Türkiye'de faiz lobisi, rekabet içinde faizler piyasalarda belirleniyor diyerek vatandaşı kandırmaya devam ederken, Avrupa Komisyonu, lobicilere tam 5 milyar dolar ceza kesecek.
Peki niye kesecek bu cezayı? Çünkü Royal Bank of Scotland, Deutsche Bank ve Societe Generale gösterge faiz oranları olan Euribor'u aralarında anlaşarak belirlemişler. Şimdi bu üç bankaya Credit Agricole, HSBC ve JP Morgan Chase'in eklenmesi bekleniyor. Yine bu manipülasyona katılan yedinci banka Barclays'in cezadan kurtulmak için itirafçı banka olup Avrupa Birliği regülatörleriyle işbirliği yaptığı ileri sürülüyor. Ve yedi bankanın manipülasyonu nedeniyle Euribor faiz oranlarını eşik değer alıp konut kredisi kullanan 2.5 milyon İtalyan'ın tam 3 milyar euro zarara uğradığı belirtildi. Bakalım diğer ülkelerden gelecek zarar rakamları ne kadar olacak?
Gelelim Euribor'un ne olduğuna... Bildiğiniz gibi Libor, Londra bankalararası faiz oranlarını ifade ediyor. Euribor ise Euro bankalararası faiz oranlarını işaret ediyor. Avrupa bankalarının aralarındaki borçlanma faiz oranlarını tespit için Euribor her gün Avrupa saatiyle sabah saat 11'de belirleniyor. Peki niye Euribor önemli bir gösterge? Önemli çünkü Libor'da olduğu gibi pek çok finansal ürünün faiz oranları Euribor eşik değer alınarak belirleniyor. Kısaca tüketici kredisinden, konut kredisine kadar pek çok finansal ürünün fiyatlamasında kullanılıyor. İşte bu nedenle Euribor ve Libor manipüle edildiğinde pek çok yatırımcı ve tüketici zarara uğruyor. Bunun karşılığında mega zenginler ve onlara hizmet eden faiz lobisi haksız kazanç elde ediyor.
Gelelim Türkiye'ye... Faiz lobisinin elemanları Türkiye'de reel faizlerin negatif olduğunu bu nedenle tasarrufçunun zarara uğradığını ileri sürüyor şimdi. O halde soralım: "Peki mevduata düşük faizi kim veriyor?" Tabii ki aralarında anlaşıp hep birlikte mevduata düşük faiz verelim, tüketici ve konut kredilerine yüksek faiz uygulayalım diyen bankalar veriyor mevduata düşük faizi. Ve lobinin elemanları bu rekabete aykırı anlaşmayı nedense hiç dile getirmiyorlar. Rekabet Kurulu'nun yakaladığı 12 bankadan hiç söz etmiyorlar. Oysa bu bankalardan konut ve tüketici kredisi kullananlar ile bu bankalara kredi kartı gecikme faizi ödeyenler dava açıp uğradıkları zararı tazmin ettirebilirler. Yine bu bankalarda mevduatı olanlar Rekabet Kurulu'nun kararına dayanarak kaybettikleri faiz farkını isteyebilirler. Çünkü söz konusu 12 banka aralarında anlaşıp mevduata düşük faiz vermiş. Bu konuda hemen bir örnek verelim: The Wall Street Journal'da dün yer alan haberde, İtalya tüketici grupları Adusbef and Federconsumatori bir şikâyet dosyası hazırlayıp yetkili kamu kuruluşlarına verdiler. Ve tüketicilerin Euribor manipülasyonu nedeniyle uğradığı 3 milyar euronun tazminini istiyorlar.
Kısaca İtalya'da olduğu gibi bizde de tüketiciler hareket geçmeli, alın teriyle kazandıkları paraları faiz lobisinin cebinde bırakmamalı.