Her sabah başımda çalmaya başlayarak beni uyandıran radyom, bu defa utandırdı beni..
"Bu şarkıyı Nigar Uluerer'den dinleyeceksiniz" dedi spiker ve ben "Hangi şarkı" demeden başladı, Nigoş..
"Ben gamlı hazan, sense bahar, dinle de yad et!.."
Ne severdim, bu şarkıyı da Nigoş'u da.. Ankara'da gazino geceleriyle dolu gençliğimizin unutulmazlarındandı Nigar Uluerer.. Efsane büyük göğüsleriyle bizim Dolly Parton'umdu, üniversite yıllarımızda..
Sonra büyüdük. Sonra İstanbul'a taşındık.. En son da gelip Alkent'e yerleşince, tam sitenin çıkış kapısındaki baktım Nigoş Çiçekliği bar. "Bizim Nigoş sahnelerde kendisine yollanan çiçek dağlarından dükkan yapmış olmalı" dedim gülerek.. Tüm çiçeklerimi ordan alırdım. Her defasında da oturup sohbet ederdik önce.. Kahkahaları basarak..
Sonra devir mi etti, birisine mi bıraktı, gitti Bodrum'a yerleşti.. Bir daha görüşemez olduk..
10 gün önce falan hastaneye yattığı haberi geldi. Geçen hafta başında da öldüğü..
Ben günler günler, oturup iki satır yazamadım, alaturkanın bu harika solisti, ondan öte harika insan ve çok iyi dostum hakkında..
..Ve sabah sabah onu dinleyerek uyandım, iyi mi?..