Tarık Akıltopu, arkadaşlarının teşviki ile siyasete atılır ve Belediye Başkanı Hayret Şakrak zamanında 1955'ten 1960'a kadar Antalya Belediye Başkan Yardımcılığı görevi yapar. Akıltopu, bu görevi sırasında Konyaaltı Varyantı altında merkezi hükümetçe yapılması kararlaştırılan, Petrol Ofisi depolarının hiç olmazsa Arapsuyu mevkiine yapılması için büyük emek harcar. O zamanki Antalya Orman Başmüdürü Mehmet Yalçıner'e Kıbrıs Akasyası ekilmesi için Konyaaltı'nda bir alan tahsis etmesi ile bugünkü Konyaaltı Koruluğu'nun ortaya çıkmasını sağlar. Tarık Akıltopu, 1957 yılında Antalya Konyaaltı Plajı'nda Antalya Belediye Başkanı Hayret Şakrak tarafından yaptırılan 50 plaj evinin planlarını çizer ve inşaatın kontrolörlük görevini üstlenir.
ÇİMRİN, HADİNDİ GARİ..!
Biliyorum,
Antalyalısın.
Antalya'da doğmuş;
Antalya'da yaşamışsın...
Antalya'yı bilen,
Hormonsuz bir Antalyalısın.
Araştırmacısın, Yazarsın.
Ama, Cırt, cırt Ortaya çıkmazsın.
Şov yapmasını
Sevmezsin.
Aylardır,
Araştırıyor, soruyor
Antalya'yı
Antalyalıyı
Anlatan
En iyi kitabı yazıyorsun.
Hadindi gari,
Bu kitabı bastır;
Benim vaktim
Kalmadı.
BİTMEYEN ANTALYA SEVDASI
Tarık Akıltopu, Atatürk Anıtı Yaptırma Derneği Başkanı Muharrem Önal ile birlikte görev alarak, Anıt Proje Yarışması'nda da jüri olarak görev yaptı. Cumhuriyet Alanı'na 1964 yılının Aralık ayında dikilen 'Ulusal Yükseliş Anıtı'nın projesine göre kaidesinin yapım işini üstlenen Tarık Akıltopu, Heykeltıraş Hüseyin Gezer'le birlikte çalışır ve bu anıta çok emeği geçer. 15 Şubat 2004 günü 86 yaşında vefat eden Tarık Akıltopu, son 15 yılında Antalya'ya olan bitmez tükenmez sevdasını yazdığı şiirler ile dile getiriyordu. Hayatını anlattığı '80 Senenin Antalyası ve Ben' ile '70'inden sonra Antalyam' adlı iki şiir kitabı, Antalya araştırmacılarına rehberlik edecek niteliktedir.
ANTALYA SEVDALISIYDI
Son 10 yıl içinde en iyi sohbet dostum, üstadım, Antalya Sevdalısı Tarık Akıltopu böyle biri idi. Tam bir Antalya seydalısıydı. Bundan 20 yıl kadar önce ANSİ- AD Dergisi'ne 'Antalya'nın yakın geçmişi' ile ilgili bir makale yazmıştım. Araştırıp, telefonumu bulmuş; "Ulen sen de nereden çıktın? Yazın çok güzel olmuş. Gazeteye gel de tanışalım!" demişti. O gün başlayan dostluğumuz, ölümüne kadar sürdü. Benim için şiirlerle övgüler yazdı; Antalya'nın eski yaşamı, tarihi ile ilgili bilgilerini, sevincini, üzüntüsünü benimle paylaştı. Her günkü sohbet masasına bir gün geciksem, "Ulen, bu Hüseyin de nerede kaldı?" diye çevresinde hep beni aradı. "Ulen Hüseyin, daha önceleri nerede idin? Keşke seninle daha önceleri tanışsaydık" diyerek, beni her zaman onore etti. Onun varlığı, hoş-sohbeti her zaman benim olduğu kadar, çevresindeki insanların günlük yaşantısındaki olumsuzlukları üzerinden alan, eski bir dost sıcaklığı verirdi. O'nsuz muhabbetlerin tadı da, eskisi gibi yok artık. Sevenlerin seni çok özlüyor.
ANTALYA'YI SEVEN HERKESİ SEVERDİ
Tarık Akıltopu, Antalya'da yaşayan, Antalya'yı seven herkesi severdi. Her zaman çevresinde bir dost çemberi vardı. Akıltopu, insanları sevmesi, insanlara yol göstermesi ile Antalya'nın bir bilgesi, Antalya'nın simgesi, Antalya'nın 'Tarık Babası' olmuştu. Herkes ile barışıktı. O, Antalya Gazetesi'ndeki köşesinde hemen hemen her gün yayınlanan şiirleri ile de Antalya'nın çözüm bekleyen konularına adeta rehberlik ederdi.