Gaziantepspor, Beşiktaş'la oynuyor, iki takımda da önemli isimler var. Hava güzel, zemin mükemmel. Ancak ilk 45 dakikaya baktığımızda oynanana 'futbol' demek mümkün değil. Tempo düşük, karşılıklı organize atak hiç yok. Sürekli basit top kayıpları gündemde. Başta Simao ve Cenk olmak üzere iki takımda önemli isimler fiziki yetersizlikten olumlu icraatlarda bulunamıyor.
Yeni göreve gelen Abdullah Ercan, Gaziantep'teki büyük düşüşü bildiğinden takım savunmasını ön plana alıp hücum için de ani atakları düşünmüş. Kısa bir bölüm Holosko da Ekrem'e yardıma gelmediğinden sol kulvara işlerlik kazandırdılar ancak pozisyona dönüşecek bir girişim olmadı. Beşiktaş ataklarında ileride Holosko'yla Mustafa'nın aralarında bağlantı olmadığından ve bireysel becerilere başvurulduğundan hiç etkinlik sağlayamadılar. Simao'nun ise yürüyecek hali dahi yoktu. Böyle bir 45 dakikada aklımızda kalan tek şey Souza'nn şutunu Rüştü'nün başarılı kurtarışıydı. İkinci yarıda oyun biraz hareketlendi. Kolektif bir yapı yoktu ama karşılıklı atak girişimleri vardı. Necip'in kırmızı kart görmesinden sonra Gaziantep, oyunu karşı alana yıktı ama futbolcularda genel formsuzluk ve moral bozukluğu gol yollarında sıkıntı yaratıyordu.

KIRMIZI KARTLAR DOĞRUYDU
Beşiktaş bir kişi daha eksildi ama Gaziantep 90 dakika sonunda golü bulamadı. Bunda en büyük etkenlerden biri deneyimli kaleci Rüştü'nün büyük başarısıydı. Bazı oyunculara gerçekten hayret etmemek mümkün değil. Simao'nun kalitesi belli. Herhalde buraya tatil yapmaya gelmiş! Cenk geçen sene fişek gibiydi, bu sene ayakta duracak hali yok. Dördü Avrupa elemesi, beşi de ligde oynadığı 9 maçta yaptığı hiçbir şey yok. Bence yöneticilerin bu futbolculara hesap sorması lazım. Hakem Halis Özkahya'nın genel faul yorumları çok doğruydu. Sarı kart uygulaması ise gösterdikleri ve göstermedikleriyle çok yanlıştı. Ancak iki kırmızı kart doğruydu.