"Sevgili Hıncal, Bizans İmparatorluğu'nun ve hatta dünya tarihinin bu en renkli ve en farklı imparatoriçesini tanımanın bir ayrıcalık ve aynı zamanda bir keyif olduğunu ifade etmek isterim. Başlıkta belirttiğim gibi üç koca ve üç hafta sürecek. Belki okuyucular daha önce evlenip evlenmediğini merak edeceklerdir. Zoe 23 yaşında iken Alman İmparatoru III.Otto izdivaç teklif eder. Kabul edilir. Zoe evlenmek üzere yola çıkar. Bindiği gemi Bari'ye (o zaman İtalya'nın o bölümü Alman toprağıdır) geldiğinde Otto'nun ölüm haberi gelince geri döner. Ondan sonra 50 yaşını beklemesi gerekecektir" diye bir not koymuş, tarih, özellikle de Bizans Tarihi uzmanı dostum Radi Dikici, yazısına eklediği notta..
Keyifli okumalar..
***
İmparator VIII. Konstantin 1025 yılında Bizans tahtına geçtiğinde 65 yaşındadır. Mutlu evliliğinden doğan üç de kızı vardır. İkisi rahibe olmuştur ama ortanca kızı Zoe dünya güzelidir. Onu gören tarihçi Psellos, Khrongrafia'sında,
"İkinci kız Zoe... her bakımdan şahane, çok güzel bir kadındı ve etrafında saygı uyandırırdı," diye yazmaktadır.
İmparator üç yıl sonra ölüm döşeğindedir. O dönemde kadınların imparatorluğu yönetmesi söz konusu değildir. Zoe'yi biriyle evlendirip imparator yapmak mecburiyeti vardır. Hep birlikte asil ve seçkin aileler arasından bir koca ararlar. Zoe içlerinden Romanus Argryus'u beğenir. Ancak adam evlidir. İmparatorun pratik zekası sorunu hemen çözer. Ya karısını boşayıp imparator olacak veya karı koca kafaları kazınıp manastıra kapatılacaklardır.
Adam imparatorluğu seçer böylece Zoe'ye koca bulunmuş olur. Romanus asil bir aileye mensuptur ve yaşı 60 olduğu için, o güne kadar evlenmemiş olan 50 yaşındaki Zoe için uygun bir seçimdir. 10 Kasım 1028 Pazar günü evlenirler, iki gün sonra imparator ölünce III. Romanus Argyrus Bizans'ın yeni imparatoru olur.
Zoe'nin evlenmeden önce koştuğu bir şart vardır, o da yeni imparator kendi oyununu oynarken Zoe'nin harcamalarına karışmayacaktır.
Olağanüstü müsrif bir kadındır, kocası da ondan aşağı değildir, birlikte hazinenin dibine darı ekmek için yarışırlar. Ancak imparator kısa bir süre sonra Zoe'den sıkılır, yeni bir metres edinir ve karısının harcamalarını da kısıtlar. Çok geçmez birbirlerinden ölesiye nefret ederler.
O sırada sahneye devletin üst kademesinde görev yapan Orfanotrofus çıkar. En küçük erkek kardeşi Mikail'i imparatoriçeyle tanıştırır. Mikail 23 yaşında uzun boylu, yeşil gözlü olağanüstü yakışıklı bir delikanlıdır. Zoe onu görür görmez aşık olur. Hemen dairesine davet eder. Bir süre sonra Mikail'in imparatoriçeyi ziyaret o kadar sıklaşır ki, saklanamaz hale gelir. Bunun üzerine imparatoriçe kurnazca davranır, onu imparatorun hizmetkarları arasına katar. Çünkü ayaklarından rahatsız olan imparator zorlukla yürümektedir. Mikail ise her gün onun ayaklarını ovarak rahatlatmaktadır. Klasik laftır, kader ağlarını örer, hastalığı hızla ilerleyen imparator, 11 Nisan 1034'te ölür.
Bir taraftan imparator gömülürken, diğer yandan devrin patriği alelacele saraya çağrılır. Patrik taht salonuna girdiğinde, İmparatoriçe Zoe ile Mikail'in, imparator ve imparatoriçe kıyafetleri ve başlarında taçla tahtta oturduklarını görür. Başta itiraz etse de kiliseye yapılan büyük bir bağış karşılığında evlilik törenlerini icra eder ve böylece daha dün imparatorun ayağını ovmakla görevli bir uşak, resmen Bizans imparatoru olur. IV. Mikail olarak tahta çıktığında 24, Zoe ise 56 yaşındadır. İlişkileri birkaç ay daha aynı şekilde devam eder ve sonunda yaşlı kadının genç imparator kocasına düşkünlüğü aşırı ölçüye varır. Bu da Mikail'i sıkmaya başlar. Yıl sonuna doğru, Zoe'yu dairesine hapseder ve hatta ziyaretçi kabul etmesine bile müsaade etmez.
O derece sıkı bir gözetim altına alınır ki, durum Romanus zamanından da kötüdür. Ayrıca imparatorun sağlık sorunu, yani giderek artan sara nöbetleri nedeniyle karısının seks ihtiyacını gidermekte zorlanması da diğer bir etkendir. Bir husus daha vardır; önceki imparatorun arkasından Zoe ile yaptıkları onu müthiş rahatsız eder ve Tanrı'nın kendisini affetmesi için günün en az iki saatini kilisede duayla geçirir.
Mikail gençtir, eğitimi yetersizdir ama şaşırtıcı bir şekilde, son derece etkili bir yönetim anlayışı sergilemeye başlar.
(Haftaya devam..)