KKTC'de vatani görevini yaparken 26 Mart'ta vefat eden Asteğmen Musa Gençdoğan ardında acılı bir aile, kırılan umutlar ve birçok soru işareti bıraktı. Antalya'nın Kumluca ilçesinde marangozluk yapan babası Kadir Gençdoğan, büyük umutlarla yetiştirdiği ve askeri kayıtlara göre 'kafasına kalaşnikov dayayarak intihar' eden oğlu Musa'nın ölümündeki sır perdesini aralamakta kararlı.
EL YAZISI FARKLI
Askere gitmeden önce Kumluca'daki Beykonak Sevim Öner Ortaokulu'nda Türkçe öğretmeni olarak görev yapan oğlu Musa Gençdoğan'ın intihar ettiği iddiasına inanmayan baba Kadir Gençdoğan, ölüm haberini alır almaz Kıbrıs'ın yolunu tuttuğunu söyledi. Askeri yetkililerin kendisine sunduğu delillerin ikna edici olmadığını belirten acılı baba, adeta bir dedektif gibi olayın peşine düştü. Otopsiyi yapan doktorlarla, balistik uzmanıyla, Musa'nın asker arkadaşlarıyla ve oğlunun sözlüsüyle tek tek konuşarak sır perdesini aralamaya çalışan baba, her konuşmada şüphesinin biraz daha arttığını belirtti. Kıbrıs'ta kendisine ilk olarak oğlundan kalan intihar mektubunu kanıt olarak sunduklarını anlatan baba Gençdoğan, "Oğlumun üzerinden çıktığı söylenen intihar notundaki el yazısı oğlumun değil. Oğlum Türkçe öğretmeni ama notta imla kurallarına uyulmamış. Notta parmak izi de bulunamadı" dedi.
GEREKÇELER BOŞA ÇIKTI
Musa Gençdoğan'ın intiharı için gösterilen ikinci gerekçe ise alkol olarak gösterildi ve bu konuda şahit de bulundu. Ancak baba Kadir Gençdoğan, oğlunun hayatında ağzına alkol almadığını belirterek test yapılmasını istedi. Yapılan testler yine acılı babayı haklı çıkardı. Musa'nın kanında alkole rastlanmadı. Gösterilen son gerekçe ise sözlüsüyle ayrılması oldu. Ancak baba Kadir Gençdoğan bu gerekçenin de peşine düşerek iddiayı çürüttü. Musa Gençdoğan'ın 2014 Ağustos ayında askere gittiğini anlatan Kadir Gençdoğan, "Sözlüsüyle görüştüm. Whatsapp yazışmalarını gösterdi. İlişkilerinde hiçbir sorun olmadığını söyledi. O da en az bizim kadar üzgün" ifadelerini sözlerine ekledi.
MEKTUPTAKİ YALANLAR
Mektubun içeriğinin de inandırıcılıktan uzak olduğunu ifade eden Kadir Gençdoğan, "Mektupta oğlum AIDS hastalığına yakalandığını ve bu nedenle intihar ettiğini yazıyor. Mektupta, '75 kilogramdan 60 kilograma düştüm, vücudumda yaralar çıktı, lenf bezlerim şişti' ibareleri var. Ancak otopside yapılan incelemede zayıfladığının da, vücudunda yara çıktığının da doğru olmadığı anlaşıldı. Bizim talebimiz üzerine HIV virüsü testi de yapıldı. Oğlumda virüs olmadığı ortaya çıktı" şeklinde konuştu.
ÖLÜMÜNDE FETÖ ŞÜPHESİ VAR
Musa'nın tezkere için gün saydığını anlatan baba Kadir Gençdoğan, "Darbe girişiminin olduğu gün, yani 15 Temmuz'da tezkere alacaktı. FETÖ'nün darbe girişimi gösterdi ki askeriye içinde yuvalanmış bir grup hain vardı. Ben oğlumu bunların öldürdüğünü düşünüyorum. Belki oğlumu da planlarına dahil etmeye çalıştılar, kabul etmeyince öldürdüler" diye konuştu. Ağabey Oğuzhan Gençdoğan ise sır perdesini aralama mücadeleleri sırasında kendileri gibi mağdur onlarca kişiyle karşılaştıklarını anlattı. Ağabey Gençdoğan, sadece KKTC'de 5 yıl içinde 23 şüpheli asker intihar vakası olmasına dikkat çekerek, "Tüfek çenesine dayalı şekilde intihar ettiği, kurşunun kafasının üzerinden çıktığı söyleniyor. Ancak kurşun yarası bunun tersini söylüyor. Ayrıca intihar ettiği söylenen ağaç altına gitmeden önce telefonunu şarja takıyor, kantinden 'parasını akşam veririm' diyerek sigara alıyor, tezkere için uçak bileti ayırtıyor. İntihar etmeyi düşünen kişi bunları yapar mı" ifadelerinde bulundu.