Ajan olmak kolay değil! Rıza Halili, eskiden çift taraflı çalışan bir ajan olarak beyzbol şapkası, ameliyat maskesi, güneş gözlükleriyle insan içine çıkabiliyor. Haklı da… 1990'lı yılların ortasına kadar iki kimlikli bir hayat yaşamış. Şimdiyse bu iki kimlikle neler yaptığını tüm dünyayla paylaşıyor. Yüzünün tanınması halinde öldürülmesi veya ailesine zarar gelmesi oldukça mümkün görünüyor. Bu yüzden, tüm olanlardan habersiz olan ailesiyle günlük hayatı korku içinde geçiyor. Takip edilip edilmediğini sürekli "takip" etmek zorunda. Çünkü iki yıldır, başta "A Time to Betray" (İhanet Zamanı) isimli kitabı olmak üzere, blog'unda, Washington Post gibi önemli gazetelerdeki yazılarında ve düşünce kuruluşlarında İran ile ilgili bildiklerini insanlara anlatıyor. Amerikan hükümetinin, Halili'yi İran'ın en gizli kodlarını bilen adam olarak kabul ettiği söyleniyor.
Üniversiteyi ABD'de okudu
Peki, eski bir Devrim Muhafızı'nın önce ülkesi, ardından da Amerika için ajanlık yapmasına neden olan neydi? İşte Rıza Halili ve gerekçeleri…
Halili, ailesi başkent Tahran'da yaşayan orta sınıfa ait bir İranlı gençti. Gençlik yıllarında özgür düşünmeyi, hatta biraz asi olmayı öğrenmişti. Ailesi 1970'li yıllarda, onu Amerika'ya Güney Kaliforniya
Üniversitesi'nde bilgisayar mühendisliği okumaya gönderdi. 1979 Devrimi'nin gerçekleştiği yıl döndüğünde ülkesini parlak bir geleceğin beklediğine inanıyordu. Şah döneminin ardından siyasette yeni bir soluk yaratan Ayetullah Hamaney'in söylemleri yeni bir seçenek sunuyordu. Bir arkadaşı ona, üniversite eğitimi ve bilişimle ilgili altyapısıyla Devrim Muhafızları için mükemmel bir aday olduğunu söyledi. O da bu söylemlere kulak verip Devrim Muhafızları'na katıldı. Ancak hiçbir şey beklediği gibi gitmiyordu. Kötü, ama çok kötü şeylere tanıdık oldu. En azından öyle söylüyor…
Önce FBI ile iletişim kurdu
Hayal kırıklığına uğramış Halili, üslerini kandırıp Amerika'daki teyzesinin hasta olduğunu söyledi ve akrabasını araya koyup Amerikan Büyükelçiliği'nden vize alarak Los Angeles'a gitti. Daha doğrusu, kaçtı. "Telefon rehberinin" sarı sayfalarında CIA'nın numarası olmadığı için FBI'nın numarasını çevirdi ve onları kendisiyle buluşmaya ikna etti.
Buluştuğu iki ajan Halili'nin işlerine yarayacağını düşünmüş olacak ki, onu CIA'nın merkezi Langley kentine yönlendirdi. Görüştüğü CIA yetkilileri, onu Londra'daki CIA ajanına, eğitilmek üzere yolladı. Yalan makinesinden geçen Halili, artık "Wally" kod ismiyle ve yeni kimliğiyle bir CIA ajanıydı. 1980'li yılların sonları ve 1990'lı yılların başlarında yaşamış bir CIA ajanı olarak, kodlar arasında, her gün yakalanma korkusuyla, kaçış planları yaparak geçti. Sonunda bu strese dayanamadı ve ailesiyle İran'ı terk etmenin yolunu buldu. Birkaç yıl Avrupa'da yaşadıktan sonra Amerika'ya kalıcı yerleşti.
50'li yaşlarının ortalarındaki Halili, şimdi ailesiyle "sığınağım" dediği evinde yaşıyor. Dışarı çok fazla çıkmıyor. Kot pantolonu, tişörtü ve sıradan yaşantısıyla herhangi bir İranlı göçmen… Çocuklarıysa onun hikayesinin, İran'dan ABD'de kaçan diğer İranlılardan farklı olduğunu aklına bile getirmiyor. Ama İran'ı anlatması gerektiğinde maskesini ve diğer kamuflaj aksesuarlarını takıp insanların karşısına geçiyor.
İran'a ilişkin bildiği her şeyi ve nükleer programıyla ilgili detayları merak ettiğinizi biliyoruz. Ama ancak şunu söyleyebiliriz; "ABD'nin İran üzerindeki yaptırımları işe yarayacak mı?" sorusuna, eski ajan Halili şu cevabı vermiş: "Hayır, bu ekonomiyle ilgili bir şey değil. İdeolojiyle ilgili bir şey."
Pentagon ve iç güvenliğin en güvendiği isim
Rıza Halili, bugün maske ve üzerinde "Özgür İran" yazan beyzbol şapkasıyla Pentagon'un danışmanı ve Amerikan İç Güvenlik Bakanlığı'nda oluşturulan "görev gücü"nün (task force) bir üyesi olarak Amerika'nın çeşitli yerlerinde konuşmalar yapıyor. Halili'nin Pentagon adına yaptığı konuşmalar görüntülü değil, sesli gerçekleşiyor. Amerikan Temsilciler Meclisi'ndeki İç Güvenlik Komitesi Başkanı Peter T. King, "Onunla tanışana kadar İran ile ilgili çok şey bildiğimi sanıyordum. Eğer İran sorununu ciddiye alıyorsanız, danışacağınız ve yazılarını takip edeceğiniz tek isim Rıza Halili" diyor.
Ajan olduğunu sadece karısı biliyor
Annesinin kendisinin CIA ajanı olduğunu öğrenmeden öldüğünü belirten Rıza Halili'nin çocukları "ajanlık" geçmişiyle ilgili hiçbir şey bilmiyor. Karısıysa uzun yıllar gerçeği bilmeden yaşamış. Öğrendiğinde yıkılmış ve korkmuş. "Kendisini tamir etmesi ve neden yaptığımı anlaması uzun zaman aldı" diyen Halili, karısının kendisini gizlemesi için yalvardığını, ancak artık bunun için çok geç olduğunu söylüyor. ABD'deki günlük hayatında maskesiz ve başka bir kimlikte yaşayan Halili'nin kim olduğunu "güvenlikleri" açısından çocukları ve yakın çevresi bilmiyor.
Şule Güner