Öncelikle tüm ulusumuzun Ramazan Bayramı'nı en içten dileklerimle kutluyorum. Şu anda doğal olarak futbolumuzda gündem F.Bahçe'nin durumu. F.Bahçe taraftarlarının büyük üzüntü içinde oldukları konusunda kimsenin şüphesi yok. Onların duygularını çok iyi anlıyorum. Ama bir deyim vardır. 'Başa gelen çekilir' diye. Sağduyulu olup zaman içinde bu üzüntüleri en aza indirmek gerekiyor.
3 Temmuz'da şike soruşturmasının başladığını öğrendiğim anda şu yorumu yaptım: "Durum çok ciddi ki böylesine geniş kapsamlı bir soruşturma başladı." İlerleyen günlerde gelişmeleri yakından takip ettim. Katıldığım TV programlarında ve gazetemdeki köşemde hep aynı görüşümü vurguladım. Federasyon ligleri ertelemeli, delilleri bir an önce savcılıktan almalı. Ondan sonra da en kısa sürede bu konuda bir karar vermeli. Aksi taktirde faturayı UEFA keser. Çünkü bu gününe kadarki bilgime ve deneyimime göre UEFA'nın bu tip olaya bakış açışı net. Şike hakkındaki temel ilkeleri en ufak bir şüphe dahi varsa mutlaka disiplin cezasını uygulayacak. Bu kadar geniş kapsamlı soruşturma varken, UEFA'nın çok önem verdiği en özel ligine F.Bahçe'yi alması bana göre mümkün değildi. Bunu Türkiye Futbol Federasyonu da, futbolun içindeki birimlerin büyük çoğunluğu da tahmin ediyordu. Ama 25 milyon taraftarı olan büyük kulübe hele hele bizim ülkemiz şartlarında küme düşürmek çok zordur. Juventus gibi Avrupa ve kıtalararası şampiyon bir kulüp İtalya'da küme düşürüldü. Ancak Juventus'un toplam taraftarı 200 bini bile bulmaz.
TFF NE YAPSAYDI?
Liglerin erteleme kararından sonra geçen süreçte Türkiye Futbol Federasyonu çok zor kararı veremedi. Sonuçta da faturayı kesmek UEFA'ya kaldı. Birçok söylentiler çıktı. 'UEFA'ya şikayet edildi' diye.. Ama unutulmamalı ki UEFA bütün Avrupa'daki kendisini de ilgilendiren kritik gelişmeleri çok yakından titizlikle takip eder. Şimdi mantığımla en bağdaşmayan konu şu; Türkiye Futbol Federasyonu, F.Bahçe'yi mağdur etmemek, işi zamana bırakmak için elinden geleni yaptı. UEFA'dan gelen talimatla mecbur kalarak F.Bahçe'yi Şampiyonlar Ligi'nden men etti. F.Bahçe yönetimi tarafından da ağır eleştirilere maruz kaldı. Türkiye Futbol Federasyonu ne yapacaktı? UEFA'yı dinlemeyip Türk futboluna gelecek çok ağır bir yaptırıma zemin mi hazırlayacaktı?
Türkiye Futbol Federasyonu'nun başında çok iyi bir F.Bahçeli var. UEFA Asbaşkanı da yine geçmiş zamanda F.Bahçe yönetiminde görev almış, çok iyi bir F.Bahçelidir. Hem Erzik hem Aydınlar F.Bahçe'ye en ufak zarar vermek isteyebilirler mi? F.Bahçe yönetimi Türkiye Futbol Fedarasyonu'na bizi düşürün isteğinde bulundu. Genel Kurul kararı alınmadan yazılı bir talep olmadan böyle bir şey olabilir mi? F.Bahçe yönetimi şike depreminin başlamasıyla birlikte girdikleri zihinsel sıkıntıyla 3 Temmuz'dan bu gününe kadar ki kriz dönemini son derece kötü yönetti. Bundan sonra bana göre onları çok daha zor günler bekliyor.
MİLLİ TAKIM KONUŞULMALI
Bunlar çok önemli meseleler ancak unutulmamalı ki A Milli Takımı önümüzde günlerde çok önemli 2 sınav bekliyor. Kazakistan ve Avusturya maçları. 2012 Avrupa Şampiyonası için bu iki kritik sınavdan başarıyla çıkmamız için tüm enerjimizi ve konsantrasyonumuzu buna vermeliyiz. A Mili Takım'da bulunan futbolcular da bunun bilincinde olmalı. Aksi takdirde çok sıkıntıya düşer, hüsrana uğrarız.
