Dünyada çok ucuz olan parayı, Türkiye'ye çok pahalıya satana alkış tutanlara "faiz lobisi" diyoruz.
Bu lobi, haksız para kazananları desteklerken ve onlara güzellemeler yaparken bu arada kendisi de kolay para kazanıyor. Dünyada enflasyondan arındırılmış reel faizler negatif seyrederken, bunlar, Türkiye'de yüksek reel faizin olması gerektiğini ileri sürüp haksız kazancı destekliyorlar.
Faiz lobisi, Başbakan Erdoğan, "reel faizler sıfır olsun" dediğinde, "ekonomi bilmiyor" diyerek kendi aralarında eğleniyorlar. Ekranlara çıkıp, faizlerin piyasalarda serbestçe belirlendiğini ileri sürüyorlar. Hatta ahbapçavuş ilişkisiyle akademik unvan almış faiz lobisinin bazı elemanları faizin nasıl piyasada serbestçe belirlendiğine ilişkin makaleler yazıyorlar.
Oysa gerçek öyle değil! Dalgalı kur rejimi uygulayan bir ülkede reel faizlerin içeride ve dışarıda eşit olması gerekiyor. Aksi takdirde döviz kuru dalgalanmadığından yüksek reel faiz veren ülkenin parası diğer ülke para birimine göre sürekli değerleniyor. O zaman da o ülke rekabet gücünü kaybediyor. İhracatı azalıyor, ithalatı artıyor.
Ama bizde ahbap-çavuş ilişkisiyle akademik unvan almışların bunu bilmesi ve anlaması mümkün değil. Bunlar ancak gördüklerinde anlıyorlar. Anlamaları için de birilerinin yakalanması gerekiyordu. Nitekim sonunda o da oldu. ABD ve Avrupa'da düzenleyici kurumlar, aralarında anlaşarak faizleri istedikleri seviyede tutan ve müşterilerine yüksek fiyatlardan satan banka çetelerini yakaladı.
Şimdi bizim faiz lobisinin ahbapçavuş akademisyenleri ne diyecekler bakalım derken, bunlardan hiç ses çıkmadı. Sanki dünya faiz skandalıyla sarsılmıyormuş gibi bunların hepsi sus pus oldu. Ortada yoklar.
Faiz manipülasyonu yaptığını kabul edip 453 milyon dolar ceza ödemeyi kabul eden Barclays bankasının Yönetim Kurulu Başkanı Marcus Agius dün istifa edeceğini açıkladı. Dün bütün küresel basında manşet olan bu haber bizim basında yer almadı.
İngiltere iktidarıyla muhalefetiyle bu skandala el koydu ama bizim lobiden tek bir yazı, tek bir söz yok. Niye? Çünkü işin ucu kendilerine de gelebilir. Çünkü manipüle edilen Londra bankalar arası faiz oranları (Libor), bizde de eşik olarak alınıyor ve uluslararası piyasalarda toplam 800 trilyon dolarlık menkul kıymet ve borç sözleşmesini etkiliyor, 350 trilyon dolarlık swap ve 10 trilyonluk dolarlık otomobil, konut borçlanmaları da bu toplamın içersinde sayılıyor. Kısaca tüketicinin hayatını, yapılan bu Libor manipülasyonu yakından ilgilendiriyor.
Gelelim son duruma... Faizleri manipule edip insanların cebinden haksız para alan Barclays bankasının ardından şimdi 20 banka daha soruşturma geçiriyor. Tek tek hepsinin faizleri nasıl manipüle ettikleri ve bu işe nasıl karıştıkları ortaya çıkarılacak.
Hemen hatırlatalım, bizim faiz lobisi de geçen yıl faizlerin haksız biçimde yüksek tutulmasını sağlayarak Türkiye Hazinesi'ne yaklaşık 14 milyar lira fazla faiz ödettirmişti.
Faiz lobisi, bu yıl başında " Türkiye batacak, borç bulamayacak, dolar 2.5 lira olacak" diye kampanya yaparak da faizleri yükseltti. Yine Hazine fazladan 5 milyar lira faiz ödedi.
Bakın... ABD, İngiltere faiz manipülasyonu yapanları yakaladı, tek tek hesap sormaya başladı. Peki bizde bu hesabı soracak yok mu?