Yani çok sevdiğim Jodie Foster ve çok iyi oyuncu Matt Damon'un adlarına kanıp çok şey umduğum için mi hayal kırıklığına uğradım, bilemem.. Bilim kurgu filmi, Elysium beni fena halde şaşırttı..
Bir defa "Kurgu" tarafı palavra.. Daha evvel izlediğimiz pek çok filmi hatırlatan, hatta "Esinlenme"yi de geçmiş apartma bir konu..
Daha palavrası..
Dünya üretim olanakları bitip yaşanmaz hale gelince, zenginler kendilerine bir yapay ay yapmışlar, orda yaşıyorlar. Fakirler yer yüzünde birbirlerini yiyorlar, bir gün o aya kapağı atma umuduyla..
Şimdi bu minnacık ayda yaşayan, zengin sınıfla, aşağıdaki "Sürü"yü ayıran tek şey, bilgisayardaki kayıt, iyi mi?. Bu bilgisayara girip kaydı değiştirdiniz mi, herkes eşitleniyor..
Matt Damon, Elysium adlı yapay cennetin zalim savunma bakanı Jodie Foster'e karşı bu savaşı veriyor işte.. Bilgisayara girip değiştirdi mi, devrim!.
O müthiş uygarlık buna önlem alamamış, iyi mi?.
Hadi inanın bakalım?.
Kurgu palavra.. Peki aksiyon.. Valla esnemekten açılıp kapanan çenemdeki aksiyon, filmden fazlaydı..