Antalya'nın Finike ilçesi Arifli Köyü sınırları içerisinde yer alan ve bölgenin en eski antik kentlerinden biri olan Arykanda, ziyaretçileri büyülüyor. Sırtını sarp kayalıklara yaslayan ve ismi de Likya dilinde yüksek kayalığın yanındaki yer anlamına gelen antik kentte, son dönemlerde büyüyen ağaçlar adeta tarihe sarılıyor.
TARİHLE İÇ İÇE
Ziyaretçiler için karşılaşılan bu manzara etkileyici bulunurken diğer taraftan ise tarihi yapıların içinden geçen ağaçlar eserlere zarar veriyor. Kent içinde bulunan antik tiyatronun basamakları arasında boy veren ağaçlar basamakları bozuyor. Yaşanılan bu durum farklı görüşleri de beraberinde getiriyor.
DÖNÜŞÜ YOK
Konuyla ilgili Prof. Dr. Nevzat Çevik, "Arkeologlar ellerinden geldiğince doğayı korur. Kazılarda eğer bir bitki kalıntılara zarar veriyorsa kesilir. Müze müdürlükleri her yıl antik kentlerde bitki temizliğini bunun için yapar. Hatta bazı yerlerde tekrar çıkmasın diye ilaçlar da. Bazen ne yardan geçilir ne serden geçilir. Ama birinden vazgeçmek zorunda kaldığımızda bu yeniden yetiştirip elde edebileceğimiz doğa olur. Çünkü zarar görecek antik eseri bir daha yetiştirme şansımız bulunmamaktadır" ifadelerini kullandı.
DENGE VURGUSU
Bu tablonun Andriake kazılarında da çokça yaşandığını anlatan Nevzat Çevik, "Orada da tarih ve doğa arasında dengeyi görebilirsiniz. Bugüne dek çok mecbur kalınmadıkça hiç bir ağaca dokunulmamıştır. Sonradan kentin doğasına eklendikleri halde, doğrudan duvarların içine girip onları yıkmaya çalışan bir kaç örnek hariç zeytin ağaçları korunmuştur. Sonuçta hem doğayı hem de tarihi birlikte korumayı amaçlasak da her zaman bunu başaramayız" diye konuştu.