Antalya'da kaybolduktan 13 gün sonra 19 Eylül 2020'de toprağa gömülü cesedi bulunan Duygu Çelikten'in (30) cinayetinde sır perdesi aralanıyor. Katil zanlısı Veli Ünder (37) için Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, cinayetin tüm ayrıntılarına yer verildi. Savcı Haki Çeliker imzalı iddianamede, Veli Ünder'in öldürülen Çelikten ile karı-koca hayatı yaşadığı belirtilerek, "Sanık, maktulü Kepez ilçesi Varsak mevkiinde ıssız, ormanlık alana götürerek kesici alet ile öldürmüştür. Cesedi ormanlık alana bırakmıştır" denildi.
YETİŞİN KARDEŞİM
İddianamede ayrıca Veli Ünder'in olayı sanki kendisi gerçekleştirmemiş gibi, maktulün silahla bir başkası tarafından öldürüldüğü ihbarını cep telefonundan 112 çağrı merkezini arayarak ihbar ettiği de yer aldı. Buna göre Veli Ünder, "Kardeşim acil yetişin. Varsak'tan geçiyordum. Bir adam orada karıya sıktı. Karı düştü kaldı. Yetişin, ormanın içinde. Varsak'ın üstünde" ihbarında bulundu.
CANAVARCA HİSLE
İddianamede Veli Ünder hakkında 'kasten insan öldürme' suçundan ömür boyu, diğer sanıklar Mahsun Demiralp, Serhat ve Doğukan Özcan'ın hakkında da 'gerçeğin ortaya çıkmasını engellemek amacı ile gerçeği yok etme, gizleme veya değiştirme' suçundan 5'er yıl hapis talep edildi. Davanın görülmesine, önümüzdeki günlerde Antalya 4. Ağır Ceza Mahkamesi'nde başlanacak. Çelikten ailesinin avukatı Semih Gökpınar ise cinayetin tsarlanarak ve canavarca hisle eziyet çektirerek işlendiğini vurguladı. Suçun gizlenmesi, cesedin ortadan kaldırılması için sanığın akrabalarından birçok kişinin de yardım ettiğini vurgulayan Gökpınar, "Bu nedenle sadece ortaya çıkan sanıklardan değil, suçu gizleyen, delilleri yok eden sanığın kaçmasına yardım eden tüm kişilerden şikayetçiyiz. Bu kişiler hakkında da ceza davası açılması için hukuki olarak elimizden geleni yapacağız" dedi.
7 SAYFALIK MEKTUP
SAVCININ sorularına, "Hatırlamıyorum. Susma hakkımı kullanmak istiyorum. Kendimi iyi hissetmiyorum" şeklinde cevaplar veren Veli Ünder, cezaevinden 7 sayfalık savunma gönderdi. İddianamede, bu sayfalarda yazılanlardan da alıntı yapıldı. Mektupta, Ünder'in olay öncesi Çelikten ile Fethiye'ye gittiğini, dönüşte araç içinde kendisine hakaret ettiğini, ormanlık alana gittiklerinde ise kendisine tabanca doğrulttuğunu ve kendi kendini vurduğunu söylediği öğrenildi. Ancak cinayetin silahla değil bıçakla işlendiği otopsi raporu ile tespit edildi. İddianamede olay sonrası Ünder'in cesedin ortadan kaldırılması için Mahsun Demiralp aracılığı ile Serhat Özcan ve Doğukan Özcan kardeşlerle cesedin gömülmesi için 50 bin lira karşılığında anlaştığı da iddia edildi.