Onu çileden çıkaran sözler, Balyoz davasında son savunmasını yapan eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Özden Örnek'ten gelmişti. (Galiba "Özden"in bir ön addan çok bir soyadı olmaya daha yakın bir sadâ vermesi nedeniyle, Özden Örnek sırf soyadıyla anıldığında zaman zaman "Örnek" yerine "Özden" kullanılıyor. Hürriyet'in haberinde de öyle oldu: "Özden'in savunmasına sert tepki." Tufan Türenç'in haberinde şöyle deniyordu: "Balyoz davasında savunma yapan Oramiral Örnek'in, 'Ergin Saygun, mahkemede, plan semineri kasetlerini Aytaç Yalman'a Başbakan'ın verdiğini söyledi ama mahkeme bunun üzerinde bile durmadı' sözlerine tepki gösteren Yalman, Hürriyet'e yaptığı açıklamada, 'Gerçekle ilgisi olmayan, yalan beyanlardan yola çıkarak terbiye hudutlarını aşan bir iftiradır' dedi." Yalman bir şey daha söylemişti Tufan Türenç'e ve bu daha önemliydi: Kendisi, plan seminerinin o haliyle oynanmaması yönünde talimat vermiş fakat Çetin Doğan onu dinlememişti. Bu, Balyoz davası için çok önemli bir gelişme.Çünkü Aytaç Yalman daha önce gazetecilere verdiği demeçlerde, "Balyoz'un bir darbe planı olduğuna dair hiçbir bilgi ve belgeye sahipolmadığını" söylemişti.
Gerçi son sözlerinde yine böyle bir suçlama yoktu ama, daha önce dile getirmediği "talimat" meselesini ilk kez kabul ediyordu. Anlaşılan o ki sanıklar ve sanık avukatları Yalman'ı kızdırmış, o da onların hiç hoşuna gitmeyecek bir gerçeği açıklamıştı. Yalnız bir husus var: Yalman, seminer kasetlerinin varlığını Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök'ten öğrendiğini, fakat içeriği hakkında kendisinin bilgilendirilmediğini söylüyordu haberde.Doğrusu, bu fazla inandırıcı görünmüyor.