Yaşayan tasavvuf geleneğinin içinden gelen çağdaş bir mutasavvıf ve tasavvuf araştırmacısı olan Cemalnur Sargut İslam tasavvufunu bir yandan dünya üniversite kürsülerine sokarken, bir yandan da sohbetleriyle, kitaplarıyla meraklıların ve gönül verenlerin kalplerine işlemeye devam ediyor. Tasavvufun gülen, sevgi dolu ve şefkatli yüzünü insanlara sevdiren Cemalnurm Sargut'un tasavvufun deruni meselelerini açıkladığı kitapları da bu arada ardı ardına yayımlanmaya devam ediyor.
Bu kitapların sonuncusu ise Eylül ayında okurlara sunulan "Yaratılış Sırrı". Bir seri olarak başka kitapların takip edeceği "Yaratılış Sırrı" Kur'an-ı Kerim'deki Meryem Suresi'nin ilk 15 ayetinden hareketle hem yaratılış hakikatlerini açıklığa kavuşturuyor hem de duanın hakikatini öğretiyor. Sargut, yaratılışın tasavvufi perspektiften açıklanması amacını güttüğü çalışmasında kimi surelerin başlarında yer alan Huruf-u Mukatta'ya yani gizli manalara işaret eden esrarlı harflere büyükmutasavvıflar tarafından getirilen açıklamaları da vererek çokları için anlamları gizli olan Kur'an şifrelerini de bir ölçüde gözler önüne seriyor. Öte yandan tasavvufun olmazsa olmazı olan "İnsan-ı Kâmil"in mahiyetini bu defa da Meryem Suresi aynasından yansıtıyor. "Yaratılış Sırrı"nda Sargut, insanın yaratılışı ile ilgili gizemlere temas etmekle kalmıyor, Allah ile kul arasındaki diyaloğu ifade eden ve Hz. Muhammed tarafından "İbadet'in Özü" olarak nitelendirilen duanın işlev ve esrarını ortaya koyuyor. Gerçek duanın ne olduğunu, adabını, işlevini, faydalarını açıklıyor. Cemalnur Sargut'un kaleminden "Yaratılış Sırrı" bir yandan da beşer halinden başlayarak İnsan-ı Kâmil'e varıncaya kadar gerçek insanın hâl ve evrelerini "Allah dostu mana erleri"nin ilimleri ışığında idraklere sunuyor. Kısacası Cemalnur Sargut ve eseri giderek gerçek insan olma haline ulaşması umulan insanın yaratılışının temelinde yatan ama günümüzde çoğu gözlerimize perdelenmiş sırları aralamanın peşinde.
Göksan Göktaş