Türkiye'nin en iyi haber sitesi
SEVİLAY YAZIYOR SEVİLAY YÜKSELİR

Atatürk hep dost mu kalmıştı Sayın İnce?

Dün henüz yeni tamamlanan, bir araştırma şirketinin sonuçlarını öğrendim. AKP yüzde 52'lere çıkarmış oyunu, CHP ise yüzde 22'lere gerilemiş.
Araştırmayı yapan şirket detay vermememi rica ettiğinden ayrıntısına giremiyorum ama şaşırmadım bu oranlara. Çünkü CHP doğru muhalefet yapamıyor. Daha doğrusu bir türlü hedefi tutturamıyor. Allah var yukarıda. Bazen hükümeti köşeye sıkıştıracak şahane malzemeler buluyorlar. Ancak sonradan o malzemeyi öyle bir yerinden tutup, öyle saçma sapan noktaya taşıyorlar ki, bir bakıyorsunuz ki o güzelim iş ellerinde patlamış mundar olmuş gitmiş! Bazı zamanlarda da, sırf komşular alışverişte görsün diye yola çıkıyorlar ve yaptıkları muhalefet yüzlerine gözlerine bulaşıp kalıyor.
Suriye meselesinde olduğu gibi... Daha en başında yanlış okudular olayı. Hükümete muhalefet aşkıyla farkında olmadan Esad'ın diktatörlüğüne çanak tuttular. Eğer o gün, "Esad'ın canı cehenneme" deseydi ve ona göre yol alsaydı CHP bugün hakikatli biçimde söz sahibiydi halkın gözünde. Ama sanki Esad'ın Suriye'de kan dökmesinin nedeni Başbakan Erdoğan'la dostluğuymuş gibi oradan vurmaya kalktılar sürekli. Hâlâ da aynı yere çalışıyorlar.
Geçenlerde Muharrem İnce'nin yine dilindeydi bu mevzu. Eline almış geçmiş yılların gazete kupürlerini sallıyor; "Ey Başbakan sen Esad'la bir zamanlar kankaydın. Esad'la Bodrum'da tatil yaptın. 'Dostum, canım, ciğerim' diyordun, şimdi onunla savaşa girmeye çalışıyorsun!" filan diyerek. Kusura bakmasın Sayın İnce ama kullandığı bu argümanın halkta hiçbir karşılığı yok! Onlar bu argümana sarıldıkça halk tilt oluyor CHP'ye. Peki niye? Çünkü misafirperverlik kültürümüzün bizi mecbur kıldığı bir olgu. Biz misafiri severiz. Başımızın üzerinde gezdiririz. Hele bir de bu misafir bir başka ülkenin lideri ise daha çok ihtimam gösteririz. Araştırma şirketi Suriye konusundaki politikaları nasıl bulduğunu da sormuş halka. Hatta Esad'la olan geçmişteki dostluktan rahatsız olup olmadıklarını da... AKP karşıtı olanların çoğunluğu bile "Bir lider Başbakanımızın evine konuk olmuşsa biz bundan gurur duyarız ancak!" demiş.
Gerçekten de öyle. Keşke Obama'lar da gelip ailece Kılıçdaroğlu'nun evine konuk olsalar mesela. Onları alıp Ege'de mavi yolculuğa çıkarsa Kemal Bey. Biz bundan memnun oluruz vatandaş olarak. Nesi kötü olur böyle bir konukseverliğin? Kaldı ki, ülkesini gerçekten seven bir lider, ailesi ile birlikte diğer liderler ve onların ailelerine misafirperverlik göstermek zorundadır zaten. Keşke devam etseydi Esad'la Erdoğan'ın da dostlukları. Ama etmedi! Edemezdi de. Çünkü Esad kan dökerken dostluğa devam etmek anormal olurdu. Ayrıca temcit pilavı gibi ısıtıp ısıtıp bunu mevzu etmeye gerek yok. Dostu olan bir liderle sonradan gırtlak gırtlağa gelen ilk ve tek lider Tayyip Erdoğan değil!
Bakın Atatürk'ün ilişkilerine. Kimlerle ne dostluklar kurup sonra onlarla ilişkisi ne hale gelmiş görün. Rusya'nın Bolşevikleri ile aramız o kadar iyiymiş ki Kurtuluş Savaşı zamanında yığınla altın yollamışlar bizlere. Savaşmak için silahlar bile o altınlarla alınmış. Ama sonradan bozulmuş ilişkiler. Niye? Çünkü Atatürk Batılılardan yana tavır koymuş, komünist rejimi benimsemediği için. Stalin'le yeniden kurulmuş ilişkiler. Gayet iyi gitmiş ilk başta ama devam edememiş o dostluk da. Bayağı girmişler birbirlerine. Atatürk çok kızmış Stalin'e. Öyle kızmış ki 1936'da Stalin sırf Cumhuriyet Bayramı'nı kutlamadı diye Rusya Büyükelçiliği'nde bir resepsiyona katılıp mesaj göndermiş oradan "Biliyorum, güçlü ve mekanize edilmiş büyük ordunuz var ama korkmuyorum. Benim arkamda da 18 milyon halkım var çünkü. Emretmem yeterlidir. Halkım arkamdan nereye istersem gelir. İstesem çok zarar verebilirim elbette ama bunu hiçbir zaman yapmam. Çünkü benim sözüm, benim dostluğum gibi kutsaldır!" diyerek tehdit etmiş resmen.
Anlatabiliyor muyum?

YAZARIN BUGÜNKÜ DİĞER YAZILARI
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
SON DAKİKA