Uzun senelerdir dikkatle izliyorum; büyük takımların transfer politikalarında hiç bir planlama yok.Ne teknik direktörler ne futbolcular, kadro yapısı ele alınıp analiz edilerek transfer edilmiyorlar. Büyük paralar, büyük çoğunlukla boşa harcanıyor. Sezon öncesi yerinde tranferler yapılmadığından doğal olarak işler iyi gitmiyor. Bu defa da ara transfer hamleleri başlıyor. Anadolu takımlarında ön plana çıkan bazı futbolculara göz dikiliyor. Onların da zihinleri karışıyor, bu yüzden hem performansları düşüyor hem de kulüpleriyle araları açılıyor. Üstelik de iyice ölçüp biçilmediğinden genelde bu ara tranferlerden fayda da gelmiyor.

TEKLİFLER BİTİRİYOR
En son canlı örnek Tabata.Gaziantep'te keyifle izlediğim Tabata'yı Beşiktaş'ta tanıyamıyorum. Ayrıca ödenen para da spekülasyona yol açtı. Ligin ilk yarısı boyunca Sercan gündeme geldi. Onun da kafası karıştı. Çünkü her futbolcunun birinci hedefi 3 Büyükler'den birine gitmek ve İstanbul'da yaşamak. Zihni karışan Sercan da düşüşe geçti. Gündemdeki son isim Ali Turan. Galatasaray'ın Ali Turan'ı gereksiz transfer etmek isteği, hem Kayserispor'a hem bu futbolcuya zarar verdi.
Galatasaray'da stoper bolluğu var. Emre Aşık gibi uzun süre yedek de kalsa en kritik maçta görev alıp başarılı olan bir profesyonel var. H.Balta Milli Takım'da stoper oynadı. Mehmet Topal da stoperde başarılı oluyor. Euro 2008'de yarı finalde sakatlar yüzünden Fatih Terim Topal'ı bu görev yerinde oynattı. Galatasaray'da Rijkaard'ın ayağa çabuk paslarla topa fazla sahip olma ilkesini yerine getirecek top kullanabilen bir stopere ihtiyacı var. Popescu örneği. Ali bu tip bir oyuncu değil ki.
Bir diğer üstünde durulması gereken konu da Anadolu takımlarında forma giyen genç yeteneklerin İstanbul yaşantısında fiziki güçlerinin yüzde 50 kayba uğraması. Ara transferde son iki seneye baktığımızda bence tek isabetli seçim var o da Fabian Ernst. Transfer edilip daha İstanbul'a gelmeden bir yazı yazdım. (Ernst'in kapasitesi sınırlı ama takım ruhuyla oynayan devamlılığı olan çok faydalı bir görev adamı). Hakikaten de Ernst düşündüğüm gibi geldiği günden beri takımına büyük fayda sağlıyor. Hiç sakatlanmadan, devamlılık göstererek.
Fenerbahçe yönetiminde tam bir yabancı hayranlığı var. Eğer büyük paralarla kariyerli bir isim alınırsa beklenenin çok altında bir perfomans gösterse de kendisine sınırsız bir kredi veriliyor. Kezman hiç faydalı olmadı. Geçen seneden beri Chelsea'de çok başarılı olan ve Premier Lig'de gol kralı olan Anelka'dan randıman alınamadı. Bu sene Brezilya Milli Takımı'ndan gelen Santos'un daha bir tane iyi maçı yok. Özel yaşantısında dikkat etmediğinden fizik gücü iyice düşen ama iyi bir santrafor olan Güiza, sürekli soru işaretleri yaratıyor. Dünya çapında bir sol bek olan Carlos, parasını aldı, hayatını yaşadı. Böyle önemli bir oyuncunun akılda kalan tek maçı yok. Üstelik devre arası gitti. Kendisine törenler düzenlendi. Şimdi yönetimi ve Daum'u topa tutuyor.
Buna karşılık formasını son damlasına kadar ıslatan takım ruhuyla oynayan oyuncular gerekli ilgi gösterilmiyor. Servet ve Rüştü'den sonra Tuncay gibi takımı ateşleyen oyuncular takımdan ayrıldılar. Her maç koşan hücuma ve takım savunmasına büyük katkılar veren kendisine iyi baktığından hiç sakatlanmayan Mehmet Aurelio 1.5 milyon dolar için elden kaçırıldı. Mehmet Aurelio, Fatih Terim'in de saygı duyduğu ve devşirme olarak Milli Takım'a aldığı tek futbolcuydu. Üstelik de ilk 11'de hiç düşünmeden forma verdiği isimdi. Mehmet Aurelio Real Betis'e gider gitmez bir sakatlık problemi yaşadı. La Liga'ya yeni gelmiş hiçbir futbolcu bu durumda kendisini riske etmezdi.

SEMİH OLAYI ÇÖZÜLMELİ
Ama Mehmet Aurelio Milli Takım kampına geldi tedavi oldu ve görev aldı. Semih hasta bir Fenerbahçeli... Sürekli haksızlığa uğramasına rağmen senelerdir takımına en kritik dönemde sayısız katkı yaptı. Tahammül gücü kalmayınca iyice morali bozuldu. Başkan Aziz Yıldırım Semih'le bire bir konuşarak ona moral takviyesi yapsa ve de (nasıl olsa kabul edecek) sözleşmesini anlaşarak uzatsa ne kaybederdi? Fenerbahçe'yi federasyon haklı bulabilir. Semih'e de ceza verilebilir ama iş tatlıya bağlanmazsa bana göre Fenerbahçe kaybeder. Zaten Semih'den daha iyi transfer edilecek yerli santrfor yok. Alex'li düzende de tek santrafor oynanıyor. Bir yabancı santrfor alınırsa hem büyük paralar ödenecek, hem de takımda sorunlar çıkacak yeni yabancı santrfor Güiza arasında.