek konuşamadı ama çok memnun olduğunu anladım ben.
Hayalleriniz neler, televizyon dünyasından teklif gelmiş sanırım size değil mi?
"Yeni yüze yeni tıraş" sloganıyla bir reklam teklifi geldi ancak hocamdan izin çıkmadığı için kabul etmedik. Yüzün iyice oturmasını bekliyoruz. Bu arada ben bir Kurtlar Vadisi fanatiğiyim. Polat Alemdar'la tanışmak hayallerimden biri.
Ahmet Kaya kardeşimin ailesiyle içli dışlı olmayacağım"
Sağ yanağınızdaki iz ne izi?
Ahmet Kaya kardeşimiz intihar etmek için trenin önüne atladığından, trenin önündeki logo yüzünün o bölgesine denk gelmiş. Bu onun izi. Zamanla geçecek, ha geçmese de benim için problem değil.
Ahmet Kaya'nın ailesiyle sık görüşüyor musunuz?
Yani ilk zamanlar sevinmişlerdi ama aileyle çok da içli dışlı olmayı düşünmüyorum açıkçası. Çünkü belki de benim yüzümü gördükçe onlar daha da çok üzülürler. Onların ruh hallerini de düşünmek gerek. Ama yine de bayramlarda ararım elbette.
Yaşınıza göre çok olgunsunuz, bunu neye bağlıyorsunuz?
Hayatın içinde yaşadığınız sürece eğer dağılmazsanız çok şey öğrenirsiniz. Mesela benim yaşıtım arkadaşlarım dağılmış bir hayat yaşıyorlar. Kızlara kendilerini farklı farklı isimlerle tanıtıp, üç-dört ayrı hat alıp değiştire değiştire kullanıyorlar. Farklı kimliklere bürünüyorlar. Fantezi takılıyorlar yani. Benim öyle şeylerle hiç işim olmadı. Ben hayata, hayatın akışına bakmayı tercih ettim.
"Ne malı mülkü, ne bedeni yüzü yanımızda götürmeyeceğiz"
İntihar eden birinin yüzünü taşıyorsunuz.
Siz hiç hayatta kendinizi çaresiz hissettiniz mi? İntihar eden kişiler için söylüyorum, demek ki hayatı akışına bırakamıyorlar, hayatı sevmiyorlar diye düşünüyorum. Ben hiç çaresiz hissetmedim. Bir ağabeyim "Bak Sakıp Sabancı bile bu dünyadaki malını bir yere götüremedi" demişti. Bu sözü yeni yeni olgunlaşmaya başladığım zamanlarda beni çok etkiledi. Kimsenin malı, mülkü, şöhreti, bedeni, yüzü kalmıyor. Herkesin gideceği yer aynı. Toprak olup gideceğiz. Bunu idrak etmek gerek.
EN SEVDİĞİ ŞARKI: YALNIZIM DOSTLARIM
Ne tür müzik dinlersiniz?
Ferdi Tayfur, İbrahim Tatlıses, İsmail YK, Gökhan Güney dinlerim. Daha çok damar şeyler yani.
En sevdiğiniz şarkı?
İbrahim Tatlıses'ten "Yalnızım Dostlar".
Kendinize mi ithaf ediyorsunuz bu şarkıyı?
Evet. Olabilir.
Çok arkadaşınız var mı?
Daha önceki görüntümle de arkadaşlarım, dostlarım oldu, hiç dışlanmadım.
Facebook'ta kaç arkadaşınız var?
Ameliyattan önce 20 kişiydi. Ameliyattan 25 gün sonra binin üzerinde arkadaşlık isteği vardı. Tanımadıklarımı eklemedim ama.
Tanımadıklarınız neden eklemiş sizi?
Meraktan. Nasıl oldun, iyi misin diye soruyorlar. Bir tane 14 yaşındaki bir çocuk da yaşının gelmesini bekliyormuş yüz nakli için, nasıl bir duygu diye soruyor. Televizyondan görenler ekliyor.
Henüz çok gençsiniz ama evlenme hayaliniz var mı?
Böyle şeyleri zamana bıraktım. Ama duygulandığım, gönülden sevdiğim birisi olursa tabii ki de, neden olmasın.
Ürün Dirier