Lille günümüz futbolunun istediği ilkeleri sahaya yansıtan ve ofansif gücü yüksek bir takım. Kendi evinde CSKA Moskova karşısında 2 puan kaybetmeleri, buna karşın Trabzonspor'un Inter deplasmanından üç puan çıkarmasını göz önüne alırsak Lille'in dün geceki maça üst düzey motive olması beklenen bir gerçekti. Nitekim Avni Aker'deki müthiş başlangıç atmosferine rağmen Lille ilk dakikadan itibaren oyuna yüksek kazanma arzusu içinde tempolu ve atak başladı. Trabzonspor kazandığı topları, yardımlaşmalı pres karşısında kullanamayor ve yoğun baskı altında kalıyordu. Mecburen alan daraltan savunma kurgusuyla oyunu tutmaya çalışıyordu. Tehlikeli ataklarla karşılaşmalarına rağmen rakibe net pozisyon verilmeyişi ve skoru dengede tutmak, ilerleyen bölümler için moral ve direnç açısından çok önemliydi.
POZİSYONA GİREMEDİLER
Ancak 30. dakikada uzun bir kontra pasta Cech'in dokunamadığı topla buluşan Sow, sıfıra yakın yerden golü atınca işler çıkmaza girdi. İkinci yarıda Lille taktik değişikliği yaparak oyunu karşı alana yıkmak yerine sahasında kabul etmeye başladı. Trabzonspor da bu sayede karşı alana sık sık gitme şansı buldu. Ama dün geceki kadronun yapısı itibariyle organize bir hücum girişiminde bulunulamıyordu. Lille de kontrataklarla tehlikeli oluyordu. Burada yapılacak iş ikinci golü yemeyip beraberlik şansını son ana kadar kollamaktı. Nitekim penaltıyla bu gol geldi ve 90 dakika beraberlikle sonuçlandı. Takım ruhuyla mücadele eden ancak tek pozisyona giremeyen ve penaltı pozisyonu da dahil Trabzonspor'un aldığı tek puan altın değerindedir.
Neden Trabzonspor evinde pozisyon bulamadı? Öncelikle şunu kabul etmek lazım; bu grupta üç takım da Trabzonspor'dan daha güçlü. Bunlara ilaveten Burak ve Vittek gibi iki forvet de olmayınca işlerin zor olacağı kaçınılmaz. Ama Trabzonspor eldeki imkanlarla büyük bir mücadele ile yoluna devam ediyor. CSKA Moskova'yı Avni Aker'de yenebilirse yüzde 90 ikinci tura çıkar.