Megadeth ilk albümdeki Nancy Sinatra'nın "These Boots Are Made For Walkin"inden itibaren cover yapıyor. Sözleri de değiştiriyorsunuz. Ama Sex Pistols'ın "Anarchy in the UK"inin sözlerini yanlış duymuşsunuz, öyle mi?
Evet, parçayı dinleyip duyduğumuzu kâğıda yazdık. (gülüyor) Biz açıkçası bütün yorumladığımız parçaları kendi deyimimizle "Megadethize" ettik, başka bir versiyon gibi çalmadık. İşin sırrı bu bence.
İlk üç albümünüzün adında üç nokta var. Bunun bir anlamı var mı?
Aslında tesadüf… Üçüncü albümde "So Far, So Good… So What!" (Bu zamana kadar, bu kadar iyi… Ne oldu yani) duygusu dolaşıyordu zaten aramızda. Çok başarılı olduk, para kazandık ama amaç bu muydu? Hâlâ mücadele vermek zorunda olan bir gruptuk, çok çalışıyorduk, yaptığımız müzikle ilgili endişelerimiz vardı… Yani başarı yeterli olmamıştı.
Norveç kökenlisiniz. Bu ülkede önemli bir metal geleneği var. Bu konuda ne dersiniz?
Ya aslında bir avuç adam bunlar. Yedi sekiz kişi yaptı her şeyi ama basın büyük ilgi gösterdi. Kilise yakmaları falan rezillik. Bunlar korkunç şeyler. "Kendi gerçeğimizi anlatıyoruz"
Thrash metal'in dört büyük grubu "The Big Four" turnesini yaptınız. İstanbul'da Hetfield "Bizler kalbinde metal olan adamlarız…" dediğinde izleyenlerin yüreği hop etti. Siz ne hissettiniz?
Black Sabbath'ı da, Sex Pistols'ı da dinledik ve bunların tarzlarının melezi bir müzik türü yarattık. Metal ve punk rock'tan ilham aldık thrash'i yaratırken. Bu müziği popüler hale biz değil hayranlarımız getirdi. O yüzden bu turne bizim için bir kutlama ve hayranlarımızın bize sunduğu şeyin karşılığını biraz olsun geri vermenin bir biçimiydi.
Siz müziğe başladığınız yıllardan beri çok şey değişti. "Peace Sells…" Soğuk Savaş yılarında yapılmıştı. Şimdi dünya çok farklı. Ama o yıllarda doğmamış olan çocuklar şarkı sözlerinizi ezbere biliyor. Bunu nasıl açıklıyorsunuz?
Çünkü her şey değişir ama insanlar değişmez. Yaşınız ilerleyince daha az hata yaparsınız, bazı şeylerle baş etmeyi öğrenirsiniz ama özünüz değişmez. Bu sizin kalbinize, DNA'nıza kazınmıştır. Biz hâlâ buradayız çünkü kendi gerçeğimizi anlattık Samimiydik. Evet, 30 yaş yaşlandık ama aynı insanız.
Öfke de aynı mı?
Öfke büyüdükçe geçer. Eğer yaşlanıp da hâlâ 20 yaşınızdaki kadar öfkeliyseniz bu kesinlikle iyi değil. Başarılı oldum, iyi bir işim var, arabam var, evlendim, harika bir hayatım var, eskisi kadar öfkeli olamam. Ama bu Megadeth bitti demek değil. Hayranlarımız da bizimle birlikte büyüdü. Megadeth bir aile ya da dünyanın her yerinde mensubu olan bir kabile gibi.
Megadeth hep siyasi eleştiri yapan bir grup oldu. ABD'nin bugünkü siyasetiyle ilgili ne dersiniz?
Fakir çok fakir, zenginse çok zengin oldu. Orta tabaka kalmadı, bu çok önemli.