Abuzittincim,
Ortalık gene toz duman kardeşim.. Öyle işler oluyor ki, valla insanın aklı almıyor. Hıncal Uluç'un Perşembe günü yazdığı gibi.. "Gün, soğukkanlı olma günü.. Bu ülkede İçişleri Bakanı'nın haberi olmadığı bir polisiye olay cereyan ediyorsa, olup biteni şu anda, birkaç kişi dışında kimse bilmiyor" demektir.
Şef haklı.. Bana öyle geliyor ki bilen bi kaç kişi içinde NSA (Amerikan Ulusal Güvenlik Ajansı) da var kardeşim.. Dünyanın en büyük, en teknik, elektronik dinleme teşkilatı.. Üstelik bankalararası para transferlerini de izleyebiliyorlar.. Bütün bunları uzaydan yapıyorlar. Havada bi sıkıntı var Abuzittincim.. Neyse, soruşturma sürüyor.. Bekleyelim.
Bu karambolde iyi şeyler de olmuyor değil.. Hakkını vermek lazım. Mesela memnuniyetle gördüm ki, en azından TV'deki görüntüler öyleydi, sanıklar artık, sanki kokain kaçakçılarıymış gibi, polislerin arasında, kollarına girilmiş, itile kakıla, kafalarına bastırılarak otomobillere bindirilmiyor. Sivil polislerin, konuklarına sanki yol gösteriyormuş gibi bi halleri var.. Bayağı bi aşama değil mi bu Abuzittincim?
Sonra, geçtiğimiz operasyonlardaki gibi sabahın saat dördünde evler basılmıyor. Bunu, beş buçuğa almışlar. Daha medeni bi durum. Karşı Basın, hep tenkit etmemeli.. Böyle güzel şeyleri de yazmalılar.
Evet Abuzittincim, sıkıntılı havalarda nelerden söz edeceğimi de pek bilemiyorum.. Daha açıkçası, böyle paldır küldür yapılan büyük operasyonlar beni ürkütüyor.. Bi çeşit, paralel yapılı psikolojik savaş durumu sendromuna giriyorum.. Mesela şimdi biri çıksa savcılığa bi ihbar yapıp "..bu adam Abuzittin'e her hafta mektup yazıp duruyor.. Ben Abuzittin'i tanırım, aynı mahallede otururuz.. Hep Halk Bank'ın önünde dolaşıp durur. Hatta bi defasında da elinde ayakkabı kutularıyla bankaya girdiğini de gördüm.. Bunların bi şeyler çevirdiğinden şüpheleniyorum" dese gürppp kodesi boylayabiliriz kardeşim. Bunun için, ihbarı yapan gerçek kişi mi değil mi, adı soyadı, adresi madresi, bunlar gerekmiyor. Sahte bi imza, bitti! Gel de sendroma girme.
En iyisi böyle sıkıntılı günlerde havadan sudan bahsetmek.. Abuzittincim.. Gerçekten çok sıkıntılı günler..
Fıkrayı bilirsin. Adamın biri günah çıkartmak için papaza gitmiş. "Papaz efendi," demiş, "Geçen gün evde televizyon izlerken baldızım odaya girdi.. Havada da bi sıkıntı bi sıkıntı.. Derken birden bi rüzgar, bi fırtına, bi yağmur.. Bu hengamede ben de ne yaptığımı bilemeden..."
Papaz adamın lafını kesmiş.
"..Anlıyorum anlıyorum.. Çok fena bi şey yapmışsın ama Allahın affından ümit kesilmez.."
Günahkar "Evvelki gün de komşu kadın gelmişti.." diye devam etmiş "Havada bi sıkıntı bi sıkıntı.. derken birden bi rüzgar, bi fırtına, bi yağmur.. Bu hengame sırasında ben de..."
Papaz kalkıp, pencereden dışarı bakmış:
"Evladım" demiş havada bi sıkıntı var.. Fırtına başlamadan sen çık şöyle bi dolaş.."
Hava bayağı sıkıntılı Abuzitincim. Papaz efendinin dediği gibi ben de çıkıp şöyle bi dolaşsam iyi olacak.
Münasip yerlerinden öperim.. Kardeşin Güneş..
tecelligünes@yahoo.com.tr