Türkiye geçen yıl İngiltere'ye 8.7 milyar dolar tutarında ihracat yaptı. Bu ihracatta giyim eşyası 2.1 milyar dolarlık tutarıyla ilk sırada. Ardından 1.1 milyar dolarla elektrikli makine ve cihazlar geliyor. Üçüncü sırada 1.1 milyar dolarla kara taşıtları yer alıyor, dördüncü sırada ise altın var.
Gelelim İngiltere'ye altın ihracatına... Türkiye 2012'de İngiltere'ye 586 milyon dolar tutarında altın ihraç etti. Türkiye'yi "İran'a altın ihraç ediyor" diyerek ABD Senatosu'na şikâyet eden faiz lobisine duyurmakta fayda var. Gidip Türkiye'yi, İngiltere'ye altın ihracatı yapıyor diyerek ihbar etsinler. Bakalım ABD Senatosu İngiltere'ye altın ihracatına ne diyecek?
Hemen belirtelim, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, iki ülke Ortak Ekonomi ve Ticaret Komitesi protokolünün imzalanması esnasında İngiltere Ticaret ve Yatırım Bakanı Stephen Green'e "evinde Türk malı ürünlerden Beko kullanıp kullanmadığını" sordu. İngiliz Bakan Beko marka ürün kullandığını söyledi. Demek ki Türk malları İngiltere'de yaygın talep görüyor. Bir de Türkiye'nin İngiltere'ye ihracatı içinde dikkat çeken bir ürün var, o da bira.
Bildiğiniz gibi İngilizler biralarıyla övünürler fakat artık biralarını Türkiye'den alıyorlar. Çünkü Anadolu Grubu İngiliz ortağıyla Türkiye'de ürettiği biraları İngiltere'ye ihraç ediyor.
Niye anlattık bütün bunları? Çünkü Türkiye son on yılda ihracatını 36 milyar dolardan 152.6 milyar dolara çıkardı.
Bu mal ihracatına 44.2 milyar dolar tutarında hizmet ihracatını da ilave ettiğimizde toplam mal ve hizmet ihracatı 196.8 milyar doları buluyor. İşte son on yılda ihraç ürünleri öyle çeşitlendi ki Türkiye 241 ülkeye biradan altına, sağlıktan turizm hizmetine kadar her türlü ürünü ihraç edebilir hale geldi.
Gelelim barış sürecinin ekonomiye katkısına... Bakan Çağlayan, barış sürecinin başlamasıyla birlikte, istihdamın Diyarbakır'da yılın ilk üç ayında geçen yılın aynı dönemine göre 11 kat, Şanlıurfa'da 6 kat arttığını söyledi. Bingöl'de yıl başından bu yana 1 milyar 60 milyon liralık sabit yatırım teşviki verildiğini belirtti.
Yine Bakan Çağlayan kamuoyu yoklamalarında barış sürecine desteğin ilk başta yüzde 58 olduğunu, bu ekonomik canlanmanın görülmesinin ardından desteğin yüzde 70'e çıktığını ileri sürdü. Yeni teşvik paketinin barış süreci dikkate alınarak tasarlandığını, bölgede verilen teşviklerle Çin'den daha ucuza istihdam sağlandığını, teşviklerle istihdam maliyetini aylık 400 dolara gerilettiklerini, yatırımcıları yerli yabancı olarak ayırmadıklarını, artık yabancı sermaye yerine uluslararası yatırımcı kavramını kullandıklarını, kimseyi yabancı olarak görmediklerini belirtti.
Anlayacağınız barış süreciyle birlikte 2023'te 500 milyar dolarlık mal ihracatı ve 150 milyar dolarlık hizmet ihracatının tutturulamaması için ortada neden kalmadı.