100 BİN KİŞİLİK ETKİNLİKLERİN, ULUSLARARASI ORGANİZATÖRÜ FIRAT KASAPOĞLU ŞİMDİ DE BODY WORLDS SERGİSİNİ ANKARA'DA AÇTI. KENDİSİNE SORDUK:
Türkiye'nin ilk stadyum konserinden (Bryan Adams -1992), ilk stadyum turnesine (Tarkan Doritos Panço – 1995) ve Türkiye'nin en başarılı müzik festivaline (Rock'n Coke 2003 -2004-2005-2006) kadar sayısız etkinliğe imzasını atmış bir isim. Ayrıca iki dev müzik festivali Woodstock '94 ve Woodstock '99 ile The Fugees Avrupa Turnesi 2005, Lauryn Hill Avrupa Turnesi 2007 gibi önemli organizasyonları da yönetmiş. Türkiye'deki ilk örnek projeleri olan ve yüz binlerin ziyaret ettiği Leonardo Da Vinci "Evrensel Deha" 2006, Einstein 2007, "Beyin: Gizemli Yolculuk" 2008, "Su" 2009, "Barbie ve Lego ile 50 yıl" 2009 ve "Robot Zoo" 2010 sergilerinde de Kasapoğlu imzası var. The- Partners Eğlence Yatırım Danışmanlığı şirketinin kurucusu olan Kasapoğlu ile, eğlence, eğlenememe ve etkinlik dünyası üzerine konuştuk.
Dünyaca ünlü isimler geliyor, büyük konserler yapılıyor ama kimse yurt dışındaki konserlerde olduğu gibi aşırı eğlenmiyor, neden sizce? Mesela Madonna konseri müthişti, olağanüstü bir şovdu ama ben MFÖ konserinde daha çok eğlendim. Bütün şarkılara eşlik ettim. Yemişim Madonna'yı.
Bizi daha çok ne eğlendiriyor?
Bir klasik müzik konserinden de hoşlanan var ama genelde Türkçe olan şeylerde daha çok eğleniyoruz. Anlamak önemli. İnsanlar anladıkları şeyleri severler. Hep birlikte "ele güne karşı" diye bağırabiliyoruz. MFÖ konserinde. Bizim deyimimiz. Sözleri birlikte paylaşabiliyoruz. "Biz istemezük duruşu devam ediyor"
Ama yine de hep kısıtlı eğleniyoruz, niye?
Bu bir kültür meselesi. Bir Batılı eğleneceğim diye dışarı çıktı mı tüm dertlerini bırakıp eğleniyor hakikaten. Ama biz günün problemlerini bırakamadığımız gibi gittiğimiz yerde bile yeni dertler edinebiliyoruz. Yapımız böyle. Hep el alem ne der, millet ne yapıyor diye bakıyoruz etrafımıza. Tutuğuz. Osmanlı 1832'ye kadar yurt dışına elçi bile göndermemiş. Bizi tanımak isteyen buyursun buraya gelsin demiş. Kendimizi ifade etmekten çekiniyoruz, dışa açılamıyoruz. "Biz istemezük" duruşu devam ediyor.
Türkiye'de kültür endüstrisinin durumunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
İnşaat ve turizm şirketi var. Bu olmamalı.
Gazinocular kralı esprisi
Sizin için ekşi sözlük'te gazinocular kralı deniyor. Neden?
Rock'n Coke'u yaparken her akşam 6'da 80-100 kişilik toplantılar yapardım. Genç arkadaşlar işler nasıl yürüyor biraz öğrensinler diye. Koca bir U masa yapardık, ben de tekerlekli ofis sandalyesiyle oradan oraya gezerdim ortada. Bir gün sandalyemin arkasına gazinocular kralı yazısı yapıştırmış gençler. Oradan kalma bir espri.
Body Worlds için "bu sergi Türkiye'de tutar mı" diye endişe duydunuz mu hiç?
Ben Türk insanına Türk insanından daha fazla güvenirim. Biz çok meraklı bir milletiz. Merak konusunda tüm milletleri geride bırakırız. O yüzden bu kolun kası nasılmış, omurilik nasılmış diye kesin merak edip gelirler sergiye dedim. Ki sergiye geldikten sonra daha sağlıklı olmak için sigarayı bırakma ve daha sağlıklı beslenme kararı alan insanlar oluyor. Hedefimize ulaştık.
Çin Komünist Parti'nin favori isimlerinden Bo Şilay'ın, kendisinden hamile kalan metresini öldürtüp cesedini Body Worlds'e verdiği iddia ediliyor.
Olabilir mi böyle bir şey?
Olamaz. Bizim Türkiye'ye getirdiğimiz sergi, Almanya'da Plastinasyon Enstitüsü'ne ait bir sergi. Bu enstitüye insanlar yaşarken kendi rızalarıyla öldüklerinde bedenlerinin kadavra olarak kullanılması için bağışta bulunuyorlar. 13 bin kişi bağışta bulunmuş şimdiye dek. O Çin'deki olay Louis Vuitton'ın çakması gibi çakma Body Worlds'tür.
Bir organizatör olarak insanları şaşırtmakta zorluk çekiyor musunuz?
Günümüzde artık insanları şaşırtmak zor. Görülmemiş bir şey yok neredeyse. 500 yıl önce panayırda perde çeker, arkasında sakallı kadın var deyip para toplarlarmış. Bizim de işimiz bu. Bir de biz çok şımarığız. Çok hızlı tüketiyoruz.
50 yıl sonra konserler ve organizasyonlar sanal ortamda mı yapılır sizce?
İnsan insana muhtaçtır. İnsanların birbirine dokunma, itiş kakış, güruhun içinde birbirine çarparak müzik dinleme, birbirinin eğlendiğini görerek eğlenme ihtiyacı hiçbir zaman bitmez. Filmi evinde izleyebilecek olmana rağmen hâlâ sinemaya gidiyorsun değil mi… Onun gibi…
Tiyatro öldü mü?
Tiyatro ölmez, şekil değiştirir. Önemli olan içerik. Bugün Devekuşu Kabaresi yine olsun yine ful dolar. Ölen tiyatro değil, zaman. İnsanların nakit parada sorunları olduğu için onlar da bol bol zamanlarını harcıyorlar. Alışveriş merkezlerinde vakit öldürüyorlar. "Bedava bilet isteyen dişçiye dolgu yaptırdım"
Yılda kaç etkinlik yapılıyordur Türkiye'de?
Türkiye'de yılda yaklaşık 40 bin etkinlik oluyor. Yüzde 76'sı konferans ve seminer gibi bilimsel etkinlikler. Yılda 26 milyon da turist geliyor bu ülkeye. Mesela Madonna konseri biletlerinin yüzde 20'sini çevre ülkelerden gelen hayranları aldı. Ancak bizim bu insanlara sunacağımız başka bir şey yok, halı ve deri ceketten başka. Gösteri sanatları adına tek bir kuruş bile kazanamıyoruz turistlerden.
Sizden bedava bilet isteyen çok oluyor mu?
Valla bir mermerci arkadaşım bilet istedi geçenlerde, sen de bana iki ton mermer gönder dedim. Bir dişçi bilet istedi, dişime dolgu yaptırdım. Yahu ben işimi yapıyorum, benden bilet istenmesine çok kızıyorum. Önemsenmeyen bir mesleğimiz var. Aman ne olacak, eğlence işi diye bakıyorlar.