Biliyorsunuz ki geçtiğimiz hafta içi Ankara'da epey yoğun bir gündem vardı. AK Parti Genel Kurulu, Cumhurbaşkanlığı devir teslim töreni, yeni kabinenin açıklanması elbette ki çok önemli gelişmelerdi Türkiye geleceği açısından ama benim açımdan bunların hepsinden daha kritik bir olay yaşandı.
Birçok gazeteci Çankaya Köşkü'nün yeni ev sahipleri ve kabinedeki değişiklikleri takip ederken bendeniz paralel yapıyı derinden sarsacağına sonsuz inanç beslediğim HSYK (Hâkimler Savcılar Yüksek Kurulu) seçimiyle ilgilendim. Yoğun gündemin arasında kaynadı ama geçen hafta yaşanan bütün hadiselerden çok daha mühim olan şey bana göre Yargıda Birlik Platformu'nun ekimde yapılacak seçimde destekleyeceği adayların listesini açıklamasıydı. Allah biliyor ben bu kadar iyi bir 11 kişilik listenin oluşturulacağına inanmamıştım. Ve bunun için de hatta hem Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın, hem de müsteşar Kenan İpek'in dikkatini çekmek niyetiyle uyarıcı yazılar kaleme almıştım. Çok şükür korktuğum olmadı ve bir yandan maklubeci tayfanın, diğer yandan maklubecilerin yeni kankaları Yarsav'ın "Hükümet Cemaatçi yargı mensuplarının yerine sadece onlara bağımlı, biat edecek kişilerle seçime gidecek" safsatalarının da kafaları bulandırma niyetinden başka bir şey taşımadığı anlaşılmış oldu.
İsim isim, kim kimdir, nedir, ne görüştedir falan yazmak istemiyorum. Böyle bir tasnif yanlış olur ama herkes şundan emin olsun ki platformun listesi son derece objektif ve tarafsız bir anlayışla hazırlanmış bir liste. Muhafazakârı da var, laik ve milliyetçisi de, Alevisi de, Sünnisi de v.s. Yani her görüşten, her kesimden temsilen birileri var bu listede ancak sadece paralelcilerle dans etme ihtimali olan ya da geçmişte onlarla öyle ya da böyle yolu kesişmiş bir kimse yok! O nedenle bu listenin ekimde zaferle çıkması gerekiyor.
Sakalsız ve çetesinin yargıdan tamamen temizlenmesi için bu listenin kazanması çok ama çok önemli bir adımdır. Aksi durum inanın bu ülkeyi zora düşürür. Bugüne kadar verilen tüm mücadelenin boşa gitmesine neden olur. Biliyorum ki şimdi ben bu yorumları yaptığım için kızıyorlar bana ama çok açık biçimde bu köşede cemaatin el altından idare ettiği YARSAV'ın listesinin kaybetmesi için kalemimi bütün gücümle kullanacağımı söylemek isterim. İçine Maklubecilerin kaçtığından artık zerre şüphem olmayan YARSAV'ın listesine atılacak her oyun yargının yine malum yapının kontrolünde olacağının bilinmesi lazım. O nedenle huzurlarınızda bağımsız hâkim ve savcılara sesleniyorum ve kendilerinden yıllardır yargıyı çetelerinin çıkarları için kullanan Sakalsız ve adamlarının oyunlarına gelmemeleri konusunda uyarıyorum.
Bu arada bir lafım da ana muhalefet partisinin HSYK seçimleri karşısında aldığı tutuma olacak. Daha düne kadar bu yapının mağdur ettiği isimlerin savunuculuğunu yapıyordunuz. Bazılarına sahiplik etmek için onları milletvekili yapmak zorunda bile kaldınız. Haklı olduğunuz tek bir nokta var o da hükümetin 11 yıl boyunca bunların bütün hukuksuzluklarına göz yumduğu konusudur. Ancak dün eleştirdiğiniz hükümetin pozisyonuna siz oturdunuz şimdi. Hükümet hatasını kabul etti, gözünü açıp bütün gücüyle bu yapıya karşı mücadele ediyor ve ne tuhaf ki siz bu mücadele yoksunuz! Olmadığınız gibi bu çetenin yargıdaki gücünü korumak için çevirdiği oyunlara da göz yumuyorsunuz.
Lütfen artık, "Biz ancak Pensilvanya sayesinde iktidara geliriz" hayalperestliğinden kurtulun! Sizi onlar falan iktidara getiremez. Sizin iktidara gelmek için tek bir şansınız var, o da muhalefet anlayışınızı yenilemenizdir. Ne zaman ki halka karşı muhalefet politikasından vazgeçip, halkın yanında bir duruş alırsınız, işte o zaman bu halk sizi kendilerinden biri olarak görüp iktidara getirir. Emin olun. Bu halinizle size ne Pensilvanya yardım edebilir, ne de Londra!