"Galatasaray Kulübü'nün
Florya Metin Oktay Tesisleri'nde giriş kapısına sıkışarak yaşamını yitiren foto muhabiri arkadaşımız Erkan Koyuncu'nun (37) soruşturması jet hızıyla tamamlandı. Hazırlanan iddianamede güvenlik görevlisi Fatih D. (32) için 'taksirle ölüme neden olma' suçundan 6 yıla kadar hapis cezası istendi. Galatasaray Kulübü'ne ise bir dava açılmadı."
Dün sabah gazetemde bu satırları okuyunca hiç şaşırmadım.. Bu ülkede hangi pisi pisine ölen, öldüğü ile kalmadı ki?.
Bu ülkede her ihmal cinayetinde, en aşağıdaki, en güçsüz ve belki de en suçsuz olanı yargılayıp işi kapatmadık mı?.
O beş tonluk cinayet aletini oraya koyanın, yıllardır denetlemeyen "Bu korkunç kapının burda ne işi var" demeyenlerin hiç ama hiç suçu yok, kabahat bir güvenlik görevlisinde..
Sayın Jet Savcımın, Hukuk ilmini hangi okulda okuduğunu çok merak ediyorum..
Diyelim Erkan'ın ölüm sebebi, o güvenlik görevlisinin bir anlık dalgınlığı, paniği.. "Dur" düğmesi yerine "Çalıştır" düğmesine basması..
Yahu bir insan canı, bir ihmale, bir dalgınlığa teslim edilir mi?. Hangimiz günde kaç kez dalıp, yanlış yapmıyoruz?.
O kapının olduğu Florya'da Belediye, itfaiye gibi kurumlar ne işe yarar?. Herkese açık alanlar için ruhsat verenler kimler?.
En az 20 suçlu sayıveririm bir saatte..
Bu ölüm Amerika'da olsa, o kulübün başkanı daha o gün tutuklanmış, kim bilir kaç milyon dolar kefaletle serbest bırakılmıştı..
İnsan canı bu.. İnsan canı.. Geri dönüşü yok.. Yerine de koyamazsınız.. Gitti mi gider..
Güvenlik görevlisi ihmali.. Asliye Ceza'da altı yıla kadar hapisle, bir zavallı en günahsız yargılanacak ve de kamunun Adalet duyusu ve vicdanı da tatmin olacak öyle mi, kamu avukatı dostum?.