Kahta 100. Yıl Parkı'nda düzenlenen basın açıklamasını gençler adına İbrahim Can okudu.
Kudüs'ün çağrısı'nın dünyanın neresinde olunursa olunsun özgürlük ve adalete adanmış herkese yapılan bir çağrı olduğunu belirten İbrahim Can, "Kudüs'ün çağrısı dünyanın neresinde olunursa olunsun özgürlük ve adalete adanmış herkese yapılan bir çağrıdır. Kudüs'ün çağrısı köleleştirilmiş zihinlerin, esir edilmiş yüreklerin ve yağmalanmış ülkelerin kurtuluşuna yapılmış bir çağrıdır. Kudüs'ün çağrısı zincirlerinden kurtulmak isteyen Mescid-i Aksa'nın, Kâbe'nin özgürlüğüne yapılmış bir çağrıdır!
İslam; huzur ve saadet dinidir. Bu sadece kelimelerin ifadesiyle değil, bu Müslümanların tavırlarıyla da net bir şekilde ortaya konulmuştur. Müslümanlar ne zaman Kudüs'e girmişlerse hep huzur ve barış getirmişlerdir. Hristiyanların ve Yahudilerin Kudüs'te inandıkları gibi yaşamalarına ve ibadet etmelerine fırsat vermişlerdir. Bugün öyle mi? Bugün geldiğimiz nokta hepimizi derinden endişelendiriyor. Tam bir vahşet var. Müslümanların hoşgörülü yaklaşımına karşın, İslam düşmanları saldırıyorlar ve katliamlar yapıyorlar.
Herkes Filistin halkının bu işgale karşı nasıl bir mücadele verdiğini çok iyi biliyor. Yükseltilen intifada ateşinin nasıl tutuşturulduğunu, minik elleriyle taş atan çocukların Mescid-i Aksa'nın kurtuluşu için kanatlanan birer meleğe dönüştüğünü herkes çok iyi biliyor. Direnişin Filistin topraklarında nasıl boy verdiğini, Ahmed Yasinlerin, Abbas Musavilerin, Fethi Şikakilerin mücadeleyi nasıl omuzlayıp yükselttiğini herkes çok iyi biliyor.
Tarihin önemli bir bölümü Kudüs ve çevresi üzerine şekillenmiştir. Batıl hakimse Kudüs'e, dünya batıl; hak hakimse Kudüs'e, dünya hak nizamının gölgesinde şekillenmiştir. Bizler için Kudüs zaferin nişanesidir. Tek kişi kalsak bile mücadelemiz ve hayallerimiz Kudüs'ün etrafında adil bir dünya kurulacağı gün içindir. Bizler hep Kudüs'teyiz. Kol saati gibi taşırız. Zafere ayarlıdır vakitlerimiz. Bizler hep Kudüs'teyiz. Zalim anlaşmalar ne söylerse söylesin. Yalancı tarih neyi dayatırsa dayatsın. Biliriz ki; doğusuyla, batısıyla, kuzeyiyle, güneyiyle, Kudüs İslam'ındır"
Siyonistlerin amaçları, İslam dünyasını bölüp, parçalayarak, Büyük İsrail'i kurmaktır Ümmet-i Muhammed olarak buna izin vermeyeceğiz!
Oradaki kardeşlerimize en büyük tavsiyemiz; lütfen bölünüp, parçalanmayın. Birlik ve beraberliğinizi muhafaza edin. Bu sizin en büyük gücünüz olacaktır. Siyonist İsrail bir gün o topraklarda yaptığı zulmün hesabını mutlaka verecektir.
Bizler Müslümanız. İslam şefkat ve merhamet dinidir. Biz kimseye zulüm etmeyiz ama zalimler karşısında da pes etmemek bizim en önemli görevlerimizden biridir. Kudüs bizim davamızdır. Davamız olmaya da devam edecektir" dedi.
Daha sonra okunan şiir ve Kuran'ı Kerim'den sonra grup sessiz bir şekilde dağıldı.