İlk başta "soğuk biri" izlenimi yaratıyor, mesafeli ama kibarlıkla harmanlanmış bir mesafe bu. Çok konuşkan değil, kolay kolay içindekileri anlatmayan biri olduğu da aşikâr. Belli ki sadece çok yakınlarının yanında keyifli ve rahat olanlardan; yaptığı meslek ise tam tersi, hep göz önünde olmayı gerektiriyor. Ama onu tanıdıktan kısa bir süre sonra çok duygulu bir kadın çıkıyor ortaya. Hande Subaşı'dan bahsediyoruz… Çok iyi bir dinleyici, kalabalık ailenin tek çocuğu, okuldayken ketum tavrı yüzünden hep burnu havada zannedilen öğrenci, günümüzde jenerasyonunun en başarılı oyuncularından biri.
Yeni diziniz "Düşman Kardeşler"de nasıl bir karakteri canlandırıyorsunuz?
İlk defa komedi işinin içindeyim. Şimdiye kadar dramın ağırlıkta olduğu projelerde yer aldım. Bu sefer senaryoda Trakya'nın dokusu yansıtılarak aile içindeki entrikalar anlatılıyor. Ama ben bu komik aile kalabalığının içinde yalnız bir kızı canlandırıyorum.
Gerçek hayatınızda da kalabalık bir aileden mi geliyorsunuz?
Evet.
Kalabalık aile olmak kolay mı, zor mu?
Eğlenceli tabii… Anne tarafım çok kalabalık ve o kalabalık içinde büyüdüm. Hep bir aksiyon, aktivite vardı. Hâlâ da öyledir.
Canlandırdığınız karakter için yalnız dediniz, gizemli biri mi?
Geçmişi muamma, Trakyalı değil, safça yalnız bir kız…
Gizemli karakterler ilginizi çeker mi?
Sır olan her şey cazibelidir.
Siz gizemli misinizdir?
Ben yakınlarımla paylaşımcıyımdır, biraz ketumum. Böylesi daha doğru geliyor bana.
Savunma mekanizması mı bu?
Hayır, tamamen yaradılışımla alâkalı. Çok fazla konuşmayı sevmem, birini kolay kolay hayatıma almam. Arkadaşım, sevdiğim insan çoktur ama özel konuları paylaştığım insan birkaç kişidir. Daha çok dinlemeyi severim.
İnsanların sorunlarını dinlerken yapıcı çözümler üretebilir misiniz?
Genelde öyle… Bu işi yapmıyor olsaydım psikolog olmayı çok isterdim.
Söz konusu kendi hayatınız olduğunda çözüm üretip, bunu hayatınıza uygulayabiliyor musunuz?
Kendi hayatımda arada kalabiliyorum çünkü fazla duygusalım, Balık burcuyum. Aslına genelde duygularıyla hareket eden biriyim, fakat hayati mevzularda mantığımı kullanıyorum. Beni ne mutlu ediyorsa, ne doğruysa sonra üzülecek olsam bile sonuç ne olursa olsun yapmayı tercih ederim.
Bu aslında cesaret de gerektiren bir özellik…
Kalender yönlerim çoktur ama ciddi durumlar karşısında çok soğukkanlı olabiliyorum. Kendime dönük bir yanım da var, o yüzden bir şeye canımı sıkıp aynı konuda sürekli üzülen bir insan değilim. Anlık asabiyetlerim veya can sıkılmalarım günlerce sürmez, kafama takıp harap etmem kendimi. O kadar da umursamazım…
Nelerden mutlu olursunuz ve ne sinir eder sizi?
Bazen günlük gerginliklerimde fazla tepkisel olduğum anlar oluyor. Anlayışlı ve anlaşılabilir bir yapım var, problemsizimdir fakat çok damarıma basılmaması lazım. Sabrederim, fakat sonunda patlıyorsam haksız değilimdir, illa ki öncesinden bir sebebi vardır. Şans tanımayı severim, hayatıma kolay insan almam ama silebilirim. Kendi içimde o insanın hayatıma yakın olmaması gerektiğine inanırsam arkama dönüp bakmam. Kin duymak veya küsmek değil bahsettiğim, günü birlik tanıştığım bir insan gibi olur benim için.
Balık burcu kadını olarak mistik konular ilginizi çeker mi?
Astroloji her zaman ilgimi çeker. İçgüdülerim de genellikle doğru çıkar.
Sizi gören bir insan ilk dakikalarda "soğuk nevale" tanımlaması yapabilir. Hayatınızda hep ilk izleniminiz böyle mi oldu?
Okul yıllarımdan beri öyledir. Beni tanıdıktan sonra samimi olan insanlar bile bunu söylemişlerdir. "Önceden seni kendini beğenen, burnu büyük bir kız zannediyorduk" derler. Samimiyet çok önemli benim için. Sakin olduğum için de öyle algılanıyorum.
Gerçekleştirmek istediğiniz hayalleriniz neler?
Çok büyük hayallerim yok ama okul yıllarında bu işleri yapmak istemiştim, zamanla bir şeyler olmaya başladı ve devam ediyor. İleriye dönük aile hayatım olmasını arzu ediyorum, o da olacak inşallah. Mesleğimi uzun yıllar devam ettirmenin yanı sıra, müzikle ilgilenmeyi çok istiyorum. Bunun için de acele etmedim. Son olarak bu anlamda "Kamelyalı Kadın" müzikalinde rol almaya başladım.
Çok ünlü bir karakter "Kamelyalı Kadın"… Canlandırdığınız bu karakterle gerçek hayatınızdaki benzerlikleriniz ve farklılıklarınız neler?
Her kadın gibi sevgiye inanmak isteyen biri. Yaşadığı hayattan ötürü bundan vazgeçmiş, samimiyetsiz biçimlerde sevgi ilişkileri içinde. O da dışarıdan ulaşılmaz, kendini beğenmiş görünüyor, içinde ise her kadının kalbine dokunduğunuzda yumuşayan bir tarafı var, işte o anlamda benziyoruz. Benzemeyen yönü, aşkı uğruna hayati bir karar veriyor ve trajik bir son yaşanıyor zaten. Ben herhalde o fedakârlığı yapamazdım diye düşünüyorum.
Aşka inancınız var mı?
Var ama ben hayatta vazgeçilmez bir şey olduğunu da düşünmüyorum. Aşıkken bile aklınıza yatmıyorsa bazı şeylerden vazgeçebilmeyi bilmek lazım ki bu aşık olmadığınız anlamına gelmez. Bir şey varsa aşka dair, her şeyiyle net olmalısınız içinizde ve bu duygu yaşamınızda sonuna kadar olmalı…
Aklınıza bazı şeyler yatmadığı için siz bir aşktan vazgeçmek zorunda kaldınız mı?
Evet oldu. Kendi içimde bazı şeylerin doğruluğuna tam olarak karar verirsem, benim için daha net oluyor. Körü körüne bağımlı olmamak lazım bir şeye ve ben özgürlüğüne düşkün bir insanım.