Arapça'da "hayalet" ve "hortlak" anlamlarına gelen "Şebbiha", Suriye'de rejimin kirli işlerini yapan mafyöz tipler, adi suçlular, ordudan atılmış kriminal asker ve polislerden oluşuyor. Halkın Şebbihalara verdiği isim ise "Esad'ın katliam maşaları"… Kirli işleri için rejimden günlük 350 TL'ye yakın para alan Şebbiha üyeleri, gayrinizami harp örgütünün yarı resmi elemanları olarak biliniyor. Suriye'nin Lübnan'a girmesinden sonra 1975'te kurulan Şebbiha örgütü üyelerinin neredeyse tümü uzun bıyık ve sakal bırakıp saçlarını kazıtıyor. En önemli özellikleri ise beyaz tenis veya beyaz spor ayakkabıları. Baba Hafız Esad, kardeş Mahir Esad ve amca Rıfat Esad'ın bütün kirli işlerini yürüten Şebbihalar, askeri üniformalar, kamuflaj pantolonlar ve siyah tişörtler giyip vücut çalışıyor. Şu an Şebbihalar kuzen Numeyr ile kardeş Mahir Esad'ın denetiminde bulunuyor.
Hücre şeklinde yapılanma
Hafız Esad, 1980'lerde Şam'ın Mazzeh semtinde fakir Nusayri aileler için evler yaptı. Buradaki Alevi çocuklarının birçoğu bugün Şebbiha üyesi. Şam'daki gösterileri de onlar bastırdı. Esad ailesine yakın Deeb ve Makluf aşiretlerinin neredeyse tamamı Şebbiha üyesi olarak biliniyor... 1982'de ilk defa ayaklanmalara karşı kullanılan Şebbihaların şu anki sayısı 10 bin olarak gösteriliyor. Beşerli veya onarlı gruplar ve hücreler halinde yapılanan Şebbihaların başında "muallim-öğretmen" veya "khal/dayı-amca" dedikleri bir kişi bulunuyor. AK-47 silahlar ve palalar taşıyan Şebbihalar toplu cinayetlerini gerçekleştirirken, hükümet de bu şekilde katliamlarda rolünün olmadığını iddia etme imkanı buluyor. Yarı askeri-paramiliter bir organizasyon olan Şebbihalar,daha çok Lazkiye ve Tartus gibi Nusayri nüfusun etkin olduğu kentler ile Şam'da faaliyet yürütüyor. Bir de Lübnan sınırına yakın bölgedeki Nusayri köylerinde etkinler.
Kirlendikçe prestijleri artıyor
Şebbihalar, geçen yıla kadar yani protestolar başlamadan önce Suriye'deki kaçakçılık, silah ve uyuşturucu işlerini organize eden adi bir suç örgütü görünümündeydi. Tıpkı Mısır'daki halk ayaklanmasını bastırmak için harekete geçen "Baltagiya milisleri" gibi Mart 2011'de Suriye'de başlayan protestoları bastırmak ve halkı sindirmek için adeta yeniden "aktive" edildiler. Şebbihalar benzeri milis yapılanması Yemen'de "Balatija" İran'da ise "Besic" olarak biliniyor. Şebbihalar, resmi olarak 1980'de Baba Esad'ın kuzeni Numeyr Esad ve kardeşi Rıfat Esad tarafından kuruldu. Baba Hafız Esad 1970'te askeri darbeyle iktidarı aldıktan sonra Şebbihaların da önünü açtı. Şu an Suriye ordusunun Dördüncü Tümeni bünyesinde faaliyet gösteren Şebbihalar, ilk kurulduğunda Rıfat Esad'ın başında olduğu Muhafız Alayı'na bağlıydı. Hafız Esad, kardeşi Rıfat'a, onlar yoluyla bütün kentlerde düzen ve intizamı sağlama emri ve yetkisi verdi. Suriye'nin 1976'da Lübnan'ı işgalinden sonra bu ülkede, 1982'de ise 30 bin kişinin öldürüldüğü Hama katliamında, şiddet ve terör yoluyla "istikrarı sağlamada" önemli roller üstlenerek rüştlerini kanıtladılar. 1990'larda rejim etkinliğini güçlendirince etkileri de azaldı. Beşar Esad 2000'de işbaşına geldiğinde Şebbihaları neredeyse dağıtıyordu.
Hortlaklara gün doğdu
Ancak protestoların başlamasından sonra Şebbihalara yeniden ekmek göründü. Halkı sindirmede en etkili silah olan "hortlaklar" yeniden işbaşı yaptı. Beşar Esad, isyandan sonra Şebbihalar'ı tekrar göreve çağırdı. İsyanın ilk günlerinde Lazkiye, Tartus, Baniye, Şam, Halep ve Cebla'daki gösterilerde muhaliflerin boğazlarını keserek ünlendiler. Otomatik silahlarla göstericileri taradılar. Çatılardaki keskin nişancı Şebbihalar sokaklarda rastgele muhalif avına çıktı. İşine giderken birden ensesine ya da alnına kurşun yiyen siviller yere yığılmaya başladı. Amerikan Foreign Policy dergisinin iddiasına göre Şebbiha milisleri geçen mayısta Suriye ordusunun dördüncü tümenine bağlı paramiliter bir grup haline getirildi. Geçen haziran ayından itibaren de muhalefet ve direnişin üssü konumundaki Humus, Hula, Deyra Zor gibi kentlerde evleri basmaya, kadın çocuk demeden katliamlar yapmaya, rastgele sivillere ateş etmeye, tecavüz ve teröre başladılar. Şebbihalar, Nusayri-Alevi varlığını korumak adına mücadele ettiklerini söylüyor. Rejimi ölümüne savunan kişilerden oluşan Şebbihaların sloganı şu:"Ya öldürecek ya da öleceğiz!"
En ünlü üyeleri Areen
Kendi Facebook sayfasında silahı ve köpeğiyle poz veren pazusu Esad dövmeli Areen Esad isimli bir Şebbiha milisi, duvarındaki videoda "Beşar sakın üzülme! Senin kan içen adamların var!" sözleriyle kararlılığını dile getiriyor. ABD'nin Oklohoma Üniversitesi Ortadoğu Enstitüsü profesörlerinden Joshua Landis bu realiteyi "Rejimin düşmesinden en çok çekinen kesim Aleviler. Esad düşerse 2.1 milyonluk bu kesim, çok kötü şeylerle karşılaşacaklarını biliyor. Bu yüzden muhaliflere fazla destek vermiyor, veremiyorlar..." sözleriyle açıklıyor. Muhaliflerin kurduğu Suriye Ulusal Konseyi'ndeki (SUK) 311 üyeden sadece 5'i Nusayri-Alevi. Konsey'in en önemli Alevi üyesi Munzur Makhus, "Ben rejim değişince Alevilere saldırı olacağına inanamıyorum. Suriye halkı sadece değişim ve barış istiyor" diyor. Ancak Şebbihalar'ın en büyük şiddeti, sünni muhaliflere destek veren Alevilere uyguladığını hatırlatmadan da edemiyor. Tabi Şebbihalar sadece mezhebi, kişisel ve ideolojik motiflerle hareket etmiyor. Onların asıl yakıtı aldıkları inanılmaz ücretler ve şiddet sayesinde ulaştıkları lüks yaşam. Zaten günde 350 TL ve her katliamdan sonra da 10 bin doları bulan dolgun ikramiyeler alan Şebbihaların facebook sayfalarındaki fotoğraflarından, Suriye stardartlarının hayli üzerindeki lüks yaşamları hemen fark ediliyor. Özgür Suriye Ordusu tarafından yakalanan iki Şebbiha milisi, sivil vatandaşların üzerine bin kurşun sıktıklarını, çocuk ve kadın ayrımı yapmadan direnişçilerin ailelerini topluca katlettiklerini itiraf etmişti. Birleşmiş Milletler (BM), geçen aylarda yayımladığı bir raporda, Suriye ordusu ve rejime bağlı Şebbiha milislerini, silahlı çatışmalarda çocukları istismar eden ve öldüren ülkelerin ordularının ve silahlı grupların bulunduğu ''utanç listesine'' koydu. Avrupa Birliği (AB) Mayıs ayında çıkardığı bir yaptırım kararında Esad'ın kuzenlerinden Fawaz ve Munzur için seyahat yasağı koydu. Gerekçe Şebbiha yöneticileri olarak gösterildi.
İşte en ses getiren toplu cinayetleri
>> Mayıs 2011'de Lübnan sınırındaki Tel Klak köyüne giden Şebbihalar, onlarca muhalifin boğazını kesti.
>> Nisan 2011'de Lazkiye'de 21 kişiyi keskin nişancı kurşunuyla "avladılar!"
>> 18-19 Nisan'da Halep'te 21 göstericiyi öldürdüler.
>> 25 Mayıs'ta Hula'nın Taldu köyünde 49'u çocuk 34'ü kadın 108 kişiyi uykularında katlettiler.
> >6 Haziran'da Maarzaf köyünde 78 kişiyi boğazlarını keserek öldürdüler.
>> Mayıs ayında Hama'nın Tremse köyünde 300 sivili hunharca katlettiler.
>> 21 Mayıs'ta Kuseyr kasabasında 12 fabrika işçisini kaçırdılar. Ellerini arkadan bağlayarak başlarına birer kurşun sıktılar. Ardından bu görüntüleri internette yayınladılar.
Bercan Tutar