Modellik dendiğinde akla hep çok güzel kadınlar geliyor. Ama son yıllarda sektörün gelişmesiyle erkek modeller de kadınlar kadar ön plana çıktı. Hatta yurt dışına giden kadın model sayısı kadar erkek modelimiz var. Ama bunlardan üçü gerçekten dikkat çekici ve yakından tanımaya değer; Yahya Doğu Demir, Ali Tank ve Burak Gacamer.
HAYALLER VE HEDEFLER
Hayaliniz nedir geleceğe dair?
B.G.: Eşim Disneyland'i anlata anlata bitiremiyor. Oraya gitmek istiyoruz yakın bir zamanda. Şaşaalı hedeflerimiz yok… Sağlıklı, düzgün, huzurlu hayatımız olsun. Zaten sağlık ve huzur varken hedefler de gelir.
A.T.: Önce sağlık… Geri döneceğim yeri garanti altına aldıktan sonra da, iPod'uma en sevdiğim şarkıları koyup, içimden neresi geliyorsa oraya gideceğim tek başıma bir yolculuğa çıkmak istiyorum.
Y.D.: Sevdiklerimle birlikte tekneyle mavi yolculuğa çıkmak.
Türkiye'de erkek modeller biraz geri planda mı kalıyor? Kadınların hâkimiyeti var sanki bu işte...
Burak Gacamer: Aslında değil. Biz kendi camiamızda bilinen insanlarız, ama kadın modeller daha medyatik elbette. Bizi moda sektörü bilsin, işimizi güzel yapalım yeter.
Ali Tank: Televizyon işi yapanlar daha ön planda olabiliyor. Sadece model olarak ülkenin yarısı sizi biliyorsa, diğer kısmı tanımıyor. Dünyanın her yerinde de bu böyledir.
Yahya Doğu Demir: Profesyonel olarak düşünmeyip bu işi basamak olarak görenler var. Biz model olarak işimizi yapıyoruz ve işimizi de seviyoruz. Aslında yurt dışına giden kadın model sayısı da fazla değil, erkeklerden de birçok model gidip modellik yapıyor.
A.T.: Milano'daki ajansım, eskiden Tuğçe Kazaz'ın da ajansıydı. Benim de Türk olduğumu öğrenince bizim için başarılı ve disiplinli demişlerdi.
Standartların dışında vücut hatlarına sahipsiniz. Yüz hatlarınız ve genel havanız da farklı, bu şimdiye kadar yaşamınızda farklı hissetmenize neden oldu mu?
B.G.: O ruh halinde olmadığımız için başarılıyız, yoksa sıradan olursunuz.
A.T.: İnsanlarla sürekli iletişim halindeyiz çalışma ortamında; ben güzelim zaten bana bakılması gerekir, neden beğenmiyorlar ki gibi bir yaklaşım da olmaz bu hayatta.
Peşinizde çok kadın var mı?
A.T.: Kız arkadaşım var.
Y.D.: Evet.
B.G.: Ben evliyim.
Eşinizle nasıl tanıştınız?
B.G.: Casting sırasında tanıştım iki sene önce, kendisi Brezilyalı. Bir sene önce buraya geldi ve hemen evlendik.
Onu diğer kadınlardan farklı kılan neydi?
Hem çok anaç, hem de çok iyi arkadaş ki bu çok önemli… Beraber iyi vakit geçiremeyip eğlenemiyorsan, iletişimin ilk aylardan sonra düşüşe geçer tanıştığın insanla. Sabah kalktığımda yanımdaki kadının eşim olması benim için çok büyük şans, evine bağlı ve beni bayağı çekip çeviriyor.
Türkiye'de modellik sektöründe işin kolaylıkları ve aşılması gerekenler neler?
Y.D.: Eskiden modellerin bu kadar başarılı olabilecekleri düşünülmüyordu, bu değişmeye başladı.
A.T.: Güzel bir izlenim bırakmak çok önemli. Brezilyalılar'a tapıyorlar çünkü şahane bir enerjileri var.
Y.D.: Yurt dışında Türkiye'den model çıkar mı diye düşünüyorlardı.
Neden?
A.T.: Giden yok.
B.G.: Organizasyonlarla da alakalı bu. Modellik ajanslarının kültürü, yurt dışı bağlantıları son zamanlarda gelişme gösteriyor. Dolayısıyla buradaki modeller de gelişimle paralel olarak dünyaya açılıyor.
Y.D.: Yeni yeni ama hızlı öğreniyoruz. Televizyon ve görsel basında tanıtımın da büyük payı oluyor tabii. Şimdi TV kanallarında moda ön planda, yapılan organizasyonlar büyük. "Her an model gibi takılmanın âlemi yok"
İş gereği farklı ülkelerden insanlarla biraradasınız. Türk kadınları ve erkekleri ile yabancılar arasında gördüğünüz farklılıklar neler?
Y.D.: Mesleki anlamda organizasyonlardan ötürü biz bazı şeyleri yeni öğreniyoruz. Sektör olarak çok güçlü oldukları için onlar bizden daha profesyonel.
B.G.: Oradaki modeller 15 yaşında tüm dünyayı dolaşmaya başlıyor. Bizde hangi anne baba 14-15 yaşındaki kızını moda çekimleri ve defileler için yollar. Haliyle onlar belli bir yaşa geldiklerinde zaten "olmuş" oluyorlar meslekleriyle alakalı.
A.T.: Yurt dışına ilk kez giderken benim annem de surat asmıştı. Bir de, modelsen zaten güzelsin diye sürekli öyle takılmanın bir anlamı yok. Türk kadını güzelse tuvalete giderken bile güzel olmak zorundaymış gibi davranıyor. Yabancılar bunu çok iyi ayırt edebiliyor.
B.G.: O zaman da bir kıymeti yok zaten. Sosyal hayatta berduş olmaktan bahsetmiyorum, rahat ve kendiniz gibi olmaktan bahsediyorum.
A.T.: Yani iş adamıysan bir kafeye gittiğinde de iş adamı gibi olmak zorunda değilsin.
Y.D.: Sayıca az olsak da bunu kırıyoruz.
A.T.: Gören de etkileniyor zaten.
Spor şart!
Modellik dışındaki günlük hayatınızda neler yapıyorsunuz?
B.G.: Kendimle, eşimle vakit geçiriyorum. Spor günlük hayatımın önemli bir parçası, playstation oynamayı seviyorum.
A.T.: Kız arkadaşım buradaysa onunla zaman geçiriyorum. Müziğe tapıyorum, elektronik türü çok seviyorum. Tam zıttı olan etnik tür de çok hoşuma gidiyor. Kendi müziğimi kendim yapıyorum, eve prodüksiyon şeklinde bir şeyler kurdum. Müzikle saatlerce uğraşıyorum.
Y.D.: Görsel bir mesleğimiz olduğu için spor yapmak gerekiyor, kafanızın da deşarj olması lazım; sosyal hayat bu anlamda detoks etkisine sahip. Nargile içerken düşünmeyi seviyorum, at binmeyi seviyorum. Son zamanlarda golfe merak sardım. Gezmeyi de çok seviyorum bu arada, sık sık abimin yaşadığı Almanya'ya gidiyorum.
NASIL MODEL OLDULAR?
ALİ TANK
1990 doğumluyum. Selanik göçmeni bir aileden geliyorum. Altı yaşındayken yüzmeye başladım. İzmit, Galatasaray ve Yüzme İhtisas'ta yüzdüm. Ardından basketbol oynadım, ama bir sakatlanma sonucu bıraktım. İstanbul'a geldikten sonra kariyerim başladı. Türkiye'de koleksiyonu tamamladım, birçok organizasyonda yer aldım. Oyunculukla da ilgileniyorum. Milano'da da bağlı olduğum bir ajansım var. Asya'yı gezdim fakat henüz Amerika'ya gitmedim.
BURAK GACAMER
1981 İzmir doğumluyum. 15 sene profesyonel basketbol oynadım, bunun yedi senesi 1. Lig'de geçti. Ardından modelliğe geçtim. Birçok çekimde yer aldım, hemen hemen tüm defilelere katıldım. Brezilya'da da bağlı olduğum bir ajansım var. En son Men's Health dergisinin kapağında yer aldım.
YAHYA DOĞU DEMİR
1987 doğumluyum. Sporcu bir babanın ve öğretmen bir annenin oğluyum. Çocukluğumda basketbola başladım, ardından vücut geliştirmeye ilgi duydum. Spor hocamın beni yarışmaya kayıt ettirmesiyle Best Model'de dereceye girerek 2009 yılında ikinci oldum. 21 yaşındayken profesyonel anlamda modelliğe adım attım. Türkiye'de birçok organizasyonda yer aldım, Amerika'da ve Almanya'da bir dergiye kapak oldum. İtalya'da çekim yaptım. Annem Arap. Babam iş için uzun yıllar Suudi Arabistan'da kalmış, annemle de orada tanışıp evlenmişler ama ben burada doğdum. Ailenin tek renkli gözlü üyesiyim. Önümüzdeki Eylül ayında New York'a gideceğim.