SAKATLARIN çokluğuna ilaveten Bienvenu'nun ilk 11'de çıkmasıyla yabancı kontenjanı tamamlandığından, Aykut Kocaman'ın maç eksiği olan ve birbirlerinin özelliklerini tanımayan takım tertibinin oyuna hükmedebilmesi ve ofansif etkinlik sağlaması mümkün değildi. Bu kadroyla Fenerbahçe'yi çok sıkıntılı bir 90 dakika bekliyordu. Ancak güzel bir atak sonrası çok erken yakalanan skor avantajı büyük moral oldu. Golden kısa bir süre sonra kendine gelen Kayserispor, 90 dakikanın bitimine kadar Fenerbahçe'nin üzerine gitti. İlk yarı rakibin yoğun baskısı ve pas trafiğine rağmen Fenerbahçe iyi direndi. Orta alandaki 4 ismin de koşması ve defansla bütünleşen kurgusu Kayseri'ye üretkenlik şansı vermedi.
İkinci yarının ilk 15 dakikası müthiş bir Kayseri baskısı vardı. Fenerbahçe hiç top yapamıyor ama takım ruhuyla mücadele ediyor, dalga dalga gelen ataklara karşı koyuyordu. Alex'in fazla maç trafiğinden tamamen yorulup pasifize olmasına rağmen Aykut Kocaman bir türlü değişikliğe gitmiyordu. Son 10 dakikaya girilirken Sezer'le Alex'i değiştirdi. Dirençli Sezer'in girmesiyle takım savunması rahatladı ve Fenerbahçe 3 puanın sahibi oldu.
Bu kadro yapısıyla zorlu deplasmanda galip gelmek bence küçümsenmemesi gereken bir başarıydı. Çünkü bu kadronun bundan daha iyisini yapması da mümkün değildi. Yobo mükemmel oynadı.
PENALTILARI ATLADI
Kayserispor 80 dakika oyuna hükmetti ama bir gol dahi bulamadı. Çünkü bal yapmayan arı gibiydi. Amrabat'ın driplinglerine ortak olacak bir forvet oyuncuları yoktu. Ömer Şişmanoğlu kuvvetli ve güçlü bir genç ama futbolu bilmiyor, oyunun içine giremiyor. Sonradan giren Gökhan Ünal da alışılmış fiziki yetersizliğiyle hiçbir katkı veremedi. İlk 2 maçı yenik bitirip Gaziantep deplasmanında moral kazanan Kayserispor bu maçta umduğunu bulamadı. 4 maçta 9 puan kayıp Kayserispor için biraz düşündürücü.
Hakem Kuddusi Müftüoğlu Fenerbahçe aleyhine bir dakika içinde 2 penaltıyı vermedi. Hele Bilica'nın yaptığı ikincisi çok çok büyük bir hakem hatasıydı