Hem bir iletişim akademisyeni, aynı zamanda da mülki idare amiri olarak görev yapan tek vali olan Doç. Dr. Kübra Güran Yiğitbaşı, makamında SABAH'a özel açıklamalarda bulundu.
İletişim ve medya gibi farklı alanlardan gelerek bir vali olarak çalışmanın olumlu etkileri olduğuna dikkat çeken Vali Yiğitbaşı, "Multidisipliner yaklaşım dediğimiz farklı alanların artık iç içe girerek çalıştığı bir dönem içerisindeyiz. Örnek verecek olursam; ben bir yöneticiyim, aynı zamanda da iletişimciyim. Tabii ki yaptığımız işe doğru ve yerinde olan iletişim biçiminin olumlu etkisi oluyor. Devlet ve millet arasında bir derin bağ inşa ediyoruz. Günlük olağan zamanlar dışında da afetler, olağan üstü olaylar, güvenlik, asayişle ilgili konularda vatandaşımızla birebir temasta ve hep yanlarındayız. Gerek kişisel gerek kurumsal olarak doğru bir iletişim yapılandırılması için güvenilir ve yakın bir ilişki, iletişim inşa etmek gerekiyor. Aslında günümüzde yönetişim kavramı da geçmiş yönetim anlayışlarına göre daha şeffaf, ulaşılabilir, hukuk ve düzen sağlayıcı, hesap verebilir olma ilkelerini de gözeten bir model. Bizler de Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bu özellikleri barındıran yöneticiler olmaya gayret ediyoruz" dedi.
AFYONKARAHİSAR'DA HALKLA İÇ İÇE GEÇEN ÜÇ YIL
"Türkiye'nin ilk başörtülü valisi" olarak başladığı Afyonkarahisar Valiliği'nde üçüncü yılını tamamlamak üzere olan Vali Kübra Güran Yiğitbaşı, "Bu camiaya yani mülkiyeye belki farklı bir disiplinden gelen bir yöneticinin kabullenilmesi zor olabilirdi. Ancak şanslıyım ki babam da bir mülki amirdi. Kaymakamlık, İçişleri Bakanlığı'nda daire başkanlığı, genel müdür yardımcılığı yaptı ve ardından İstanbul Vali Yardımcılığı'ndan emekli oldu. İçişleri Bakanlığı, Türkiye'nin çok köklü geleneği olan bir kurumu, aynı zamanda geniş bir aile. Beni de görevimin başından beri babamdan dolayı tanıyan ve yardımcı olan meslek büyüklerim hep oldu. Onlara hürmet ve saygılarımı sunarım. Benim için bu aileye dahil olmak büyük bir onur kaynağı. Aynı zamanda babama da hem meslekte güzel bir isim bıraktığı için hem de bize aile içinde nasıl bir yönetici olunur, bunu hal ve davranışlarıyla gösterdiği için minnettarım" ifadelerini kullandı.
NEDEN "DEVLET ANA" DİYORLAR?
Aynı zamanda "Afyonkarahisar'ın gelini" olan Vali Yiğitbaşı, vatandaşların kendisi için kullandığı "Devlet Ana" ifadesini de değerlendirdi. Yiğitbaşı, şunları söyledi: "Tabii ki duygular ve teveccühler karşılıklı. Ben de bu ilin ilk kadın valisi oldum. Ama gelini olduğum bir ile vali olmam sebebiyle hemşehrilerimiz yabancılık çekmedi. Afyonkarahisar daha önce hiç tanımadığım bir il değil. 'Devlet Ana' ifadesinin devletimizin şefkatini, otoritesini ve gücünü birlikte temsil edebildiğimizin bir yansıması olduğunu düşünüyorum. Allah milletimize karşı bizleri mahcup etmesin. Milletimizin bizden razı olması bizim için en önemli motivasyondur. Yaklaşık 27 yıl öncesinde dahil olduğum Yiğitbaşı ailesi de Afyonkarahisar'ın bilinen, saygın bir ailesi. Geçtiğimiz aylarda kaybettiğimiz kayınpederim şehrimizin ilk üniversitesi Afyon Kocatepe Üniversitesi kurucu rektörüdür. Onun babası Gazi Yiğitbaşı da Yassıada yargılanmalarında vefat eden eski Afyon Milletvekilidir. Geçtiğimiz 3 yıla yaklaşan dönemde, geriye dönüp baktığımda kadınlar başta olmak üzere, gençler, çocuklar, dezavantajlı gruplar yani toplumun her kesimi ile yakın bir temas kurmaya gayret ettik. Yaptığımız birbirinden farklı projelerle ihtiyaçları gidermeye ve vatandaşlarımıza yeni sosyal, ekonomik alanlar açmaya çalıştık. Bu anlamda şehirde kamu düzeni ve asayişi sağlamakla sorumlu olmaktan dolayı devletin otoritesini temsil etmiş oluyoruz. Diğer yandan teyzelerimiz, kadınlarımız, gençlerimizle kurabildiğimiz sıcak ve samimi iletişimden dolayı da devletimizin şefkat yüzünü de gösterebilmiş olmak itibariyle bize 'Devlet Ana' ifadesini yakıştırmış olabilir diye düşünüyorum."
DOĞRU İLETİŞİM VE YENİ KAMU YÖNETİMİ VURGUSU
Türkiye'de artık bir zihniyet değişikliği yaşandığını vurgulayan Afyonkarahisar Valisi Doç. Dr. Kübra Güran Yiğitbaşı, doğru iletişim ve yeni kamu yönetimi yaklaşımının önemine dikkat çekti. Vali Yiğitbaşı, "Artık yeni Türkiye'de ne bir öğretmen öğrencisine, ne bir doktor hastasına, ne de bir kaymakam ya da bir yönetici vatandaşa 20 yıl öncesi gibi üsttenci, aşağılayan tarzda, uygun olmayan bir muamelede bulunabilir. Bu yaklaşımlar artık eski Türkiye'de kaldı. İşinizi ne kadar iyi yaparsanız yapın, hastanıza, öğrencinize veya vatandaşa her kime hizmet veriyorsanız adil, dürüst, şeffaf, hukuka uygun ve doğru bir iletişim kurarak hizmet vermeniz gerekir. Milletimiz de işini doğru ve samimiyetle yapanı sağduyusu ile hemen ayırt eder ve bizim milletimizin de sağduyusu çok ama çok kuvvetlidir, şaşmaz diyebilirim. Benim sahayı okumam böyle" dedi.
"BAŞKAN ERDOĞAN'I ÖRNEK ALIYORUZ"
Başkan Recep Tayyip Erdoğan'ın milletle kurduğu derin bağı ve samimiyeti örnek aldıklarını belirten Vali Kübra Güran Yiğitbaşı, şöyle devam etti: "Yönetişim dediğimiz model de aslında böyle tanımlanıyor. İçinde şeffaflık, hesap verilebilirlik, eleştiriye, gelişime ve değişime açık olma gibi parametreleri barındırır. İster özel sektörde isterse devlette, resmi alanda her yöneticinin dikkat etmesi gereken mevzular bunlar. Bir vatandaşı azarlamak, ciddiye almamak, yanlış bilgilendirme, yönlendirme yapmak ya da onu cevapsız bırakmak dönüp dolaşıp yine yöneticinin kendisini bulan bir problem yumağını doğurur. Benim eşim de ortopedi doktoru. Bazı hastalar vardır tedaviye dirençlidir, hastalığı zordur elinizden bir şey de gelmeyebilir, bir vatandaşın da problemini çözemeyebilirsiniz, bu çeşitli boyutlarda sizi aşabilir ama olabildiğince samimiyetle dinlemeli ve yine samimiyetle çözüm yollarını zorladığınızı, olmuyorsa da bunun neden olamadığını yine açıklık ve samimiyetle anlatmalısınız. Emin olunuz bazen hastalar da insanların problemini çözemediğinizde samimiyetle yaklaştığından ötürü çözmüşsünüz gibi size minnettar oluyor. Bu açıdan halk günlerinde, ilçe ve köy toplantılarında gördüğümüz örnekler çok fazla. Benim de büyüklerimden gördüğüm öğrendiğim budur. Sayın Cumhurbaşkanımızdan da gördüğümüz ve örnek aldığımız yaklaşım budur. Dünyada görülmemiş biçimde kesintisiz olarak neredeyse çeyrek asırdır üst üste bir lider olarak seçilme başarısının kaynağı da kendilerinin çok çalışması olduğu kadar, milletiyle kurduğu derin bağı ve samimiyetidir diye düşünüyorum."
BİLGİ AKTARIMINDA DEZENFORMASYON VURGUSU
Yapılan çalışmaların vatandaşlara doğru anlatılması gerektiğine dikkat çeken Yiğitbaşı, "Doğru bilginin milletimize ulaşması ve dezenformasyonla mücadele çalışmaları içerisinde olmayı önemsiyoruz. Çünkü devletimizin milletimiz için yaptıklarını, kamu kurumlarımızın çalışmalarını yeterince ve en doğru biçimde vatandaşlarımıza anlatmak çok önemli. İnşallah bu çalışmalarımızda başarılı oluruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın öncülüğünde, kendilerinin liderliğinde tüm kurumlarımızla milletimize hizmet etmeye devam edeceğiz" şeklinde konuştu.