Dünyada en kolay, en ucuz ölünen ülke rekorunu bırakma niyetimiz yok.. Yani, Patagonya dahil, hangi ülkede, ortada, tayfun, kasırga, hortum falan değil, rüzgar bile yokken bir park ağacı devrilir ve orada oturup çay sohbeti yapmaktan başka suçu olmayan iki mahalleli kadın ölür, ikisi ağır yaralanır?.
Park, hem de sosyal mekan.. Yani Beykoz Belediyesi'nin malı..
Yahu buranın bahçıvanı, uzmanı yok mu?. Bu devrilirse adam öldürecek 60 yaşındaki ağaç kontrol edilmez mi?.
Ağacın devrildiği çay bahçesinin kiracıları "Bu ağaç tehlike yaratıyor, kesilmeli" diye parkın sahibi Beykoz Belediyesi'ne başvurmuşlarmış meğer.
Beykoz, başından savmış "Ağaçlara Anakent Bahçeler Müdürlüğü bakıyor" diye.. Orada kalmış mesele.. Ama masalar da, "Tehlikeli" ağacın altında kalmış nasılsa.. Törkiş sistem bu..
İnsanlar öleki, gelip bakalar.. Hiç sorumlu bulmayıp gideler.. Dosya kapana..
Bu iş Paris'te olsa, tüm gazetelerde manşet, tüm TV'lerde gün boyu ilk haberdi.
Ne Anakent kalmıştı, ne ilçe Belediyesi..
Kaç kişi istifa etmiş, kaç kişi içeri tıkılmıştı, şu ana dek..
Bizde..
Bakalım yarın hangimiz öleceğiz, bedavasından?.
Kader!..
Ucuz ölümler ülkesinde yaşamak, bizim kaderimiz!..