Abuzittincim,
Şu güzelim memlekette kavgasız gürültüsüz yaşamayı beceremedik gitti kardeşim.. 76 yıllık ömrümde, geriye dönüp bi bakıyorum huzur içinde, üst üste geçirdiğim iki, üç yıl ya var ya yok.. Allah bize, dağları, ovaları, denizleri ormanlarıyla ne güzel bi ülke bağışlamış.. Biz içindekiler, bu güzelliklerinden keyif alıp, mutlu bi hayat süreceğimize, birbirimizin gözünü oymakla meşgulüz.
Bi tarafta dimdik duranlar, öte tarafta duran adamlar.. Taşlar, sopalar, bombalar.. İnsan beziyor bilader. Her sabah, acaba bugün neler olacak diye uyanmak, ruhumu karartıyor.. Valla inan, sana şu mektubu bile zorla yazıyorum.
Neden bi İsviçreli gibi, bi Finli gibi, Kanada, Norveç, Lüksemburg, Alman hatta hatta ekonomisi sallanıyor denen İspanyol, İtalyan gibi daha bi huzur içinde yaşamayalım Abuzittincim. Yunanlı bile bize göre daha huzurlu.. Hiç değilse düşündüklerini rahatlıkla söyleyip yazabiliyorlar, biz de o da yok!
Beni en çok kızdıranlardan biri de koca koca adamların televizyonlara çıkıp, gözümüzün içine baka baka bazı gerçekleri saptırmaya çalışmaları..
Dün yine biri "IMF'ye borcumuzu ödedik" diye böbürleniyordu. Karşısındaki spiker de " .. Çok güzel ama neden IMF dışına olan borcumuz 400 milyar dolarlara çıktı?" diye sormuyor, soramıyor!
Hani, Asya'nın benzini, doğal gazı sadece Türkiye toprakları üzerinden geçebilirdi.. Biz, Asya ile Avrupa arasında tüm enerji nakil hatlarının en ekonomik ve de güvenli geçiş yoluyduk.. Yılda şu kadar milyar dolar para kazanacaktık. Adamlar, Azerbaycan'ın doğal gazını bizim güneyimizden geçirip Yunanistan üzerinden pazarlamayı kararlaştırdılar.. Salla gitsin..
Neyse, geçenlerde ilk defa , "+ 1 TV "de Uğur Dündar'ı izleyebildim. Özlemişiz. Uğur "haberlere" yeni bi sunuş biçimi getirmiş. Spiker olayı anlatırken o yorumluyor. Esprilerle süslenmiş bi yorum. Ama, acı espriler. Yakında kapatırlar!
Uğur'un son kitabı "Yalandan Kim Ölmüş"ü okudun mu? İlk yıllarında, daha TV siyah beyazken yaşanan traji komik olayları yazmış. Orhan Baykal'la birlikte kaleme almışlar. Güzel anlatım, hoş olaylar. En çok ilgimi çeken kitabın son bölümü. Uğur burada, kendi isteğiyle gittiği TBMM Soruşturma Komisyonu'nda anlattıklarını özetlemiş.
Basının nasıl bi baskı altında olduğuna, okudukça şaşırıyorsun. Mesela, "Uğur Dündar'ın işine son veren patron" zor durumda kalmamak için tümden TV istasyonunu satan iş adamı!
Münasip yerlerinden öperim Abuzittincim.
Kardeşin Güneş.
tecelligunes@yahoo.com.tr