Ama muhalefet partisi CHP'de çok ciddi bir çatışma çıktı. Bu çatışma parti içinde kalmadı birçok kesimleri de içine çekti. Siyaset ve tarih uzmanı akademisyenlerden tutun da, az biraz politikayla ilgilenen, ülke gündemine meraklı herkes CHP içi bu çatışmada öyle ya da böyle yer aldı.
Partili bazı fanatiklerin bu görüşümü fazlasıyla kötü niyetli bulaca- ğını biliyorum ama bence bu çatışma Türkiye solunun geleceği açısından çok hayırlı ve gerekli! İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler'in "Kürt milleti ile Türk ulusunu eşit gördüremezsiniz!" sözleriyle başlayan çatışmanın neden hayırlı olduğunu anlatmadan önce partinin uzun dönem liderliğini yapan Deniz Baykal'ın geçen pazar köşeme taşıdığım açıklamalarından bir hatırlatma yapmak istiyorum.
Baykal, Güler'in sözleriyle başlayan çatışmanın çok tehlikeli boyutlara vardığını ve eğer önlem alınmazsa bu tartışmanın partiyi bölünmeye kadar götüreceğini söylüyor. Sonunda bölünmenin kaçınılmaz olduğu görüşüne elbette katılıyorum ama bu çatışmanın tehlikeli olduğu fikrine asla katılmıyorum.
Çünkü Türkiye solunun ve Kemalist rejimin bu bölünmeye ihtiyacı var. Keşke çok daha önce başlamış olsaydı çatışma. Ve hatta keşke Baykal'ın olmasından korktuğu o ayrışma çoktan yaşanmış olsaydı. Hatta keşke 80 darbesi sonrası sol seçmenin umudu olarak kurulan SHP, "birlikte büyürüz" palavrasına kanıp CHP'nin içine kaçmamış olsaydı 1995'de. Keşke o birleşme olmasaydı ve her bir parti küçük de olsa kendi yolunda devam etmiş olsaydı. Bu hem sosyal demokratlar hem de Kemalistler açısından çok olumlu olacaktı.
Bakın tek bir örnekle açıklayayım. İster ırkçı deyin, ister kafatasçı, isterse milliyetçi! Ne derseniz deyin. Birgül Ayman Güler, Kürtlerle Türklerin asla ve katiyen eşit olamayacağına, olmaması gerektiğine inanan bir isim. Neden? Çünkü o bir Kemalist! Kemalizm böyle söylediği için Birgül Hoca da böyle söylüyor. Evet Kürtler var bu topraklarda yaşayan. Ermeniler var. Çerkezler, Rumlar var ama onların hepsinin altında toplaşması gereken bir Türklük çatısı var Kemalizm'e göre.
Şimdi bazılarımız çok kızdı Birgül Hoca'ya. Niye? İnandığını dümdüz söylediği için mi? Ben ona kızmıyorum şahsen. Ben Birgül Hoca ve onun gibi düşünenlerle yani Kemalistlerle, demokratları ısrarla aynı çatı altında tutmaya çalışanlara kızıyorum. Birgül Hoca aslında doğru yerde. Doğru yerde olmayan Kemalizm'e her gün küfredip de orada oturanlar. Sözüm ona solcular yani. Bir an evvel gitmemeliler o partiden! Hem de derhal.
Çok net! CHP solcuların, sosyal demokratların, liberallerin falan değil Kemalistlerin, ulusalcıların, milliyetçilerin partisi. Bu arada dün üşenmedim oturdum "Kim gitmeli kim kalmalı?" diye bir liste yaptım. Deniz Baykal, Önder Sav, Birgül Ayman Güler, Süheyl Batum, Emine Ülker Tarhan filan Kemalizm'in birer neferi olduklarından onları "CHP'de kalmaya devam edecekler" tarafına yazdım.
"Kemalizm ile Demokrasi asla yan yana olmaz" diyenleri ise gitmesi gerekenlere. Liste çok uzun olduğu için tümünü yayınlayamıyorum ama orada da Gürsel Tekin, Sezgin Tanrıkulu, Hüseyin Aygün, Binnaz Toprak gibi isimler var. Yalnız herkesi listemde bir yere yazdım ama bir kişiyi hiçbir tarafa yazamadım. O da Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu. Niye bilmiyorum ama elim ne o tarafa gitti adını yazmaya... Ne de bu tarafa... Ortada bıraktım öylece!