ABD'li politikacılar fakirlere yapılan sağlık yardımları konusunda anlaşamayınca parlamentoda bütçe harcamalarına onay verilmedi. Böylece federal devlette toplam 3.4 milyon çalışandan 821 bin işçi ücretsiz izne ayrıldı. Müzeler, milli parklar ve hayvanat bahçeleri kapılarını kapattı.
Askerler maaşlarını gecikmeli alabilecek.
Sadece hava trafik kontrolörleri, gıda müfettişleri türünden hayati önemi olan hizmetlere ödeme yapılabiliyor.
Tabii ABD'nin bütçe yanında bir de borç tavanı sorunu var.
Borç tavanı 17 Ekim 2013'e kadar 16.7 trilyon doların üzerine çıkartılmadığı takdirde ABD devleti borçlarını ödeyemez hale gelebilir.
Gelelim bütçede harcama izni alınamamasının etkilerine. Bazı ekonomistlere göre harcamaların 3 ya da 4 hafta kısıtlanması dördüncü çeyrek büyüme hızını 1.4 puan düşürebilir. Tabii bunun anlamı işsizliğin çoğalması oluyor. O halde ABD Merkez Bankası'nın bundan sonra alacağı kararlar da bütçede yaşanan bu olaydan etkilenecek. Hemen belirtelim bütçe sorununa kısa sürede çözüm bulunmadığı takdirde parasal sıkılaştırma hemen yapılamaz. Ve gelişmekte olan ülkeler bir süre rahat nefes alabilirler.
Peki ABD bütçesinde yaşanan bu kısıtlama yatırımcılara nasıl yansıyor? Bütçedeki bu kısıtlama doların değerini düşürdüğünden ucuzlayan Amerikan hisse senetlerine yöneliyor yatırımcılar.
Çünkü 17 yıl önce yaşanan benzeri olayların ardından hisse senedi fiyatları hızla yükselmişti. Bu arada Amerikan on yıllık Hazine bonosu faizleri geriliyor.
Gelelim ABD'nin kredi derecesine... Bütçesi sorunlu, borç tavanı problemi yaşayan ABD'nin ülke notu hala AAA ve AA+ düzeyinde tutuluyor. Hatırlayacaksınız ülke notunu 2011'de AAA'dan AA+'ya indirdiği için S&P'nin başkanı görevden alındı bir de mahkemeye verildi. Halbuki şimdi ABD'nin durumu daha vahim. Personele maaşını veremiyor. Üstelik borçlarını ödeyemez hale gelebilecek bir devlet var. Federal bütçe açığının milli gelire oranı yüzde 5, kamu borç yükü ise yüzde 108 düzeyinde bulunuyor. Bu olumsuz göstergelere rağmen notuna dokunulmuyor. Kısaca notçuların ABD karşısında nasıl sessiz kaldığını izliyoruz. Oysa Türkiye'de bütçe açığı milli gelir oranı yüzde 1.5, kamu borç yükü yüzde 36 olmasına rağmen hâlâ S&P'nin Türkiye'ye yatırım yapılabilir düzeyde not vermediğini belirtelim. Bu arada Türkiye'ye nasıl haksızlık yapıldığını tekrarlayalım.
Peki ABD ekonomisinde yaşananlar Türkiye'yi nasıl etkiler? Hemen belirtelim Türkiye ithalatının çoğunu dolarla yaptığından doların değer kaybetmesi, euronun ve İngiliz sterlininin değerlenmesi Türkiye'nin Avrupa'ya ihracatını olumlu etkileyebilir. Yine ABD'nin bütçe sorunu yeni istihdamı engellediğinden parasal daralmayı geciktirir.
Kısa vadede hızlı döviz çıkışı olmaz.
Fakat 17 Ekim 2013'te borç tavanı artırılmadığı takdirde ABD'nin temerrüde düşmesi küresel finans piyasalarını dalgalandırır. İşte böyle bir olasılık Türkiye piyasalarında kısa bir süre aşırı oynaklık yaratabilir.