Dün Merkez Bankası enflasyonun ve altın ticareti hariç tutulduğunda cari açığın önümüzdeki dönemde azalmaya devam edeceğini belirtti. Ve politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını yüzde 4.5 düzeyinde sabit bıraktı. Gecelik faiz oranlarında, koridorun alt bandını yüzde 3.5, üst bandını ise yüzde 7.75'te tuttu. Bunu yaparken Merkez, iç talebin ve ihracatın ılımlı bir büyüme içinde olduğu söyleyerek ekonomide olumlu gelişmeyi işaret etti.
Merkez Bankası'nın bu tespitlerinin arkasından gelelim İsviçre bankası Credit Suisse'in Türkiye analizine... Bernanke'nin varlık alımını azaltacağı açıklaması ve Gezi olaylarının ardından ilk defa bir yabancı banka Türkiye ekonomisi hakkında riskleri kaldırdığını ilan etti. Müşterilerine gönderdiği hisse senedi analiz raporunda Credit Suisse; ABD'nin Rusya ile kimyasal silahlar konusunda uzlaşarak Suriye'yi vurma olasılığının ortadan kalkması, Lawrence Summers'ın ABD Merkez Bankası başkan adaylığından çekilip Janet Yellen'in başkanlık ihtimalinin çoğalması ve Türk bankalarının yeni faiz oranları doğrultusunda kazançlarının artmaya devam edeceğini, düşünerek Türkiye risklerini kaldırdı. Yine Credit Suisse Türkiye'nin derecesini yükselterek portföyündeki Türkiye ağırlığını yüzde 5'ten yüzde 10'a yükseltti. Bu arada bankanın, Rusya'nın portföydeki ağırlığını yüzde 5'te tuttuğunu unutmadan belirtelim.
Gelelim Credit Suisse'in Türkiye beklentilerine... Banka, cari açığın ham petrol ithalatı hariç azalma eğilimine girdiğini, Türk parasının reel değerine yaklaşarak kırılganlığını üzerinden attığını, enflasyonun gerilemeye başladığını, fakat küresel petrol fiyatlarının yüksek seyretmesi nedeniyle doğalgaz ve elektrik fiyatlarında yapılacak olası bir artışın enflasyonu yukarı yönde etkileyebileceğini bekliyor.
Yine bankaların yükselen faizlere göre yeniden değerlendiğini, enflasyondan arındırılmış kazançların cazip hale geldiğini ileri sürüyor. İşte bu nedenle Türkiye varlıklarına yatırım yapılmasını öneriyor Credit Suisse.
Peki "bankanın hisse senetlerinde fiyat artış beklentisi ne kadar" sorusu akla gelebilir. Credit Suisse, Türkiye şirketlerinin hisse senedi fiyatlarının TL üzerinden ortalama yüzde 13 artabileceğini ileri sürüyor.
Gelelim Türkiye ekonomisini güçlendiren bir başka konuya... Bütçe geçen yılın ocak-ağustos döneminde 8.5 milyar lira açık verirken, bu yılın aynı döneminde 231 milyon lira fazla verdi.
Faiz dışı fazla geçen yılın aynı dönemine göre 10.3 milyar lira artarak 38 milyar liraya ulaştı. Bildiğiniz gibi faiz dışı fazla borç yükünü azaltan bir kalem oluyor.
Böylece bu yıl sonunda kamu borçlarının milli gelire oranının yüzde 35'e gerileyeceğini söyleyebiliriz. Bu arada bütçe açığının da hedeflenen 34 milyar liranın altında kalabileceğini hemen belirtelim.
Kısaca, "yerel seçimler öncesi bir yılda olduğumuzdan bütçe açığı artacak propagandası" yapan faiz lobisine yine iyi haber yok maalesef.