Bu haftaki Pazar Neşemiz Eddi Anter'den.. New Yorklu, daha sokağa adımını atar atmaz boş bir taksi bulmayı başardı. Şoför: "Mükemmel zamanlama, aynı Frank gibisin" dedi.
Adam, "Kim?" diye sordu.
"- Frank Feldman. O her şeyi tam zamanında yapan bir adamdı. Sokağa çıkar çıkmaz hemen taksi bulman gibi şeyleri, Frank Feldman her seferinde başarırdı."
"- Bazen herkesin başının üzerinde şans bulutları dolaşır."
"- Hayır, Frank Feldman'ın durumu öyle değil. O her yönden süper bir adamdı. Katılsaydı teniste Grand Slam'ı kazanırdı. Golf profesyoneliydi. Bir bariton gibi şarkı söyler, bir Broadway sanatçısı gibi dans ederdi. Piyano çalışını duymalıydın. Muhteşem bir adamdı." "- Kulağa gerçekten özel biriymiş gibi geliyor." "Dahası var. Hafızası bilgisayar gibiydi. Herkesin doğum gününü hatırlardı. Şarap hakkında her şeyi, hangi şarapla ne ısmarlayacağını, hangi etin en uygun olacağını bilirdi. Her şeyi tamir edebilirdi. Benim gibi değil. Ben bir sigorta değiştirmeye kalksam, bütün sokağın elektriği gider..."
"- Vay be! Önemli biri yani." "- Frank, her zaman en çabuk gidilecek yolları bilir, tıkanıklıklara takılmaz. Benim gibi değil. Ben her zaman trafikte takılırım. Frank, hayatında bir tek hata yapmamıştır. Kadınlara nasıl davranılması gerektiğini, bir kadına kendisini iyi hissettirmeyi bilir. Kadın haksız bile olsa, bir kere bile cevap vermezdi. Giyimine de her zaman özen gösterirdi. Ayakkabıları hep parlardı. Mükemmel bir insandı. Bir tek hata bile yapmamıştır. Hiç kimse onunla karşılaştırılamaz." "- Muhteşem birine benziyor. Nasıl tanıştın onunla?"
"- Frank'la aslında hiç tanışmadım. O ölmüş, ben onun kahrolası dul karısıyla evlendim."