Mevsimin ilk kupasını kazanan Fenerbahçe, son sezonu çifte kupayla kapatan Beşiktaş önünde ilk yarıda ikisi Alex, biri Santos, biri de duran toptan Kazım ile 4 net pozisyondan faydalanamadı. Ama bu pozisyonlar rakip takımın hatalarından kaynaklanan anlık fırsatlardı. Bunun dışında ilk 45 dakikada F.Bahçe'nin hücum organizasyonu ve takım savunması olumlu değildi.
Geçen sezona göre Kazım fizik olarak daha güçlü ancak her zamanki gibi dağınıktı. Cristian belirli bir metrekarede basit oynamaya çalışıyor, işin içine girmiyordu. Emre de, Ernst ve Fink gibi iyi yer seçen iki ön libero karşısında hırslı olmasına rağmen ileriye beklenen katkıları veremiyordu.
Beşiktaş'ın en zayıf tarafı sağ kulvardı. Erhan'ın defansif yanı yeterli değildi. Önünde de Yusuf vardı. Santos bir pozisyon dışında pek görünmese de F.Bahçe'nin hücum girişimlerinin odak noktası başarılı bir performans çizen Vederson sayesinde bu kulvardı. Bütün bunların yanında Fenerbahçe de, üç tane ciddi kale önü tehlikesi yaşadı.
İkinci devrede Sivok'un gereksiz yere sebebiyet verdiği penaltıya kadar uzun sürede iki taraf da pozisyon bulamadı. Mustafa Denizli Erhan'ın önüne Tello'yu çekince Vederson'un ilk yarıdaki bindirmeleri ortadan kalktı. Bunun yanında Beşiktaş'ın kişisel hataları gündeme gelmeyince F.Bahçe hiç pozisyon bulamadı.
BEŞİKTAŞ 2.YARI ETKİSİZDİ
Ama ikinci devrenin tamamında F.Bahçe rakibine hiç pozisyon vermedi. Çünkü Yusuf çıkıp, Tello da sağ çizgiye geçince forvete servis yapacak oyuncu kalmadı. Hazır olmayan Nihat da bir varlık gösteremeyip kişisel verim sağlamayınca hücum gücü iyice kısıtlandı.
Zaten penaltı golünden sonra da Beşiktaş'ın oyunu çevirecek hiçbir görüntüsü yoktu. Çünkü yurt dışında yaptığı iki ciddi hazırlık maçı ve henüz sezon öncesi olduğundan takım olarak fizik açıdan iyice düşmüşlerdi.
Ben Fenerbahçe'nin en çok başta Bilica olmak üzere defans bloğunu beğendim. Diğer gözlemlediğim artı da sarı- lacivertli futbolcuların iyi çalıştıklarını gösteren fizik kondisyondu. Güiza'nın da geçen seneye göre güçlü olması göze çarptı.