İllüstrasyon eğitimi almaya nasıl karar verdiniz?
Resim çizmeyi, bir şeyler üretmeyi, yaratmayı hep çok seviyordum; ama bunu nerede, nasıl kullanabileceğim hakkında bir fikrim yoktu. Ablam Ferhan Sensoy, benden bir sene önce New York Üniversitesi'nde sinema televizyon okumaya gelmişti, sanat ve oyuncu kökenli bir aileden geliyor olmamın ve ablamı her konuda kendime örnek almamın da etkisiyle onun izinden gitmek istedim. Bu noktada ailemin, en çok da annemin doğru yönlendirmesiyle son kararım Parsons The New School for Design oldu. İllüstrasyon, bir hikayeyi resmederek anlatma sanatı. Bu bir çizgi film, çizgi roman, resim olabileceği gibi aynı zamanda bir karakter, bir obje veya bir oyuncak da olabilir. Duvarda asılı bir resim olabileceği gibi bir tişörtün, elbisenin üzerinde de olabilir. Bu eğitimi New York'ta almış olmak da ailemin bana sağladığı büyük bir şans. Sokak sanatından, dünyadaki en önemli müzelere, insanın ufkunu genişletebilecek imkanların olduğu çok güzel bir şehir, New York.
Sizi oyunculukla ilgili projelerde görecek miyiz?
Sanatçı anne ve babanın kızları olarak, ablamla ben bunun içine doğduk. Tiyatroda büyüdük ve işin mutfağındaydık hep. Ama eğitim ve okul hem annemin hem de bizim önceliğimiz oldu. Oyunculuk emek ve zaman isteyen zor bir meslek, okulla beraber oyunculuğu yürütebilmek çok zor. O zaman bir seçim yapmamız gerekiyordu ve annem önce okul dedi. İleride ne olacağını bilemiyorum, ama biz bunun içinde, bununla beraber büyüdük, ablamın da benim de çok uzaklaşabileceğimizi düşünmüyorum. Bunu zaman gösterecek.
Tasarımla ilgili çalışmalarınız olduğunu biliyorum. Bu çalışmaları kısaca anlatır mısınız?
Bu soruya "annemin kızıyım" diyerek başlamam doğru olur galiba. Annem evde sürekli bir yandan yemeği yapar diğer yandan boncuk dizerdi. O bitse örgü örer, onu bırakır tahta boyardı. Ben de meraklıydım, annem de sabırla hep öğretirdi. Kendi yaparken bir ip de bana verir boncuk dizdirirdi. Büyüdükçe ben de böyle bir merak gelişti. Örneğin giydiğim bir tişörtten çok sıkıldıysam üstünü boyayıp başka bir tişört yaparım. Çok sevdiğim bir gözlüğümün camı kırıldıysa onu atmam kolye yapar boynuma takarım. Annemden geçen bir atamama, değerlendirme duygusu oluştu bende de. Değişim, degiştirmek benim için bir yaşam biçimi oldu artık.