Antalya'da koronavirüse düğün, cenaze ve asker uğurlaması gibi sosyal mesafe ve maske kuralının önemsenmediği toplu organizasyonlara katıldıkları için yakalanan hastaların, doktorlara, gözyaşları içinde pişmanlıklarını dile getirdikleri ortaya çıktı. Çeşitli şikayetlerle başvurdukları hastanelerde test sonuçlarının pozitif çıktığını öğrenen kimi hastalar başta bu durumu kabullenemiyor, kimisi ise hastaneden kaçmak istiyor.
GÜNLERCE TEDAVİ
Cenaze törenine katıldığı için virüs kapan 44 yaşındaki hasta, Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesinin yoğun bakım servisinde 1.5 ay tedavi gördü. Restorana yemeğe giden kalabalık 6 aileden birinde görülen koronavirüsün, 5 aileye bulaştığı ve hepsinin günlerce tedavi gördüğü belirlendi.
KAÇMAK İSTİYORLAR
Akdeniz Üniversitesi Hastanesi Acil Tıp Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yıldıray Çete, zorlu bir süreç yaşadıklarını, tüm sağlık çalışanlarının fedakarca görevlerinin başında olduğunu söyledi. Ekip olarak aylardır cansiperane çalıştıklarını vurgulayan Çete, "Koronavirüs alanına almaya çalıştığımız genç bir kadın hasta, sedyeyi ve kapıları tutup bağırarak içeriye girmek istemedi. 'Beni o alana sokmayın, beni öldürmeye çalışıyorlar' diye çığlık atıyordu. Biz sadece ona yardımcı olduk, testi pozitif çıktı. Bağırması, sedyeden kaçmaya çalışırken onu tutmaya çalışan tüm sağlık çalışanları temas riskine maruz kaldı" dedi. Hastaların önemli bir kısmının sosyal mesafeyi ihlal eden ve insanlarla temas kuranların olduğuna dikkati çeken Çete, her hastanın pişmanlık duyduğunu söyledi. Hastaların, ailesine bulaştırmış olabileceğinden de endişe duyduğunu anlatan Çete, "Testi pozitif çıkan hastanın en büyük pişmanlığı, beş gün önce asker uğurlamasına gitmesi. Testi pozitif çıkınca, 'Keşke gitmeseydim' diyor ama iş işten geçmiş. Hepsinin yüz ifadelerinde pişmanlık var" diye konuştu.
AİLESİ BİZİZ
Koronavirüs Yoğun Bakım Servisi Sorumlusu Prof. Dr. Murat Yılmaz da, solunum cihazlarına bağlı hastalarının iyileşmesi için verdikleri mücadeleyi ve kızına olan özlemini de duygulanarak anlattı. Prof. Dr. Yılmaz, "Kızım ve oğlum var. Kapıdan girer girmez eşim bana karantina uygulamaya başlıyor. Salonda hep tek başıma oturuyorum. Kızım, 'Babam yine köşesine çekildi.' diyor. 14 yaşındaki kızımı ben aylardır öpemiyorum. Keşke insanlar sosyal mesafe, maske ve hijyen kurallarına uysa da şu hale gelmesek. Şu anda 41 yaşında hastamız var, nefes alamıyor. Çektiği sıkıntıları biz de ekip olarak çekiyoruz. Sevdiklerinden, ailesinden ayrı. Ailesi biziz, her şeyini biz yapıyoruz" dedi. Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı olarak görev yapan Dr. Filiz Kızılateş de insanların koronavirüs olduktan sonra pişmanlıklarının sadece sözlerine değil, yüzlerine de yansıdığını söyledi.