Son iki aydır dünya "The Avengers/Yenilmezler" filmiyle yatıp kalkıyor. Marvel şirketinin çizgi roman dünyasından beyazperdeye son transferi olan "Yenilmezler", ABD'de Mayıs başında gösterime girdiği ilk hafta sonu 207.4 milyon dolar hasılat yaparak tüm rekorları altüst etti, bu tüm zamanların en iyi açılışı oldu. "Harry Potter"ı sollayarak "Avatar" ve "Titanic"ten sonra hasılat rekortmeni filmler listesinde üçüncü sıraya yerleşti. İlk kez 1963 yılında yayınlanan ve o günden beri Marvel'in en sevilen çizgi roman serilerinden biri olan "Yenilmezler"in film versiyonu da tıpkı çizgi romanında olduğu gibi en güçlü, karizmatik ve ünlü kahramanları bir araya topluyor. Zira beklenmedik bir düşman dünyanın güvenliğini tehdit etmeye başlayınca S.H.I.E.L.D. adıyla bilinen uluslararası barışı koruma teşkilatının yöneticisi olan Nick Fury, muhteşem bir kahramanlar takımı kuruyor. Iron Man, Hulk, Thor, Kaptan Amerika, Hawkeye ve Black Widow dünyayı kurtarmak için güçlerini birleştiriyor. Elbette bu müthiş kahramanlar kadrosunun ardında müthiş bir oyuncu kadrosu da var: Robert Downey Jr. (Iron Man), Chris Evans (Kaptan Amerika), Mark Ruffalo (Hulk), Chris Hemsworth (Thor), Scarlett Johansson (Black Widow), Jeremy Renner (Hawkeye)... Filmin bu denli büyük ilgiyle karşılanmasının ardında da işte bu son derece yakışıklı ve karizmatik aktörler yatıyor.
Zira içinde müthiş süper kahramanlar, son teknolojiyle beslenmiş göz alıcı aksiyon sahneleri ve heyecanlı bir konu olması aksiyon ve çizgi roman seven erkek izleyiciyi sinema salonlarına çekerken, kahramanları canlandıran seksi aktörler de kadın ve eşcinsel izleyiciyi baştan çıkartarak ilgiyi ikiye katlıyor. Çünkü "Yenilmezler" filmi bu ikinci izleyici kitlesinin gözünde bir süper kahraman filminden çok birbirinden yakışıklı ve karizmatik ünlü erkek oyuncuların vücutlarına yapışan daracık kostümler içerisinde müthiş kaslarını sergileyerek resmigeçit yaptığı bir erkek güzellik ve seksilik yarışması gibi! Öyle ki, People gibi kadın okurlara hitap eden dergiler "Yenilmezler"in seksi aktörleri diye bu ünlü adamları kapaklarına taşırken popüler kadın dergileri ve internet sitelerinde "Yenilmezler'in en seksi üyesi hangisi", "Hangisiyle çıkmayı istediniz" gibi anketler tüm hararetiyle sürüyor. Seksi kadınların pabucu dama atıldı Çıplak kadın vücudunun meta olarak kullanılması yüzyıllara yayılmış bir trend iken son yıllarda dünya, işlerin tersine dönüşüne sahne oluyor. "Seksi kadın vücudu"nun yerini "seksi erkek vücudu" alıyor. Bunun ilk örneğini ortaya koyan ise 8 yıl kadar önce beyazperdeyi sallayan "Troy/Truva" filmi oldu. Brad Pitt'in antik çağların yenilmez savaşçısı Aşil'i canlandırdığı Troy filminde sergilediği müthiş kasları resmen o dönemde olay yarattı. Tüm dünya Brad Pitt'in film için uzun saatler boyu çalışarak geliştirdiği kasları konuştu, tüm dergilerin kapaklarını Brad Pitt'in kaslı vücudunu sergilediği yarı çıplak fotoğraflar kapladı. Troy filmi sonrası spor ve sağlık dergileri, erkeklere yönelik internet siteleri "harika karın kaslarına sahip olmanın 10 yolu" gibi formüller sunarak birbiriyle yarışa girişti. O dönemde erkek vücudunun güzelliği ve seksiliği konuşmaya ve tartışmaya açıldı. Erkek bedeni bir arzu nesnesi haline geliyordu. Bir sonraki devrimsel hareket ise hemen iki yıl sonra James Bond filmleri serisinden geldi. En seçkin teknolojik silahlar, en son model otomobiller ve çevresinde pervane olan yarı çıplak kızlar eşliğinde nefes kesici maceralar yaşayan gizli ajan James Bond, uzun yıllardır her erkeğin hayranlık duyduğu bir idoldü. Elbette Bond filmlerinin en unutulmaz sahnelerine de birer arzu nesnesi olarak sunulan "Seksi Bond kızları" damgasının vururdu. Bond kızı kavramının ikonlaştıran ilk isimse 1963 tarihli Bond filmi olan "Dr. No"da minik beyaz bikinisiyle bir tanrıça edasıyla denizden çıkan Ursula Andress'ti. Andress'in Honey Ryder karakteri olarak ıslak ve seksi vücuduyla beyazperdeye yansıyan bu çarpıcı görüntüsü popüler kültürün en unutulmaz karelerinden biri olarak tarihe geçti. Yarı çıplak ve baş döndürücü Bond kızları serinin her filminde karşımıza çıkmaya devam etti. Ancak yıl 2006'ya geldiğinde erkeklerin kalesi olan Bond filmleri ilk kez akıl almaz bir yeniliğe sahne oldu. "Casino Royale" ile sinemalara hızlı bir giriş yapan yeni James Bond'umuz Daniel Craig en temel 007 kuralını ezdi geçti. Çünkü Ursula Andress'in ikonik görüntüsüyle dünyayı büyülediği o sahneden 40 yıl sonra bu kez denizden minik mayosuyla neredeyse çırılçıplak çıkan, muhteşem vücuduyla akılları baştan alıp tüm seksapeliyle ıslak ıslak kameraya doğru yürüyen bu kez James Bond'un ta kendisiydi! Son James Bond, Daniel Craig film boyunca o kadar çok çıplak görünüyordu ki, vücudu tam bir arzu nesnesi olarak filme damgasını vuruyordu. O zamandan bugüne James Bond serisinde rol almayı sürdüren Daniel Craig, seksapel ve karizma denildiğinde akla gelen ilk isim. Son Bond filmlerinde rol alan kızları ise kimse hatırlamıyor. Yeni nesil Bond filmleri seks sembollerinin artık kadınlar değil, erkekler olduğunu açık ve net bir biçimde ilan ediyor. Medya çıplak erkeği benimsedi Erkek bedeninin seks objesi olarak sunulmaya başlanması son yıllarda giderek kendini daha fazla göstermeye başlayan bir durum. James Bond gibi dünya çapında ilgi gören büyük bir yapımda bu denli açıkça önümüze konması çıplak erkek bedeninin sosyal hayatımızda ve popüler kültürümüzdeki konumunun artık resmen değiştiğini gösteriyor. Bunu Daniel Craig de açıkça itiraf ediyor: "Bedenim seks objesi gibi sergilenmesi erkeksi özelliklerimi azaltmıyor.
Günümüzün algısı artık değişti. Şimdi erkekler de kadınlar kadar metalaştırılıyor." Son birkaç yıldır erkek vücudunun dergi ve gazete sayfalarında, filmlerde, kliplerde, reklam panolarında karşımıza dikilmesi de bu durumun kanıtı. Güzel kadınları kapaklarında görmeye alışık olduğumuz ünlü dergiler trende uymuş görünüyor. Bu dergilerin kapaklarını boxer çamaşırı içinde ya da üstü çıplak altındaysa düğmeleri davetkâr bir biçimde açılmış kotlarıyla, karın kaslarını gözler önüne sererek poz vermiş Brad Pitt, Colin Farrel, Chris Evans, Chris Hemsworth gibi ünlü isimler süslemekte. Ünlü kadın dergisi Cosmopolitan'ın geçen yıllarda "Tişörtsüz Erkekler" adlı özel bir sayı yayınlayıp 200 kadar ünlü erkeği çıplak olarak fotoğraflaması, ünlü magazin dergisi Heat'in her hafta "Haftanın Karın Kasları" adlı bölümde Hollywood'un ünlü aktörlerinin karın kaslarını sergilemesi de erkek vücudunu bir arzu nesnesi olarak kullanmayı başlandığının göstergesi. Televizyonda da durum farklı değil. Son dönemde ilgiyle izlenen televizyon dizisi "Spartacus" bir tür çıplak erkekler resmigeçidi şeklinde ilerliyor. Televizyon reklamlarında da çıplak erkek bedeni kadınları sollayıp dikkatleri üzerine çekiyor. Şu sıralarda da hâlihazırda yayınlanmakta olan reklamlarında seksi ve yarı çıplak erkek modelleri kullanan bisküvi markası Biscolata bunun en bariz örneklerinden biri. İtalyan, Fransız ve İspanyol erkek modelleri kullanan ve erkek bedeninin açıkça cinsel obje olarak sunan Biscolata reklamları yayınlandığı ilk günden bu yana büyük beğeni topluyor ve aynı zamanda hararetle de tartışılıyor. Sonuçta erkek vücudu da artık çıplak kadın görüntüsü gibi sattırıyor. Kadınlar bol kaslı bu muhteşem vücutları iç geçirerek izliyor, artık kendini rahatça ortaya koyabilen eşcinseller de bu yeni trendi büyük bir tezahüratla alkışlıyor, erkekler ise filmleri, dergileri, klipleri, reklamları süsleyen erkek bedenlerine bakıp onların yerinde olmanın hayallerini kuruyor. Kısacası erkek vücudu şimdilerde kadınları sollayıp altın çağını yaşıyor!
GÜZELLİK TAKINTISININ YENİ KURBANI ONLAR
Yenilmezler" filminin seksi süper kahramanları muhteşem vücuduyla kamera önünde dövüşürken birer arzu nesnesi olarak herkesi büyülüyor. Ancak erkek vücudunun son yıllarda seks objesi olarak görülmeye başlanması günümüz erkekleri için ciddi travmatik bir durumu da beraberinde getiriyor. Tıpkı selülitlerinden nasıl kurtulacaklarını ya nasıl çabucak zayıflayabileceklerini takıntı haline getiren ve bu uğurda işe yarayacak her türlü yardıma saldıran kadınlar gibi, erkekler de şimdi güzellik kurbanı rolüne bürünüyor. Men's Health ve Men's Fitness gibi dergiler de artık tamamen bu konuya odaklanıyor. Bu tür dergilerin en önemli derdi karın kaslarının nasıl şişirileceği, kolların nasıl çalıştırılacağı, sıkı ve yapılı bir vücut için nasıl beslenileceği yani erkeğin vücudunu nasıl mükemmelleştireceği konusunda ipuçlarını sıralamak. Durum yıllar önce kadınların yaşadığından hiç farklı değil. Men's Fitness dergisinin eski Genel Yayın Yönetmeni olan Peter Sikowitz, derginin kapağında yer alan anonsları yazarken kadın dergilerinden ilham aldıklarını itiraf ediyor: "Kadın dergilerinde kullanılan dili biz de hemen benimsedik. Çünkü onlar bu işi çok uzun zamandır yapıyorlardı, sıra bize gelince onları örnek almayı uygun bulduk. Biz 'Zayıflamak için 10 kural' gibi bir başlık yerine 'Karın kaslarını 5 santim şişirmek için 10 yöntem' diyorduk ama sonuçta mantık aynıydı." Hal böyleyken, Ohio State Üniversitesi'nden psikolog Tracy Tylka'nın yeni araştırması erkeklerde son dönemde yeni bir psikolojik sendromun baş gösterdiğini ortaya koyuyor. 285 erkek üzerinde yapılan araştırmaya göre erkekler arasında hızla yaygınlaşan sendromun adı "kaslı vücut obsesyonu" anlamına gelen "muscle dysmorphia". Psikolog Tylka'ye göre bu yeni tanımlanan psikolojik bozukluğun sebebi, medyayı ele geçiren "mükemmel çıplak erkek bedenleri".