Trabzonspor CSKA Moskova maçının yorgunluğunu ve rakibinin de gücünü göz önüne alarak, ayağa fazla pas yapıp 'top mümkün olduğunca bende kalsın' ilkesiyle maça başladı. Kısa süre sonra Bursaspor tempoyu yükselterek oyunun kontrolünü eline aldı.
Orta sahayı çabuk geçip kanatları kullanarak tehlikeli ataklar yapmaya başladılar. Bilhassa Basser'in arka arkaya etkili sağ kanat bindirmeleri ofansif gücün odak noktasıydı. O dakikaya kadar maçın en etkili oyuncusu Basser'in sakatlanarak çıkması Bursaspor adına önemli bir şanssızlıktı.
Trabzonspor ilk yarıda rakibin baskısı karşısında ileri ucun pres yetersizliği yüzünden sıkıntılar yaşadı. Colman ve Zokora ile birlikte defans bloğuna ağır yük bindi. İkinci yarıya da Bursaspor hızlı ve atak başladı.
Ozan İpek'in yoktan var ettiği başarılı asistle süslediği pozisyonda Sestak'ın kafa vuruşuyla skor avantajı yakaladı.
Bu golden sonra Trabzonsporlu futbolcular mecburen daha fazla risk almaya başladı.
Bu da Bursaspor için önemli bir avantajdı. Burak iyi kontrol altında tutuluyordu. Ve Trabzonspor'un atak girişimleri etkili değildi. Ancak karşı alandaki genişliği kullanacak bir sprinter oyuncu yoktu.
TRABZONSPOR İÇİN KAZANÇ
Bana göre bu bölümde Ertuğrul Sağlam'ın Tagoe-Turgay değişikliğine gitmesi gerekirdi. 70'inci dakikaya kadar oyunu istediği gibi götüren ve pozisyon vermeyen Bursaspor, Serdar Aziz'in hatasıyla rakibe penaltı kazandırdı ve skora denge geldi. Ondan sonra karşılıklı gayretler maçın sonucunu değiştirmedi.
Şampiyonlar Ligi yorgunu Trabzonspor'un iyi oynayan rakibi karşısında hücumda çok yetersiz kaldığı ve skor dezavantajına düştüğü maçtan bir puanla ayrılması önemli bir kazançtı.
Hakem Süleyman Abay, yüksek konsantrasyonuyla mükemmele yakın bir yönetim gösterdi.
Tek tartışılacak pozisyonu, penaltıda Carson'a sarı-kırmızı kart tercihini sarı karttan yana kullanması oldu...