CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, "dünyada doğalgaz ucuzlarken, doğalgazı pahalıya alıyorlar" iddiası üzerine Enerji Bakanı Taner Yıldız dün bir açıklama yaptı. Yıldız "Madem ABD'de doğalgaz ucuz, sayın Kılıçdaroğlu getirsin, istediği kadar alalım" dedi.
Yıldız haklı, çünkü Kılıçdaroğlu'nun fiyatı ucuzluyor dediği şey, ABD iç piyasası spot doğalgaz fiyatları! Bu fiyatlar, ABD iç pazarında geçerli! Ve emtia fiyatlarına bağlı olarak değişiyor.
Hatırlatalım... ABD ancak kendi iç piyasası için yeterli olan miktarda gazı kendisi üretebiliyor. ABD'nin doğalgaz ihracatı da yok. Hatta kayalardan ve linyit yataklarından doğalgaz üreterek açığını kapatmaya çalışıyor. Bir de ABD bizim yaptığımız gibi likit petrol gazı (LPG) ithal etmiyor.
Türkiye ise doğalgazı uzun vadeli sözleşmelerle ithal ediyor. Bu sözleşmelerde de fiyat gelişmeleri petrol ve türevlerine bağlanıyor. Türkiye'nin bulunduğu bölgede uzun vadeli doğalgaz sözleşmelerinde fiyat belirlemede genellikle bu yöntem kullanılıyor. Spot fiyattan doğalgaz almak da arz güvenliği açısından sorun yaratacağı için mecburen uzun vadeli anlaşmalar yapmak zorunda kalınıyor.
CHP Genel Başkanı, muhalefet edeceğim diye, "ABD'de ucuz doğalgaz var" gibi gerçeğe dayanmayan tuhaf açıklamalar yapacağına, sahiden muhalefet olacaksa Hükümet'e şu soruyu sormalı... "Niye Çin ve İtalya gibi dünyanın diğer coğrafyalarından doğalgaz kuyusu satın almıyorsunuz?" demeli.
Mesela Çin... Orta Asya'da ve Afrika'da sürekli doğalgaz kuyusu satın alıyor. Keza İtalya, Ukrayna'da ve Kazakistan'da doğalgaz kuyularına sahip oluyor. Oysa Türkiye'de TPAO ve BOTAŞ bu tür yatırımlara girişemiyorlar.
Bu kuruluşlar 2001'de Kemal Derviş'in çıkarttığı liberalizasyon yasaları nedeniyle zayıf bırakıldı. Bir an önce bu yasaların değiştirilip TPAO ve BOTAŞ'ın güçlendirilmesi gerekiyor. Çünkü doğalgaz ve petrol stratejik mallar! Ve bu malları satanlar genellikle Gasprom gibi devlet şirketleri oluyor. O halde bizim de sermayesi güçlü petrol ve doğalgaz şirketleri oluşturmamız gerekiyor. Bizde de devlet, mevcut şirketlerimiz BOTAŞ'ın ve TPAO'nun sermayelerini ve rekabet gücünü çoğaltmalı.
Gelelim CHP'nin ana muhalefet olarak sorması gereken diğer soruya... Sahi niye Türkiye'de özel sektör firmaları bol miktarda LPG ithal ediyor?
Halbuki Türkiye LPG ve petrol tüketmek yerine doğalgaz kullanımını çoğaltsa, hem akaryakıt kaçakçılığı sıfıra yaklaşır hem de ithalat faturası tam 20-25 milyar dolar azalabilir! Çünkü LPG'nin tonu vergisiz TÜPRAŞ teslimi yaklaşık 2.057 liraya, doğalgazın bin metre küpü ise zamdan sonra vergisiz BOTAŞ dağıtıcı teslimi yaklaşık 670 liraya geliyor.
Üstelik bu iki ürünün ısıl değerleri de birbirine yakın. LPG aynı ölçekte 11.500 kalori, doğalgaz ise 9.155 kalori veriyor.Kısacası mutfakta kullanılan tüp gazın fiyatı, otomobilde kullanılan otogazın fiyatı doğalgazdan yaklaşık 3 katı maliyetli!
İşte muhalefet, "bu dönüşüm niye sağlanamıyor?" diye Hükümet'e sormalı. Ama CHP Genel Başkanı bu soruları soracağına ekonomik akılla bağdaşmayan popülist söylemi seçiyor. Hiç üzerinde düşünmeden ABD'nin iç pazarındaki doğalgaz fiyatını Türkiye için de kullanmaya kalkıyor. Ayrıca "ABD'nin yaptığı gibi niye Türkiye'deki linyit kaynaklarından doğalgaz elde edemiyoruz biz" diye de Hükümet'e sormuyor.
Tabii ortada ciddi bir muhalefet olmayınca da Hükümet eksikleri tamamlamakta, hataları düzeltmekte zorlanıyor. Bu defa da bu ülkede eleştirmenin ve yorumlamanın ötesinde bir siyasi muhalefeti gazeteciler yapmak zorunda kalıyor.