Milli Takımımız, Almanya'nın Belçikayı, bizim de Azerbaycan'ı yenmemizle zor da olsa grubu ikinci bitirdi. İlk 45 dakika sürekli oyuna hükmettik. Maç bizim için çok önemli olduğundan kazanma arzusu tüm futbolcularda hissediliyordu. Bir de buna ilaveten Almanya'nın arka arkaya iki erken golünün morali geldi.
Azerbaycan 10 kişi ile gömülü alan savunması uyguluyor, kazandığı topları da 2-3 pas dahi yapamadan kaybediyor. Hatta çıkışlarda çok yanlış paslarla bize elverişle ofansif ortam hazırlıyordu. Ayrıca savunma kurgusunda da hiç sertliğe başvurmuyorlardı. Bütün bu saha içi avantajlarına rağmen ilk devre pozisyon dahi bulamadık. Zaten kapalı savunmalara karşı hücum organizasyonlarımızda ciddi rahatsızlıklarımız var. Plan-programımız hiç yok. Bu yüzden en çok ihtiyaç duyduğumuz, sırtı dönük oynamayı bilen nokta santrafor tipi. Ne Burak ne Kazım'ın yapıları buna uygun olmadığından kısır bir döngü oluşturduk.
MEHMET TOPAL FAKTÖRÜ...
İkinci yarı da biraz daha tempo yükseldi. Ama yine pozisyon çıkmıyordu. Azerbaycan'ın ilk defa 18'imize uzanan tesirsiz bir uzun topunda defans blokları öne çıktı. Oyuna yeni giren Selçuk da bu tip durumların önemli hücum gücü Burak'ı kaçırınca golü bulduk. Ama ikinciyi de atamadık. Buna da şükür. Azerbaycan'ın kontratak girişimleri çok üst düzey yetersizdi. Buna rağmen riskli oyunda yarım tehlike yaşamamızın bir önemli nedeni de ülkemizdeki en iyi kontratak karşılayıcısı olan Mehmet Topal'ın varlığıydı.
PLAY-OFF'A CİDDİ HAZIRLANMALIYIZ
Guus Hiddink'e bir sorum olacak. Almanya'ya karşı orta sahayı çıkartıp forvet alıyorsun. Azerbaycan'a karşı golü bulamamışken forvet çıkartıp orta saha alıyorsun. Bence dünkü değişiklik yerindeydi. Almanya maçındaki değişiklik harakiriydi. Forvetleri fazlalaştırarak günümüz futbolunda ofansif etkinlik fazlalaşacak diye bir kural yok.
Eylül'den beri oynadığımız dört milli maçta ortaya koyduğumuz performans sonrası genel karnemiz çok zayıf. Tüm bu faktörleri göz önüne alarak play-off karşılaşmalarına çok ciddi hazırlanmamız lazım. Maçın başarılı Danimarkalı hakemi Rasmussen'in iş ciddiyetini ve görülmemiş müthiş kondisyonunu taktir etmemem mümkün değil.